"O Bir Katil"

41 4 4
                                    

"Sabah saatlerinde işlenen cinayet ile polisler olay yerine hızlı bir şekilde gittiler.İcerideki herkesin öldüğü ise kesin bir bilgi olarak elimizde"

Diana'nın dudagı keyifli bir şekilde kıvrildi.Yaptigi işten memnundu.Yuzunu ve kimliğini belli etmeden uzaklaşmayı başarmıştı.Hafifce oturduğu yerden kalktı.Julia yı aramaya yeltendi fakat onu arayan biri vardı -David-
Bircok işinde ona yardımcı olduğu için telefonu hızlı bir şekilde açtı
Diana:David?
David:Diana,hemen buraya gelmelisin.Meksikada olduğumu zaten biliyorsundur.Hemen gelmelisin Diana!Heme-
Diana:David?

David daha cümlesini bitiremeden telefonu kapanmıştı.Diana dudaklarından bir küfür savurdu ve Johnu aradı.
Diana:John!Meksikaya gidiyoruz hemen.Hayir diğerlerinin bilmesine gerek yok! Hemen dedim!
Telefonu yüzüne kapatarak hızla bulunduğu yerden çıktı.Boynuna çantasını takarak küçük arabasına bindi John'un bulunduğu yere giderken bir yandan radyoyu dinlemeye çalışıyordu.
Sonunda radyoda Meksika'dan bahsedince daha çok sesini açtı
"Son aylarda üretilen bir çip.İnsanlarin ruh değişimine sebebiyet verebilecek bir cip üretildi.Çinli bir bilim insanı tarafından üretildiği düşünülen çip, Amerika'ya doğru yola çıkıyor."
Radyodaki adam cümlesini bitirdiğinde Diana John'un kaldığı yere gelmişti.İceriden aceleyle çıkan adam hemen arabaya bindi ve gitmeleri gereken yeri Diana'ya aktardı...

Meksika saat 11.45
Kavurucu sıcakta yürürken bir yandan Davidin bulunduğu yeri arıyorlardı.Bir dükkanda calistigini daha önce söylemişti.Bir yandan Davidi ararken bir yandanda çip olayını düşünüyordu.Ruh degisiminden bahsetmişti ama açıkçası Diana buna pek ihtimal vermiyordu.Bircok benzersiz cinayet işlemesine rağmen hala değer verdiği insanlar vardi.Acaba David o çip yuzundenmi onu aramıştı.Kafasindakidüşünce savaşı ile uğraşırken John ona seslendi.Parmagiyla gösterdiği yer bir Taco dükkanıydı.
Hızla kapıyı açtılar ve içeri girdiler .İçerideki koku ve insanların yemek yemelerine bir süre maruz kaldıktan sonra çalışanların olduğu yere geldiler .David orada değildi.Diana birkaç çalışana göz gezdirdi.En sonunda en uzun boylu olana seslendi.

Diana:Burada David isimli,esmer ,orta boylu bir adam çalışıyormu? Çalışıyorsa nerede?Eğer bilipte bilmiyormuş gibi yapıyorsan kimliğimi burada açığa çıkarmak zorunda kalırım.
Tüm bu cümleler adamı sersemletsede konuşmaya nihayet baslayabildi
Çalışan: Tamam,tamam küçük hanım.Evet burada çalışıyor.Fakat sabah saatlerinde siyah bir araba gelip onu aldı.
Diana:Kendi istegiyle mi arabaya bindi?
Çalışan: Giderken cokda memnun gözükmüyordu ayrıca arabaya binmeden önce biriyle konuşuyordu.
Diana kendisiyle konuştuğunu ona söyleme gereksinimi duymadı.Adamin yüzüne küçümser bir bakış attıktan sonra dükkandan çıktı.Tekrar arabaya bindiklerinde arabanın küçük bölmesinden diz üstü bilgisayarını çıkararak John'a verdi.John , bilgisayarlar yada diğer teknolojik aletler hakkında oldukça tecrübeli ve bilgi sahibi biriydi.Ondan bu dükkanı araştırmasını,gerekirse oradaki kişilerin telefonunu hacklemesini istedi.Davidi bulmak onun için önemliydi.Arabayi hızlı bir şekilde sürerken radyoyu acmayida ihmal etmedi.
John:Sanırım Davidin telefon sinyaline ulaştım.Daglik bir bölgede gösteriyor.Gercekten oraya gidecek misin? Eminmisin?
Diana:Oraya gitmem için iki sebep var John.Birincisi: Çünkü istiyorum ikincisi:Oraya gidip Davidi alacağım çünkü...
John: Çünkü?
Diana: Çünkü Meksika'dan Amerika'ya giden çip hakkında bilgi edinmek istiyorum.Bunun nedenini sorma.
John Diana'nın inatçı ve azimli kişiliğini bilerek sustu.Eger şimdi yapmazsa başka bir zaman illaki yapacakti.Arabayi sabırsız ve hızlı bir şekilde sürdüğü için bir o yana bir bu yana gidip duruyordu.Sonunda çiftlik evine benzer yere geldiklerinde kapının önünde veya çevresinde adam görmemek onu şaşırttı.Onlem almalarını beklerdi.
Diana:Herhangi bir sorun çıkarsa telefondaki tuşa basman yeterli John.Eger başa cikamazsak ki sanmıyorum.Yardim çağırırım hatta şuan bile gelmeye hazırlar.Fakat ikimizin bu iş için oldukça uygun olduğunu düşünüyorum.
Diana eğlenerek önüne döndü.John bazen onun bir sadist yada bir psikopat olduğunu düşünüyordu, çünkü karşıdaki kişinin canını alırken aldığı zevki başka hiçbir şeyden almıyordu.Bunu mimiklerinden anlamak oldukça kolaydı.Herhangi bir kilidin olmadığı kapıyı hafifçe ittirerek kenara çekildi.Basini biraz öne uzattiginda Davidi ve onun yanındaki birkaç adamı gördü.Davidde herhangi bir yara göremedigi pekte sorun çıkarmak istemedi.Davidin önünde duran uzun boylu,hafiften uzun saçlı adam ona yumruk atınca dudağı hafifce kıvrildi
Diana:İste seni öldürmem için gayet güzel bir sebep.
İçeri girdiğinde artık herkes ona bakıyordu.Cebindeki silahı çıkartıp Kapının kenarındaki iki adamı vurduktan sonra silahı tekrar cebine koydu.Adamlarin belindeki silahı gördüğü bir eli her zaman silahın olduğu yerdeydi .Adamlar ona silahla saldıracak kadar yakında olmadığı için pekte umursuyormus gibi gözükmeden onlara yaklaştı
Önünde duran uzun boylu adama hafifçe yaklaştı
Diana:Acaba onu kacirirkenki amacınız neydi.
İlk cümlesinde birinci parmağını.
Diana: Öldürmek mi?
Daha sonra ikinci parmağını.
Diana:Zarar vermekmi?
Üçüncü parmak.
Diana:Yoksa o küçük aklınizla şantaj mi yapmayı düşündünüz.
Geriye kalan tum parmaklarına kirdiginda adamın acı dolu sesi bütün heryeri kaplamıştı.
Diana küçük çaplı bir kahkaha attıktan sonra diğerlerine döndü.
Diana:Aslında...
Elleri silahın üzerinde geziniyordu.Bunu yaparken oldukca keyifliydi.
Diana: Acı vererek öldürmek daha keyifli.
Diğer adamlara birkaç adım yaklaştı Adamın eli belindeki silaha gitti
Diana:Aklından gecirmen bile aptallık.Aptal.
Adam kafasının arkasındaki silahı hissederek sert bir şekilde yutkundu .Her iki elindede silah olan John onların arkasina geçmişti.Her zamankinden fazla özgüvenli gözüküyordu.İceride ki üç adama tiksinerek baktı.
Diana: Amacınız bile yoktu değilmi?Onu neden kaçırdınız?Fazla zamanınız yok çünkü benimde fazla sabrım yok.
Üç adamda korkarak ona bakıyorlardı.Diana ortaya sinirle karışık bir nefes koyuverdi.
Diana:...1
2...
Ü-
-Dur!
Bağıran adama baktı.Parmaklarini büyük bir keyifle kırdığı adama baktı.David hala onu izliyordu.Belkide anlam veremiyordu.Fakat hala onu izliyordu.Adam silahı tutmaya çalıştı fakat olmadı.
Diana: Silahı bile tutamiyorsun ahmak.Hey John.Burada fazla oyalandik.Bitirelim artık.
Diana eline silahini alarak parmaklarını kırdığı adama ve diğer iki adamdan birine ateş etti.Diger adamı John'a göstererek "öldür onu"dedi fakat John başını iki yana sallayarak reddetti.
Diana:John! Öldür onu dedim.
John:Zorunlu olmadıkça bir insanı öldüremem Diana.Bu senin için rahatlama seansı olabilir fakat benim gördüğüm rahatsız edici rüyalar hiç hoş değil.
Diana sıkıntıyla bir nefes verdi ve adamı karnından vurdu.
Diana:Maalesef dostum.Her zaman acı cektirdigim biri oluyor.Bu arada ,ben Ross.
Dudağı büyük bir keyifle kıvrildi.Adamin kafasina sıktıktan sonra hızla Davide yöneldi
Diana: İyimisin?
David hala ona bakıyordu.
Diana:Bana neden ışık görmüş tavşan gibi bakıyorsun?
David :Ah pardon.Su ellerimi çöz artık . Narin bileklerime zarar gelsin istemiyorum.
Diana küçük çaplı bir kahkaha atarak Davidin bileklerinde ipi çözdü.
Diana:Su lanet yerden gidelim artık Sinirimi bozmaya başladı.Diana gözlerini bir kez daha yerdeki cansız bedenlerde gezdirdi.İstemsizce tebessüm etti.Demir kapıdan dışarı çıktı.
David: Öldürmekten gerçekten zevk alıyor.
John:David ,unutma ,o bir katil.
David hafifçe iç çekerek John'a baktı
David:Katil.Guzel ve karizmatik bir katil.
John anlam veremeyerek David'e baktı.Gercekten ne dediğinin farkında mıydı?
John: Dostu-
Açılan demir kapıyla Diana'yı gördüler.
Diana:Neden burada sohbet etmeye devam ediyorsunuz.Ayaklarinizin olduğunu ümit ediyorum
David ve John gülerken Diana söylenerek gitti
Diana:Neden her zaman arkalarını topluyorum ki..
İçinden söylediği şeylere hafifçe güldü.Her ne kadar onların arkasını toplasada,her ne kadar Dianayla uğraşaslar da ,Diana onlara önem veriyordu.Her ne kadar bir katilin duygulari öldü olarak bilinsede o duyguları olan bir katil olmayı tercih etmişti ve öyle olmaya devam edecekti...

DEĞİŞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin