Bölüm 8

46 9 0
                                    

Günler geçmişti. Koltukta oturup pencereden dışarıyı izliyordum. Üstümdeyse onun kıyafeti vardı. Giymeyi ben istemiştim. Kokusu güvende hissettiriyordu. Odanın kapısının açılmasıyla oraya dönmüştüm. Gördüğüm bedenle bir süre öylece birbirimize bakmıştık. O heyecanla gülerken bense şaşkınlıktan donakalmıştım.

"Taehyung,sensin! Tanrım nerdeydin!"koşarak ona sıkıca sarılmıştım.

"Çok şey oldu,hepsini anlatmam gerek!"

Gülerek bana başından geçen herşeyi anlatmaya başlamıştı. Benim başımdaki vampirin arkadaşı Jungkook,Taehyungu yanına almış ve birbirlerine aşık olmuşlar. Bu hikaye benim iç çekmeme neden olmuştu. Bana garip garip baktığında bende ona bakmış sonra başımı eğmiştim. Onun kıkırdamasıyla bende gülümsemiştim.

"Merak etme hyung,yakında sende yaşayacaksın."anlamamazlıktan gelerek gülmüştüm o sırada içeri giren Yoongiyle başımızı ona çevirmiştik yanında yoongiden büyük duran biri daha duruyordu. Taehyung gidip ona sıkıca sarıldığında anlamıştım jungkook olduğunu. Ben onları izlerken yanıma gelen Yoongiden bir haberdim tabii. Yatağa çöken ağırlıkla oraya dönmüştüm.

"Hayal kırıklığı,seninde kollarıma gelmeni beklemiştim küçük."dediği nefesimi tekletirken başımı eğmiştim. Bana ne oluyordu böyle? Kendime gelmeliydim. O bir vampirdi.

Tekrar bakışlarımı onun yüzüne çevirmiştim"Seninle aramızda öyle bir samimiyet yok."demiştim. Saniye saniyesine yüzünün düştüğüne şahit olmuştum. Ama olması gereken buydu. Buydu değil mi?

Ayağa kalkmış ve birşey demeden odadan çıkmıştı. Jungkook olansa bana bakmış ve peşinden gitmişti. Taehyung yanıma oturup bana bakmıştı."Neden yaptın?" Gözlerimi ona çevirmiştim.

"O bir vampir ve ben bir insanım. Yeterince mantıklı bir sebep bence."

Tae sinirle kafama vurmuştu. "İyi misin sen aptal? Daha düne kadar senin için milletle dövüşüyordu. Vücudu parçalandı!" Şaşkınca ona bakmıştım. Vücudundan kan gelen görüntüleri gözlerimin önünden gitmiyordu. Ne oluyordu?

"Senin kanını istiyorlardı,Jimin. Seni korumaya çalışıyordu. Kanının tek sahibi o çünkü. Aptal! Sense onu çocuk gibi aşağılıyor musun?" Taeye bakmıştım bir süre. Olanlar bünyeme ağır geliyordu artık. Dudak büzerek parmaklarımla oynamaya başlamıştım. İçim çok acıyordu. Taeye sarılmıştım sıkıca. Ama tae uzaklaşmış ve gönlünü almamı söyleyerek ayrılmıştı ordan. Üstümdeki kıyafetlerden kokusunu içime çekmiştim. Çok özlemiştim. Nerdeydi?

Yatağa uzanarak yastığına sarılmıştım sıkıca. Gerçekten çok mu üzülmüştü. İçimi bir pişmanlık hissi kaplamıştı. Parmak uçlarım sızlanıyordu.

--------

Gözlerimi açtığımda yatakta kırmızı bir elbiseyle bakışmıştık. Bu da nerden gelmişti böyle? Vücudumu yavaşça doldurup gözlerimi ovalayarak açtığımda elbiseyi elime almış kumaşını okşamıştım. "Gönlünü almak istiyor musun?"sesin geldiği yöne dönerek dün gördüğüm jungkooka bakmıştım. Yanında kimse yoktu. Elimdeki elbiseyi işaret ettiğinde tekrar elbiseye dönüp kumaşını okşamıştım.

"Ancak kendini tamamen ona teslim ettiğinde onun gönlünü alabilirsin."yok olmuştu sonrasında. Jungkookun dediklerini düşününce yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Gönlünü almam için onunla mı birlikte olmam gerekiyordu yani? Elbiseyi katlayarak yastığın altına koymuştum. İç çekerek dolaba gitmiş ve kıyafetlerinden birini alıp giymek için kapağı açmıştım ama yoktu. Kıyafetleri odada değildi.

İçimi bir burukluk kaplarken üstümdeki kıyafetine bakmıştım. Gözlerim hızla dolarken pencereye koşmuştum. Yoktu. Yoongi gitmişti. Neden gitmişti ki? Rahatsız olduğumu mu düşünmüştü yoksa? Ya da benden vaz mı geçmişti?

Gidip yatağa oturmuş derin derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışmıştım. Kalbim çok acıyordu. Sarılmaya ihtiyacim vardı,hemde çok ihtiyacım vardı.

Hata bendeydi. Herşey yolunda giderken onu kendimden uzaklaştırmıştım. Bunu ben istemiştim. Kendimden nefret ediyordum.

Jungkookun dediklerini düşünmüştüm. O burda bile değildi. Nasıl ona karışıp mutlu olabilirdim ki? Yoktu,kendini tamamen benden uzaklaştırmıştı.

--------------


My Vampire /Tamamlandı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin