Gözlerimi açtığımda boynumun acısıyla bağırmıştım. Boynum kopacakmış gibi çok acıyordu. Hatta boynum öyle bir acıyla kavruluyordu ki elimi boynuma sarıp sıktığımı bile boynumdaki soğuk ellerin elimi boynumdan ayırmasıyla anlayabilmiştim. Yavaş yavaş hislerim yerine otururken üstümde hissettiğim ağırlıkla ellerimi yerleştirerek anlamaya çalışmış bunun bir beden olduğunu fark ettiğimde gözlerimi açarak korkuyla çığlık atmıştım ki çığlığım da ağzıma konan elle son bulmuştu.
Aylardır hasretinden ölüp bittiğim beden buradaydı. Yoğun gözleriyle boynuma bakıyor dilini dişlerinde gezdiriyordu. Başını boynuma gömmesiyle her an kaybolabilirmiş gibi sıkıca bedenine sarılmıştım. Şaşırmış olacak ki bir süre öylece durmuştu. Hareket etmiyordu. Boynumu daha çok açarak saçlarını okşamaya başlamıştım. "Küçük."demişti uyaran bir ses tonuyla. "Sonra pişman olacağın şeyler yapma." Başımı hafifçe ona çevirmiştim. Zaten bana bakıyordu.
"Pişman olmayacağım..."boynumdaki nefesleri tamamen iyileştirmişti sanki boynumu kaşlarını kaldırmış bana bakmıştı bir süre bende boynuna gömmüştüm başımı. Kokusuna öyle çok hasret kalmıştım ki. Elleri önce belimi bulmuş ardından sırtıma yerleşmişti. Sırtımı aşağı yukarı okşamaya başlamıştı. "Sakin ol küçük. Burdayım, gitmiyorum. Titriyorsun."
Bedenimin titredigini bile fark edememiştim. Onu öyle çok özlemiştim ki özlemimden titriyordum sanırım...
Bedenim sakinleşene kadar beklemişti. Sonra başımı boynundan ayırıp yastığa yatırmış saçlarımı okşamıştı. Elleriyle mayışıp uyuyakalmıştım. Boynuma bir öpücük bıraktığını hissetmiştim. O sıradaysa bütün acı yok olmuştu.
-----
Uyandığımda Yoongi yanımda yoktu. Hızlıca doğrulup odaya bakmıştım. Yoktu. Yanımdaki kağıdı fark etmemle açıp okumuştum. Buralarda olacağını geleceğini endişelenmememi yazmıştı. İç çekerek gülümseyip esnemiş ve yastığın altından kırmızı elbiseyi çıkarmıştım. Zamanı gelmişti.
Ayağa kalkarak hazırlanmıştım. Taede odaya gelince ve beni hazırlanırken görünce yardım etmek için yanıma gelmiş ve birçok şeyde yardımcı olmuştu.
Sonraysa akşam oldugunda hazır olduğumu söyleyip odadan çıkmıştı. Saatlerce biri için hazırlandığıma inanamıyordum ama işte hazırlanmıştım.
Pencerenin önüne gidip oturmuş onu beklemeye başlamıştım. Çok sürmemişti zaten gelmesi. Önce kapı açılmış ardından birkaç adım sesi duyulmuştu. Sonraysa adım sesleri duyulmuştu. Derin bir iç çekme sesi kazanmıştım,sanırım gerçekten onu etkileyebilmiştim. Yanıma gelip kollarını belime doladığında ve başını enseme koyup öptüğünde huylanarak gülümsemiştim.
"Küçük...özel bir gün mü var? Bu ne güzellik böyle hm?"Bedenimi ona çevirerek kollarına yerleştirmiştim ellerimi.
"Yoongi..."yoğun gözlerle gözlerime bakarken yutkunmuştum. Onun bakışları eritiyordu beni. "Hm?" Yüzüme doğru eğilmişti. Eğilmesinden cesaret alarak kollarımı boynuna dolamıştım."Senin için..."dememle dudağının bir kenarı havalanmıştı. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp bedenimi kucaklamış yatağa yatırmıştı. Üstümdeki elbise ve onun üstündeki kıyafetler yerle buluştuğunda ve çıplaklıklarımız birbirine karıştığında ben tamamen ona ait olmuştum.
Sonsuzluğa adım atmıştım. Kendi isteğimle bir başkasının olmuştum. O başkasıysa benim hayatım olacaktı. Benim herşeyim olacaktı.
