Yorum yapmayı ve yıldızı parlatmayı unutmayın 🌟🌙.
14 Ocak 1769, Salı
Kıvırcık saçlı kız, arkadaşının tavırlarına gözlerini devirse de gülümsemeden edememişti. "Artık iyiyim Jenny, sırtımı pamuğa yaslamama lüzum yok."
"Ne demek yok? Ne demek yok! İyileşmedin sen daha! Bay Albert dedi ki-"
"Bay Albert'la konuşurum ben." Charlotte uzandı ve kendisine endişeyle bakan toprak gözlerin sahibine uzandı. "Gerçekten iyi hissediyorum," Sesini alçaltarak sadece Jenny'nin duyabileceği seviyeye getirdi. "Başım biraz dönüyor o kadar."
Jenny'nin korkuyla açılan ağzı tek laf edemeden yanlarına bir başkasının oturmasıyla iki kızın dikkati de o tarafa çevrilmişti.
"Kızı rahat bırak, Leah."
"Avcı!"
Rotanev, Jenny'nin sinirle adını söylemesine alaylı bir gülüşle cevap verdi. "Efendim?"
"Bana destek olman gerekiyordu! Şimdi onu asla ikna edemeyeceğim!"
Rotanev'in sıcak bakışları hemen ortalarında oturan Charlotte'ye kaydığında pişkin pişkin sırıtan bir yüzle karşılaşmış olmak gülümsemesini genişletmişti. "Charlotte hâlinden memnun gibi." dedi onun tarafında olduğunu belirtmek istercesine tek gözünü kırparken.
Charlotte demişti.
"Charlotte mi?" Jenny, Charlotte'ye fırsat bırakmadan şaşkınlıkla soluduğunda Rotanev'in yüzü aniden ciddiyete büründü.
"Evet, Charlotte." dedi soğuk sesiyle.
"Ona ne zamandan beri Charlotte diye hitap ediyorsun?"
Charlotte, Rotanev'in rahatsız olduğunu hissedebiliyordu. İsmini ağzından kaçırmış olmalıydı. Jenny'nin onu darlayacağını bilerek üzüntüyle gülümsedi ve ikisini izlemeye devam etti.
"Bugünden beri," Rotanev duraksadı ve Charlotte'ye göz attı. "Bir sorun mu var?" diye devam etti Jenny'ye dönüp kaşlarını kaldırırken.
Fakat Jenny cevap veremeyecek kadar şaşkındı. Ona göre Black kimseyle samimiyet kurmazdı, kendi ailesiyle bile! Bir insana ismiyle hitap etmeye başladıysa... Rotanev, Charlotte'ye gerçekten değer veriyor olmalıydı. Bu düşünce Jenny'yi gülümsetti. Yüreğinde taşıdığı yıldızlar parıldarken içi huzurla dolmuştu. İkisini kavga etmeden görmüş olmak bile fazlasıyla şaşırtıcıyken birbirlerine değer verdiklerini anlamak... Bu, Jenny'de tarif edilemez hisler uyandırıyordu.
"Hayır," dedi en sonunda. "Bir sorun yok, sevindim."
Rotanev'in kaşları iyice saçlarının arasına karışırken parlak dişlerini göstererek ufak bir kahkaha attı. "Sevindin mi? Gerçekten mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Once Upon A Time
FanfictionHer cumartesi yeni bölüm! Üzerini kül kaplamış yıldızların ama yıldızlar her daim parlamış. Sarı rengin en çok zümrüt yeşiline yakıştığı, bir yıldızın içine düştüğü kül yığınını tekrar alevlere çevirdiği, bir bal porsuğunun en iyi arkadaşının zehrin...