Nârin +18

(33) Yeni Bir Başlangıç

Oy kullanıp yorum yapmayı unutmayın :)

-

-

&

Hayatımızın bir çok yerinde aldığımız yaralar ve maruz kaldığımız ihanetler bizi yeniden şekillendirir , geleceğe karşı daha olgun ve sağ duyulu yetiştirirdi.

Yirmi altı yıllık bu koca ömrümde bir çok şey görmüş ve tecrübe edinmiştim. Yetiştirilme tarzım yüzünden geçmişine bağlı travmalarım ve güven sorunlarım vardı ama sırf kemiklerim ağrıyor diye saatlerdir kollarıma ve bacaklarıma masaj yaparak acımı dindirmeye çalışan bu adama kendimden bile çok güveniyordum. Kusursuz bir eş ve kusursuz bir babaydı. Şervan karşıma çıkmasaydı eğer tamamlanamadan sonlandırırdım bu değersiz hayatımı. Onunla birlikte bir çok şey daha güzel ve anlamlı geliyordu. Bir ailem vardı uğruna sınırlarımı zorlayarak yapamayacağım hiç bir şey olmadığı güzel bir ailem vardı. Onunla birlikte de artık tamamlanmış bir kadın olmuştum bu nedenle onu bana nasip eden yaradana her günüm sonsuz bir minnet duymakla başlıyordu.

Armağan onun için aldığımız beşiği çok beğenmiş ve hemen uyumuştu. Ara ara uyanıp uyanmadığını kontrol ediyordum. Kızımın varlığı o kadar eşsiz ve güzeldi ki kaybettiğim iki yılımı bile varlığıyla unutturuyordu.

"Fizik tedavi doktoru yarın geliyor bebeğim en kısa zamanda eskisi gibi olacaksın" bacaklarımı okşayarak ara ara öpücükler bırakması ile dudaklarımda içten bir gülümseme peyda olmuştu.

"En kısa zamanda yeni bir şehirde ya da istersen yeni bir ülke de yaşayacağız. İstersen İstanbul'da bir hayat kurarız hem çalışmak istersen de orda ki şirketin yönetimini alırsın" dediğinde tek kaşım havaya kalktı. Bu ayrı ev farkı şehir konusunu henüz konuşmamıştık benden zaman istediğini ve ona güvenmem gerektiğini söyleyip konuyu kapatmıştı.

Olanları merak ediyordum. Ailesine bu denli bağlı olan kocamın onları bir anda silip hiç var olmamışlar gibi davranmasını hâlâ anlayamıyordum. Ne olmuştu bilmiyorum ama Şervan'ı oldukça öfkelendirmiş ve bunaltmışlardı.

Onu sıkmak da istemiyordum. Bakışlarım uzun sakallarına değdiğinde iç çektim böyle oldukça yakışıklıydı ama eski hâli çok daha çekiciydi. Dudaklarımı ıslattığımda bacaklarıma masaj yapan elini tuttum. Kafasını bacaklarımdan kaldırıp yüzüme çevirdiğinde gülümseyerek bakmıştım. "Sakallarını keselim mi?" Sorum ile dudaklarından içten bir gülümseme peyda olmuştu. "Sen keseceksen olur" dudaklarından dökülen keyifli sesi ile yataktan doğruldu ve bedenimi kucağına alıp banyoya doğru ilerledi. Armağan uyanırsa sesi gelsin diye kapıyı açık bıraktığımızda bedenimi banyo lavabosunun üzerine oturttu. Eline traş makinasını aldığında hayranlıkla onu izliyordum. Yapılı bedeni , geniş omuzları ve uzun sıkı bacakları ile oldukça dikkat çekici bir adamdı. Şervan Sancaktar'ı tanımlamak isteseydin kusursuz olarak tanımlardım. Kemikli yüz hatları ve yüzüne yakışan siyah sakalları kalbimi tekletecek kadar güzeldi. O kusursuz bir adamdı. Dudaklarını ıslattığında dolgun dudaklarını ısırarak öpmek istedim.

Üzerinde ki beyaz gömleği çıkarıp kirli sepetine attı. Tekrar yanıma geldiğinde eğilip boyun girintime sulu bir öpücük bıraktı. "Sakallarımı senin kesmen için uzatmıştım. Teşekkür ederim" sesi şükür niteliğinde çıkarken boğazıma ardı ardına dizilen yumrular ile sarıldım ona. Yıpranmıştı, bu iki yıl onu oldukça yıpratmıştı ve ben onu yeniden ayağa kaldıracaktım. Yanağına küçük bir öpücük bıraktığımda elime verdiği traş makinası ile sakallarını kısaltmaya başladım. Dakikalar süren bir uğraşın sonunda sakalları eski haline dönerken kollarımı boynuna dollayıp kokusunu içime çektim. Bu kokudan mahrum kaldığım her günümün acısını çıkarmak ister gibi soludum kokusunu.