Küçük Küpler Minsung

Bölüm 5

Sabah ilk Minho uyanmış alarmının çalmaması için dua ederken bu gün dersinin olmadığı gelmiş ve rahatça geri yatacakken Jisung'un dersi var mı acaba diye düşünürken sormasının daha iyi bir fikir olabileceği kanısına varıp konuştu.

"Jisung"

"Jisung"

"Bu gün dersin saat kaçta"

"Karnım ağrıyor"

"Ne"

"Karnım ağrıyor aynı zamanda başımda"

"Hasta mısın"

"Bilmiyorum"

"Hastasın surayımdan belli sen uyu burada ben çorba pişireyim"

"Midem bulanıyor kusacağım herhalde. "

"Sana öyle gelir o yattıkça düzelirsin"

"Yemem ben yemek"

Minho derin bir nefes alıp mutfağa çorba pişirmeye giderken Jisung da geceden beri yapmak istediği şey olan yumuşak yatağa bacaklarını ve kollarını gererek uykusuna devam etmeye çalıştı ama bir anda öyle bir girdi ki büzüştü bedeni sonra "ah" diye bir ses çıkarınca Minho tam karşıda ki odaya koşmuştu Jisung'a bir şey olacak diye endişelenmiş bir biçimde 

"Ne oldu Jisung iyi misin bir yerinde bir şey var mı"

"Sadece karnım ağrıdı"

"Tamam ben çorbayı pişiriyorum"

Jisung kafasını salladı takati kalmadı karnı ağrıdığı için modu düşmüştü. 

Minho Jisung'a yavaşça yaklaşmış ve küçük kardeşinden öğrendiğine göre karnı ağrıdığında masaj yapmasını isterdi Jisung'un modunun düştüğünü anlamamak için kör veya sağır olmak lazımdı.

"Masaj yapmamı ister misin"

Jisung Minho'nun suratına bakmış ve konuşmadan kafasını sallamış ve Minho'ya yaklaşmıştı. Minho yavaşça kardeşinin ona öğrettiği gibi masaj yapmaya başlamıştı. Jisung karnına yapılan masaj ile rahatlamıştı hala neden karnının ağrıdığını bilmiyor ve bu halinden nefret ediyordu zaten bilinmeyen her şeyden nefret ederdi.

Jisung masajın verdiği mayışma hissi ile uyuyakalmıştı. Minho kalkınca bir anda aklına gelen kağıt ile direk en son baktığından beri yeni bir yazı gelmiş mi diye baktığında gelen şey ile şoke uğradı.

"Dikkatli ol burada ki diğer insanlarda küplerden gelmiş olabilir etrafa dikkatli bak ve gör"

Minho konuştuğu ya da sadece gördüğü kişiler mi olduğunu düşünmeye başlarken Jisung'un onun gibi bir simülasyonda değilse böyle bir şey olduğunu bilse kötü şeyler yaşanacağını tahmin etmesi bile yeterliydi. kağıdı hemen en çok kullandığı-nerede olduğunu unutmamak için- defterin arasına koymuştu derin bir nefes alıp mutfağa yemek hazırlamaya gitti.

Yemek tabaklarının yerlerine yerleştirirken düşünmeye başladı. Jisung gerçekten onun geldiği gibi gelecekten gelmişse onunla tanışma ihtimali yüzde kaçtır acaba? Bu olaylardan çok ler öğrendiği aşikardı her insan muktedir ama bazıları daha iyi bakarak bir adım daha önemli geçer Minho kendi kendine karar verdi buradan ayrıldığı zaman etrafına daha dikkatli bakacak ve en önemsiz detayları bile düşünecek anlamını bulmaya o detayı anlamaya çalışacaktı.

Bu deneyim zaten insanlara hayatın ne kadar önemli ve eşsiz olduğunu en küçük hareketimizin bile bizim hakkımızda bir çok şeyi değiştirebileceğini öğretmek, anlatmakdı ama anlayanlar sadece buranın bu yönünü görebiliyordu.

Yemekleri hazırlayıp Jisung'un kendi kendine uyanmasını bekledi yorgun olduğu belli oluyordu hal ve hareketlerinden.

Minho yanına defterini ve kulaklığını alıp balkona çıktı.

Salıncağına oturup kulaklığını taktı. Bir süre sadece gök kubbeyi izledi sonra defterini yazmaya başladı.

"25 Ekim

Sevgili günlük;

Bunkarı aslında aklımda tam bir düşünce yokken yazıyorum şuan Jisung içeride uyuyor bense dışarıya bakıyorum dışarıya bakarken bir şeyi fark ettim ben her şeyi Jisung'a benzetmeye başladım. İsteyerek ya da istemeyerek.

Sence bu nedir?

Bu arada küp deneyimi iyi yönde ilerliyor ama bir yandan da için içimi kemiriyor ben buradan ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre sonra gitmek zorunda kalacağım ama gitmek istemiyorum acaba intihar edenler bu yüzden mi ediyor? Bilemiyorum. Babamdan kalan lafta nerede bilmiyorum onu bulmam lazım.

İçeriden ses geliyor herhalde Jisung uyandı gidip bir bakayım"