-11-

2K 114 11
                                    

"Bismillahirrahmanirrahim"

Ramazanı tam olarak böyle bekliyorum xkxbxkdbdk

----

Ev gayet güzeldi.Bahçesi,konumu,içindeki her eşya sanki ben seçmişim gibiydi.Bütün her şeyi ben yapsaydım anca bu kadar olurdu.

Sadece 2 katlı olmasına ve bir odanın da mescit olmasına müdahale etmek istemiştim.2 kişi için 2 katlı bir ev büyüktü ve gereksiz israf gibi gelmişti Baran eve ailelerimiz gelir kalır diyene kadar.

Evde bir odanın mescit olmasını da onaylamış.Üst kattaki boş bir odayı kullanabileceğimizi söylemişti.Geniş,bahçeye bakan tarafının tamamen cam olduğu bir odaydı.Mescitin içinde kitaplarımı da bol bol koyacağım bir alan vardı,sevinmiştim.

Baran da benim istediğim odanın yan tarafındaki odayı çalışma odası yapacağını söylemiş ve gerekli talimatları vermişti.Ben mescidimin her bir parçasını kendim koymak istediğim için odaya dokunmamalarını söyledim.Böylece evle işimiz bitmişti,bugün yapacak işimiz de bitmişti.

Arabadaki o kasvetli hava eve girdiğimiz,kararlaştırdığımız durumlardan sonra tamamen dağılmış sanki bir çocuğun eline verilen pamuk şekerin heyecanını yaşamıştım.

Baran bir telefon görüşmesi yapacağını söylemişti bende onu arabada beklemeye karar vermiştim.Sabah ve öğlen güzel olan hava saat ilerledikçe beni üşütmeye başlamıştı.

Saat.Saat demişken hemen telefonumu çıkarıp saate baktım.15.30 ikindi ezanına 47 dakika kalmıştı ve ben hala öğle namazını kılmamıştım.Dünya işlerine dalmıştım.

Daha fazla geç kalmak istemedim Allah'ın huzuruna.Bu yüzden arabadan dışarı çıkıp Baranın karşısına geçtim.O da telefondaki kişiyi dikkatlice dinliyordu,bölmek istemiyordum ama benim için acil durum çağrısıydı.Karşısında durup ağzımı kıpırdatarak 'namaz'dedim bir kaç kere ama adam bir tık yeteneksizdi sanırım.Bana anlamsız gözlerle bakıp dudaklarını o da sessizce kıpırdatarak 'ne oldu'diye sordu.Bak ben hemen anladım.Bu yetenek değil de ne a dostlar.Son çare olarak ellerimi namaz kılar gibi kaldırıp bir yandan da hala namaz demeye devam ettim ve sonunda anlamıştı.Gözlerini kapatıp açtı bende başımı sallayarak tekrar arabaya geçtim.

Baran da bir kaç dakika sonra telefonu kapatıp arabaya geldi.

"Hadi hemen gidelim ikindi ezanına 40 dakika kaldı"

"Camiye mi gidelim seni eve mi bırakayım?"

Arabayı çalıştırırken seri bir şekilde sormuştu sorusunu.Aslında bana farketmezdi ama abdestimi tazelemem gerekiyordu.

"Aslında farketmez bana başka bir işimiz yok ise eve bırakabilirsin"

Anladım dercesine kafasını salladı.Aslında elhamdülillah ki ağzımız ve dilimiz vardı.Konuabiliyorduk çok şükür.Sürekli mimiklerle cevap vermeyip arada daha fazla konuşmayı denese iletişimimiz daha güçlü olabilirdi.Bende fazladan sürekli düşünmez kafa patlatmazdım ne anlatmak istedi diye.

"Eve geçelim yani seni evine bırakayım,bende iznin olursa seninle geleyim babanla konuşmam gereken bir kaç şey var."

"Ne gibi şeyler?"

Dedim merak içinde aslında bu tip konuşmaları sorgulamazdım ama konu babamdı.Benim babam ve Baran ne konuşabilirdiki sonuçta araları iyi değildi.Zoraki evliliğin zoraki olmasının başlıca nedenlerinden olan birtanecik(!) babam.

"Düğün hakkında Elif,başka ne olabilir.Zaten çok önemli bir şey değil ama seni bırakmışken yüz yüze konuşabilir diye söyledim."

Dedi ve sanki beni rahatlatmak istiyorcasına kafasını yoldan çevirip bir kaç saniye bana baktı.

Faydalı da oldu.Bu hissi yok etmek için başımı pencereye çevirdim.Nasıl oluyordu bu?Nasıl bu durumda ve bu hislerde olabiliyordum.Tamam sevmiyordum,hoşlanmıyordum hatta nefret ediyordum.Ama neden neden beni bir bakışıyla,kokusuyla,yanımda olmasıyla güvende hissettiriyordu.Neden bana hayatı zindan edecek bir adamın yanında güvende hissediyordum.Bana hakaret etmiş,sevgilisi olan ve ondan vazgeçmeyeceğini söyleyen bir adama güven hissetmem saçmalıktı,aptallıktı.Olmayacak bir evlilikti bu.Ve ben ilk defa hissettim.

Olmayacak bu saçma evliliğe içimde umut tohumları yeşerttiğimi.

-----

Hayırlı olsunnnn,iyice dibe batıyoruz sanırım dhzjhıudsaıl

Allah'a emanet olun:)

Ve ve veee

Ramazana sayılı günler kaldıı ben acayip heyacanlıyım.O teravih namazlarını,oruçta susamaktan kurumuş dudaklarımı,yorulmuş bedenimi ve iftarda yemek yemenin verdiği rahatlığı çok özlemiştim.Kavuşuyoruz sanırım.

Ama bu sefer ve ilk defa ailemle değilde kyk yurt odasında geçireceğim bir Ramazan olacak bu da bu yılın hüznü olsun....

ANLAŞMALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin