-14-

1.9K 102 35
                                    


"Bismillahirrahmanirrahim"

Sınavlarım yaklaştı,okul hayatım sallantıda....Ben ayaktayım kdhsjhkah

------

Evli hayatımın ilk haftası pekte farklı geçmedi.Aslında tamamı ile aynıydı diyebilirim tek fark rahatlamamdı.Baranla o günden sonra bir daha sahte evliliğimiz hakkında konuşmadık.Sanki ilk başlarda söylediğimiz gibi arkadaş olmuştuk.Benim için aslında zor bir olaydı ama yapabileceğim pek bir bir seçenek yoktu.

Şimdi de sabah namazından sonra bize hazırlamaya çalıştığım kahvaltıydı.Annem bana yemek konusunda biraz daha yardım etmeliydi.O kadar zorlanmıştım ki hatta ilk gün yapmaya çalıştığım yemeği Baran yedikten sonra karnı ağrımıştı.Zehirlenmediğine şükrediyordum.

Bana'yemek yapmana gerek yok Elif ben sanada banada yaparım,sen yorulma'demişti.O kadar kötü olduğunu tahmin etmemiştim.Yani insan kendi yemeğini ne kadar kötü olsa da yiyebiliyordu tabi ben yememiştim orası ayrı ama olsun.

"Elif bugün geç çıkacağım,kahvaltıdan sonra yapmak istediğin bir şey var mı?"

Baran kapının kenarına yaslanmış bana bakıyordu.Ne kadar arkadaşta olsak böyle şeylerden umutlanıyordum ve bunu yapmaması gerekiyordu.

"Yok hayır kafana göre takıl."

Ellerimde doğradığım domates ve salatalıkları da masaya koyup dolaptan tereyağını da aldım.O sırada Baranda çaylarımızı koymuştu.Bana açık kendisine koyu.Öğrenmiş açık içtiğimi.

"Allah razı olsun kahvaltı çok güzel gözüküyor."

Bende oturdum masaya ve kahvaltı etmeye başladım.Ve gülümsedim.

"Her zaman hazırladığım kahvaltı.Yani sen dünden bir farklılık görebiliyor musun?"

Gülen sesimle verdiğim cevaba o da gülerek hatta biraz da gözlerinde eğlenen bir ifadeyle söylendi.

"Önüme sadece zeytin koysan yine aynı cümleyi alacaksın.Bunda senin hazırlamış olman önemli."

Gülümsedim.Ama gülümsememin yanında utandığım için kafamı kahvaltılıklara çevirip yemeğe başladım.Baran da bu hareketime ufak bir kahkaha bırakıp o da bana ayak uydurdu.

Kahvaltımızı edip etrafı birlikte topladıktan sonra ben günlük okumamı yapmak için mescite gidip Kuran-ı Kerim'i okumaya başladım.1 cüzü bititmeme yaklaşmışken kapı tıklatıldı.

"Gel"diye seslendim ve kaldığım yeri parmağımla tutarak kapıya baktım.Baran kapıdan sakince içeri girdi.Elinde 2 adet fincan zorlandığını belli ederek hemen birini yan tarafıma koydu.Yapma işte şöyle şeyler.

"Sana kahve getirdim.Belki kahve karşılığında sende sesli okursun da dinlerim diye."

Gözlerime sanki reddetmemden korkarmışcasına bakıyordu.Sadece kafamı salladım.Gülümsedi ve hemen kahvesini alıp o da benim gibi oturduğu yere iyice yerleşti.Bende onunda hazır olduğunu varsayarak kaldığım yerden devam ettim okumaya.

Ben okudum o dinledi ben bitirdim o yeniden başladı ben daha bilmeden.

Kuran-ı'mı kapatıp yerine koydum ve hafif soğumuş kahvemi ona dönerek içmeye başladım.O ise gözleri kapalı kafasını geriye yaşlamış duruyordu.Acaba uyumuş muydu diye düşünmeme fırsat bile vermeden gözlerini açtı.

"Güzeldi."

Yine aynı his.Yine aynı kalp kıpırtısı.Bana ne zaman gözleri değse ne zaman konuşsa ne zaman kokusunu hissetsem olduğu gibi yine sözleriyle kalbimi kıpırdatıyordu.Sanki nefes alamayacakmışım gibi hissettiriyordu.Ve ben ona aşık olmaktan,sevdalanmaktan korkuyordum.Belkide korkmak için geç kalmıştım bilmiyorum ama gerçeği aklıma getirerek umutlarımı yok etmem gerekiyordu.

"Elif senden bir şey isteyebilir miyim?"

"İste" dedim sanki hayatımı vermemiş gibi.

"Bana tecviti öğretir misin?"

Kahvemden kaldırdığım gözlerimi bir şokla Baran'a yönelttim.

"Öyle şaşkın şaşkın bakma 28 yaşındayım ve ben hala tecvitli Kuran okumayı bilmiyorum ve sen çok güzel okuyorsun her şeyinle."

Hala şaşkın bakışlarımla ona bakıyordum ama yanlış anlamasından korkarak bakışlarımı düzelttim ve kahvemden bir yudum aldım.

"Yaaanniii şimdi öğretirim amaaaa"

Cümlelerimi uzatarak aynı zamanda da yavaşça kahvemi içerken Baran merakla bana bakıyordu.

"Amaa"dedi o da benim gibi.

"Namaz"dedim ve durdum.O da benim gibi durdu anlamamıştı.

"Namaz kılacaksın.Eğer namaz kılarsan sana Kuran dahil bildiğim ne varsa öğretirim.Senin özel hocan olurum Baran Bey."

Bana şaşkınca bakan  bu sefer oydu.Müslüman için kolay ama nefsine yenik düşmüş müslüman için zor bir şey istemiştim.Ama müslümandık hakiki müslüman olmalıydık.Müslümanım ben deyip Tevhid bayrağı açanlara saldıranlardan değil.Müslümanım ben kalbim demiz deyip her günahı işleyenlerden değil.Müslümanım ben deyip namaz kılmayan,oruç tutmayıp ibadet etmeyenlerden değil.

"Tamam"dedi.Tamam mı dedi o.Ben mi yanlış duydum.Tamam istiyordum hatta çok ama bu kadar kolay kabul edeceğini beklememiştim.

Biraz düşünür vaziyette tekrar'tamam'dedi.Düşündü düşündü bende bekledim.En son karar vermiş olacakki oturuşunu düzeltip konuşmaya başladı.

"Ben şimdi namaz kılarım tamam ama ya unutursam,ya vazgeçersem,ya bırakırsam ne olacak?"

Tebessüm ettim.Endişe ettiği şey beni mutlu etmişti.

"Allah senin aslında kalbinde,ruhunda,her şeyinde.Sen Onu unutsan O unutmaz,sen Ondan vazgeçsen O senden vazgeçmez,sen Onu bıraksan O seni bırakmaz.Gönlünü ferah tut."

Dediklerimle derin bir nefes alıp verdi.Biraz daha bekleyip onun tamamen hazır olmasını bekledim.Baktım hazır olacak gibi değildi çünkü 10 dakikadır halının desenlerine bakarak bir şeyler düşünüyordu.

"Baran hadi bakalım"

Dedim ayağa kalkarak.Oturduğu yerden bana bakıyordu ve hala balık gibiydi.Sudan çıkmaya çalışan bir balık.Havuzunu hayat zanneden bir balık gibi.Havuzundan çıksa bir adım ötesinde okyonusu bulacağını bilmeyen bir balık.

"Nereye?"

"Abdest al bende abdestimi tazeleyeceğim ve sonra mahallemizin camisine gideceğiz."

Kafasını salladı ama hala kalmak için bir hamle yapmadı.Elimi ona doğru uzattım bir bilinçsizlikle.İlk elime sonra bana baktı sonra tekrar elime.Elimi tutup destek alarak kalktı ayağa.

"Ben gideyim o zaman."

Dedi hala eli ellerimdeyken.Kalbim arşa çıkmış gibi atarken sonunda dilimi çözebildim.

"Git bende gideyim 10 dakikaya aşağıda buluşalım geç kalma beklemem."Dedim sonda diğer elimi ona ona uzatarak.

Parmaklarıma baktı.Sonra aklına gelmiş gibi el ele olan ellerimize baktı.Bir an yüzünden tebessüm geçtiğine şahit oldum.Kafasını salladı ve 

"E gidelim artık namaza geç kalacağız karıcığım pardon hocacığım."

Diyerek ellerimi bıraktı ve arkasına bakmadan gitti.Arkasında nefes nefese beni bıraktığını bilmeden.

Arkasında onun her hareketinde yeniden doğan bir kadın olduğunu bilmeden.

Arkasında ona çoktan aşık olmuş bir kadın olduğunu bilmeden heyecanla abdest almaya gitti.

Arkasında ise bir aşık kadın.

------

Kafanızın karıştığını hissedebiliyorum.Yani sanki ne ara oldu bunlar der gibisiniz.Ama ilerleyen günlerde göreceğiz bazı şeyleri.Sabredelim inşaAllah...

<3

İmam Gazali rahmetullahi aleyh şöyle der:

Gerçek dost,'Kalk gidelim.'dendiğinde 'Nereye?' diye sormayandır.

Allah'a emanet oluuunnn:)



ANLAŞMALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin