---
İyi okumalar 😘
---
Babam'ı zorla odasına gönderdikten sonra kendimi koltuğa bırakmıştım ve birkaç saat orada öylece oturmuştum. Saat sabah saatlerine yaklaşıyordu ve ben hala uyumamıştım, üstüne okul vardı. İzin alsam da şuan iyiydim, gitmem de sakınca yoktu. Zaten yeterince derslerden uzak kalmıştım, neyse ki zekiydim de sınavlar'dan kalmazdım.
Ayağa kalktım ve banyoya doğru ilerledim, yalınayak yürüdüğümden ayaklarım pislenmişti. Evde daha fazla böyle yürümeme gerek yoktu, kendimi banyoya attığım da hemen suyu açtım. Buz gibi bir suyla duş aldıktan sonra odama girdim, sadece vücudumu yıkamıştım.
Bu sefer de koltuk yerine kendimi yumuşak yatağıma bıraktım, yorgun olan vücudum hemen kendini uykuya bıraktı.
>>>>>
Okul saat'i yaklaştığın da uyanmıştım, kısa bir uyku çeksem de bu bile bana yetmişti. Uzun zamandır bu kadar rahat uyku çekemiyordum, dolabımdan kendime kıyafetler çıkardığım da hızla giyindim ve aşağı indim. Babam da mutfakta oturmuş kahve içiyordu, onu öyle görünce benim de canım kahve çekti ve kendime hazırlamaya başladım.
Onunla bu Delta olmam konusunu konuşmam lazımdı, oğlu da artık bir kurt adamdı. Hemde en güçlülerinden, kahvem hazır olduğun da babamın yanına yerleştim. Konuşma başlatmak için ona seslendim, bana baktığında hızla konuya girmem ve çıkmam bir oldu.
"Ben bir kurt adamım!" Gözlerimi yumduğumdan tepkisini göremiyordum, görmeye de korkuyordum. Kesin şuan ona bir kal gelmişti, sonrasındaysa olayı idrak etmiş ve şok olmuştu. Bakmasam bile tepkilerini hayal edebiliyordum, bir gözümü yavaşça açtığım da babam'ın kahvesin'den bir yudum olduğunu gördüm.
Sakince bana bakıyordu, sanırım artık alışmıştı. Bir tepki ver be adam oğlun kurt adam!
Kahvesi bittiğin de ayağa kalktı ve kupasını lavabonun içine koydu, bana döndüğün de gülümsedi ve göz kırptı. "Güzel şakaydı, evlat." Şaka yaptığımı sandığın'dan mı? Bu kadar sakindi.
Hızla ayağa kalktım ve ona yaklaştım, kendimle birlikte onu salona sürüklediğim de onu koltuğa oturttum. Bana garip bir şekilde baktığın da gözlerimi parlattım, yerinde korkuyla gerilediğin de eli kalbine gitti. Gözlerimi hızla normal'e çevirdim ve endişeyle yanına oturdum.
"Baba, hey iyi misin?" Bana baktığın da elini kalbinden çekti ve omuzlarımı tuttu, derin bir nefes aldığın da yavaşça konuşmaya başladı.
"Bir gün siz beni öldüreceksiniz." Ona gülümsediğim de kaşlarını çattı, ciddi bir Stilinski'yle uğraşılmayacağını bildiğimden hızla ayağa kalktım ve evden koşar adım kaçtım, çıkmadan önce 'görüşürüz, seni seviyorum' demeyi ihmal etmedim. Belki biraz yumuşar ya da sakinleşirdi, okul çantamı tek omzuma geçirdiğim de jeep'e bindim.
Sürücü koltuğuna yerleştiğim de aracı çalıştırdım ve evden uzaklaştım, kendim de yeni farklılıklar keşfetmeye başlıyordum. Mesela Şiva neyi sevmiyorsa bende sevmiyordum, onun içinde geçerliydi. Ben neyi sevmiyorsam o da misliyle sevmiyordu ve bunu dile getiriyordu.
Uyandığım da beni tekrar uyumaya bile zorlamıştı ama benim okulum olduğun'dan kalkmıştım. Okul'a yaklaştığım da araba camın'dan dışarı baktım, içime temiz havayı çektiğim de rahatladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşanmışlıklar/Sterek
Fanfic"Neden böyle davrandığını açıklayacak mısın?" Buna ne cevap verebilirdi ki, daha kendisi bile ne olduğunu çözemiyorken bir kaç gün öncesine kadar Lydia'yı seviyorum diyorken ya da o öyle sanıyordu artık hiçbir şeyden emin değildi. "Neden bahsediyors...
