7- GÜZELSİN

12 2 16
                                    

İskender Balahun

Korkuyordum ama yine de öylece bakakaldım bir süre. Kirpiklerinin yanaklarına yayıldığı o tatlı gölgelik, burnunun üzerindeki hafif çiller, dudağının hemen üzerindeki küçük 'ben'...

Biraz kıpraşınca kolumu andan istifade edip çektim. Terlemiş alnına yapışmış saçlarını yüzünün kenarına çektiğimde gülümsedim elimde olmadan. Soğuk jeli başına koyup kaşlarını çatışını izledim...

"Kendimden nefret ettirecek kadar güzelsin."

Gece boyu Balahun ile ilgilendim, ateşi düşmeye başladığında ise gün ağrımaya başlamış, gözlerim ise daha fazla açık kalamıyordu. Elimde bez ile sadece bir anlığına gözlerimi kapattığımı hatırlıyorum...

Balahun İskender

Elimin sıktığı el, yüzüme vuran hafif nefes ve yastığımdaki eğimle açtım gözlerimi. Oturduğu yerden yastığıma düşen başı ve tuttuğum eliyle İskender öylece uyuyordu. Açık kumral saçları, güneş ışığının vurduğu sarıya çalan kirpikleri ile burnumun bir karış uzağındaydı. Bir elinde bez, çenesinin altına sıkıştırmıştı. Diğer elini ben esir almıştım. Gece boyu başımda beklemişti demek ki...

Gülümsedim, komodinin üzerinde bir sürü soğuk algınlığı ilacı, bir kap içinde su, ateş ölçer...

"En başından neden böyle davranmadın ki?"

Sinirden gözlerim dolduğunda onu ilk gördüğüm anı hatırladım. Gözleri... O baktığı yerde sanki kişinin ruhunu görüyormuş gibi güzel ve gülen gözlerini hiç unutmamıştım. Rezalet bir karakteri olsa da hep çok sevildi. Bense sevemedim o andan sonra İskender'i.

Derin bir nefes alıp biraz daha başını ilerlettiğinde yutkundum.

"Güzelsin..."

Bir erkeğe güzel denir miydi bilmiyorum ama gerçekten güzeldi. En azından bana göre bir güzelliği vardı. Yine de bana olan tavrını asla unutamayacağım kadar çok ağlatmıştı beni.

Kirpikleri kıpraşınca gözlerimi kapattım. Yeniden derin bir nefes alıp durdu. Nefesi dudaklarıma vuruyor, karıncalandırıyordu.

"Rüya görüyorsam uyanmak istemiyorum," dedi hafif bir mırıltı ile. Sonrasında doğrulup derin bir nefes daha alıp gerinirken bir yandan da söyleniyordu. Bir elini başıma koyup biraz bekleyince elini geri çekti. 

Ses gelmeyince gözlerimi hafifçe açıp odanın içerisine göz attım. Odadan çıkmıştı. 

"Az önce doğru mu duydum ben?" Derken buldum kendimi. "Ben az önce gaipten sesler duydum..." Başımı avuçlarımın içerisine alıp saçlarımı karıştırırken İskender'in sesi odanın içerisinde yankılandı.

Eline ne varsa bir köşeye bırakıp yanıma geldi, "iyi misin?"

Birbirine girmiş saçlarım ile başımı kaldırdım ellerim hala başımın iki yanında duruyorken. "Gece boyu benimle ilgilendiğini söyleme," dedim ilgilendiğinin farkında olarak. En azından "normal İskender" cümlesi duymak istiyordum. 

"Tabii ki ben ilgilendim Balahun, başka birinin ilgilenmesini mi istiyordun?"

Tek kaşım istemsiz havaya kalktı o an, "ne alaka şimdi sorduğum soruyla?"

Gözlerini kapatıp açtı ve kenara bıraktığı suyu alıp yanıma geldi. "Biraz iç, iyi gelir."

Suyu içip yataktan kalktım. Kalkmamam gerekiyordu aslında ama acil evime gitmek istiyordum! Biraz daha burada durursam İskender'e eskisi gibi bakamayacağımı hissetmeye başlıyordum.

Ayağa kalktığım an gözlerimin kararması ile İskender'in üstüne devrilmem bir oldu. Başımın dönmesi bir kenara İskender'in burnu yanağıma değiyordu. Başımı kaldıramıyordum bile... 

"Balahun?" Telaşlı sesi kulağıma dolsa da asla cevap vermedim. Bayıldım ben! Evet? Şu an bayıldım ben. Kendimi tamamen İskender'in üzerine bırakırken gururumu, onurumu da her şeyi de bir kenara bıraktım o an. Umurumda değildi hiçbir şey! Ben bayılmıştım artık!

"Balahun?" 

İskender'in endişeli sesi kulağıma dolarken dönmeye devam eden başımla sesimi dahi çıkartmadım. Öylece yığılıp kaldım İskender'in üzerine.

"Aklımı kaybedeceğim ya!" Derken dişlerinin arasından konuşuyordu. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİRBİRİMİZİN FARKLI YÜZLERİYİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin