32. BÖLÜM: ''EN BAŞA DÖNMEK.''

14K 1.4K 1K
                                    


Kadınlar günümüz kutlu olsun çiçeklerim! İyi ki varız, bizi çok seviyorum.

Merhabalaaaarrrr, iyi geceler VURGUN ailem! Çok bir şey söylemeyip sizi bölümle baş başa bırakıyorum, keyifli okumalar! (。˃ ᵕ ˂ )

Oy vermediğiniz bölümlerin olup olmadığını kontrol eder, bir de satır arası yorumları doldurarak bölümü okursanız benden keyiflisi olmazmış... Yorumlarda düşüş var sanki, üzmeyin kız beni

Instagram, burcinsaridogann (alıntı atıyorum, sayaç açıyorum)

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

SYML, Fear of the Water

32. BÖLÜM: ''EN BAŞA DÖNMEK.''

Bu aralar ince bir ip üzerinde yürüyormuşum gibi hissettiriyordu hayat.

Gözlerim buğulu, baktığım deniz bile sanki anlamıyor beni. Sustuklarımı. Susmak zorunda kaldıklarımı. Konuştuğum insanlar, gözlerimin anla diye baktığı insanlar.

Akacak gözyaşım kalmadı, onlar da benim gibi tükendi. Ama biliyorum Vural bir kez daha gözlerimin içine baksa ve operasyondan vazgeçtim sen gerçekleri anlatana kadar bizden de derse, bir çocuk gibi kapı arkasına siner ve gözyaşlarım okyanus olup beni boğana kadar ağlarım.

Ama bir şey var kalbimde, nefes almama izin vermiyor. Gözlerimi yumuyorum, görmezlikten geliyorum, başka şeyler düşünmeye ve odaklanmaya çalışıyorum ama sonra yine kendimi düz bir duvarı izlerken bazen de tavana bakarken buluyorum.

Cebime saklarsam acısını hissetmem sandığım asker künyesini tekrar aldığımda burnumu çektim. Bana suçluluğumu hatırlatmak için vermişti. Ne zaman bakarsam hatırlayacaktım.

Hiç tanımadığım bir insanı karşıma alsam ve olanları anlatsam bana kızacak, anlatmalıydın diyecekti ama bu ağır yükü omzuma bırakırken söylememem için vurulan kilitleri anlamayacaktı. Karşımda bir insan değil üstler vardı. İki dudağımın arasında olan hayat, sadece bana ait değildi.

Herkesin gözünün içine baka baka bir sırrı saklamak...

''O simitleri martılara atmak için mi aldın yoksa kendin için mi?''

Tanıdık sesi duyduğumda daldığım için ilk önce oturduğum yerde sıçradım, sonra da abime baktım. ''Nasıl yani?''

''Kaçmışsın.''

''Kaçmadım. Biraz hava almak istedim.''

''Hastane şehrin bir ucunda, burası da şehrin diğer ucunda. Ne güzel hava almak öyle.'' Abim elimde duran künyeye, sonra da simide baktı. Künyeyi avucumun içinde sıktım, sonra da cebime koydum. Simit aldı, yanıma oturdu. ''Kocanla mı tartıştın?''

''Evet, sevinebilirsin.''

''Bir boklar dönmüş, farkındayım,'' Abim gözlerimin içine sorguyla bakıyordu. ''Dün kaçırdığımız kızı tekrar başkaları kaçırdı. Vural operasyonu bitirdi. Sözleşmelerimizi yırttı, yetmedi yaktı. Sonra babası kalp krizi geçirmiş. Dün siz ne yaşadınız? Ne oluyor lan?''

''Ben de bilmiyorum.'' diyebildim. ''Sen beni nasıl buldun ya?''

''Plakanı sorgulattım.''

''Anladık konumun diş söktürür de gerçekten buna gerek var mıydı? Yalnız da kalamıyorum!''

''Sus kız, çok konuşma. Anlat bana, ne oldu da operasyondan vazgeçti? Kızım, bu adam benim haftalarca peşimde koştu. Günlerdir B planı hazırlıyordu. Gece toplantı yapacaktık. Şimdi... Ne oldu da vazgeçti? Ne biliyorsan anlat.''

VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin