"Evin güzelmiş."
Evim güzel mi?
Evim daha çok ikinci dünya savaşı sığınağında güvenle konserve yemek gibi.
Hiçbir şeyin iyi olmayacağına emin olan bir yazar gibi her gece buraya dönüyorum.
Bilindik, sinsi ve boğucu bir yer burası. Ama en çok bilindik olması beni yaralıyor. Keşke bilmesem. Uzaklarda, çok uzaklarda kalmış bir dolu anıyı bilmesem mesela.
"Tek misin?" diyor garip bir endişe ile.
Ardil'in duyguları bana kendi duygularımdan daha tanıdık. Onun endişesi ile benim de aklıma geliyor, salonda; kalbi çürümeye yüz tutmuş moruğun tekinin oturduğu.
"Hayır." diyorum kısaca.
"Büyükannem burada."
Ardil başını sallayıp ellerini iki yana açıyor.
"Ne yapalım o zaman?"
Bilmiyorum.
Sana neden gel dedim bu bile muamma iken şimdi seninle ne yapayım Ardil?
Kafamı eski salona uzatıyorum büyük annem çoktan üçüncü rüyasında."Odama gidelim." diyorum kolundan tutup. Tutuşsa elimde kalıyor sanki. Ardil'in kolları bana aşina değil ben ona hiç aşina değil.
"Sen on sekiz varsın değil mi?" diye şüpheyle soruyor. Tek kaşı kalkmış yavan bir merak var suratında.
"On dokuzum." diyorum odamın kapısını açıp.
"İyi de hala lisede değil misin sınıfta falan mı kaldın?" diyor Ardil karanlık odama adımlayıp.
"Geç başladım ondan." diyorum utanarak.
"Annem okula göndermedi."
"Ah." diyor garip bir nidayla.
"Sorun olur mu sen kaç yaşındaydın?"
"Fark etmez. Yirmi iki."
"Üniversiteyi bitirdi mi yani?"
"Hiç gitmedim ki bitireyim." diyor gülüp.
"Neden?"
"Belki beni de annem göndermemiştir."
İkimiz karanlıkta birbirimize bakıyoruz. Dedikleri beni kırmış gibi hissediyorum ama Ardil'in benimle dalga geçmediğini biliyorum. Kırgınlığım belki de onun annesine, kendi anneme, bütün annelere, anne olacaklara ve asla anne olmayacaklara. Kadınlara, aşkıma karşılık vermeyen bütün kadınlara.
"Işığı açsan olur mu?"
"Şey odamda sadece bu aydınlatma var." diyorum masa lambamı yakıp.
Ardil koca bir kahkaha atıyor ardından ağzını kapatıp gülmeye devam ediyor.
"Niye kızım siyasi suçlu musun taksana bi' ampul."
"Sevmiyorum." diyorum masamdaki eski sandalyeyi çekip oturuyorum.
Karşımda tek kişilik karyolaya geçip oturuyor o da.
"Ardil." diyorum kendimi tutamıyorum.
"Neden geldin benimle?"
"Özel bir sebebi yok." diyor ağzını büküp.
"Ama sorun olacaksa-"
"Yok ondan değil." diyorum aceleyle.
"Gelmene sevindim."
"Yiyecek bir şeyler var mı?" diyor yatağımdan kalkıp.
"Şey makarna yapabilirim istersen."
"Fark etmez." diyor tekrar umursamazca. Benimle ilgili olan her şey onda buruk bir umarsızlık doğuruyor sanki. Anlamsız bir çaresizlik doğuruyoruz geceye. Ne desem kabul edecek, ne desem ya gülecek ya ağız bükecek ya da fark etmez diyecek ve hiçbirinin bir anlamı olmayacak. Yapması gerektiği için yapacak.
İçimi bir karaltı kaplıyor o anda.
"Baksana."
"Efendim."
"Arada gelsem olur mu? Sorun etmezsen yani."
Sonunda hafif bir ciddiyet var suratında.
"Bilmem ki olmaz herhalde." diyorum ama deli gibi merak da ediyorum.
"Ardil sen, iyisin değil mi?"
"İyiyim ne oldu ki?"
"Hiç." diyorum. Ama birden bu kadar yakın olmamız içimi huzursuz ediyor.
"Sadece-" diyorum o aç aç odanın ortasında dikilirken.
"Beni pek-"
"-görmezsin."
"Ne?" diyor anlamaz halde.
"Görmezsin işte, görmezlikten gelirsin ya da."
"Saçmalama." deyip gülüyor yine aynı ifadeyle.
"Biz arkadaş sayılırız, hatta arkadaşız." diyor kendinden emin şekilde.
"Şey peki o zaman." diyorum gülümseyip.
"Sevindim öyleyse."
Ardil kolunu omuzuma dolayıp beni kendine çekiyor.
"Öyle, arkadaşız."
"Sorun olmazsa giyecek bir şeyler de verir misin, yanıma hiçbir şey almadım."
Hemen dolaptan yeni yıkanmış ve rutubet kokusu sinmemiş bir şeyler çıkarıp ona uzatıyorum.
"Sağ ol." diyor yanağımdan öpüp.
"Şimdi çık da giyineyim."
O an öylesine mutlu oluyorum ki onun aslında hayatımı nasıl felakete sürükleyeceğini göremiyorum bile. Ben çıkıyorum ve Ardil ben yokken yatağımın altına çok sonra koca bir rezillikle öğreneceğim koca bir paket bırakıyor.
bölüm tam 555 kelimeydi o yüzden okurken yanlışlıkla manifestlemeyin HJakskssjdndj
Bu arada mesaj kısmı kapanıyomus yb isteyenler için bi devrin daha sonuna geldik
neyse zaten son yazdıklarımı finalleyip öyle bırakmayı düşünüyorum ondan daha birlikteyiz (gereksiz bilgilendirme bitmistir efenim iyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki yangın. gxg
Short StoryBiliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi [gxg]