Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. İyi okumalar.♡♡♡
Sabah uyandığım gibi direkt aşağı indim.Birkaç dakikanın ardından taehyungta salona geldi.
"Günaydın kır çiçeği."
Hitabıyla gülümsedim.
"Sanada günaydın taehyung."
"Bugün şirkete gitmeden önce kahvaltı yapmaya gidelim mi?"
"Beraber mi?Ah!beraber tabi başka ne olacak.Tabi,yani gidelim.Olur."
Gülümsedi."Peki o zaman hadi hazırsan çıkalım."
Onu kafamla onayladım ve evden çıktık.
"Bu arada kahvaltıya arkadaşımın yanına gideceğiz.Geçen gün davet etmişti.Senide onunla tanıştırmak istedim."
Gülümsedim.Bana değer verdiğini düşünmeden edemedim.Yol boyunca yüzümdeki gülümsemeyi silinmedi.
"Geldik jungkook.Hemen ilerisi."
Biraz ilereledikten sonra geldiğimiz yeri farketinde ağır bir şok yaşadım.Burası geçen gün geldiğim seraydı.
"Seokjin seni çok özledim."
Şaşkın ifadelerle taehyung ile seokjinin sarılmalarını izledim.
Seokjin beni farketince"Ah!jimindi değil mi?"dedi.
"Jimin mi?"taehyungun şaşırmış ses tonunu duyunca telaşla ne yapacağımı bilmez bir şekilde;
"Ah!Ben jungkook karıştırdınız galiba."
Seokjin şaşkın ve inanmaz bir şekilde baktı;
"Ah!galiba karıştırdım.Hoşgeldiniz o zaman.Hadi lütfen masaya geçin.
Masaya geçtikten sonra seokjin yemekleri getirmişti bende elimden geldiği kadar üzerimdeki gerginliği atmaya çalıştım.Sessiz sessiz yemeğimi yerken taehyung seokjine nasıl tanıştığımızı anlatıyordu.O an arkadaşlarına sevgilisini anlatan kişi gibi hissettim taehyungu.Sahi taehyungla sevgili kelimesini aynı cümleye koyunca nedense vücudumda çok yoğun bir heyecan hissediyorum.
"Değil mi jungkook?"
"Ah! Afedersiniz dalmışım tekrar sorarmısın lütfen."
"Jungkook sen iyimisin? Geldiğimizden beri çok dalgınsın. Gelmek istemdiysen bunu bana söyleyebilirdin."
"Ah!Taehyung beni yanlış anlıyorsun.Buraya geldiğimiz için çok mutluyum gerçekten sadece kendimi nedense biraz halsiz hissediyorum.Tekrardan özür dilerim."
"Geri dönebiliriz sorun değil."
"Hayır lütfen konuşmaya devam edelim"
Yaklaşık 1 saat daha orada durduk ve yola çıktık.45 dakika sonra şirkete vardık.İçimdeki endişe ve tedirginlik hala azalmamıştı.Taehyunga söylediğim yalan içimi kemiriyordu.
Taehyung tam şirketin içine girecekken;
"Sana yalan söyledim taehyung."
"Anlamadım jungkook?"
"Çok üzgünüm gerçekten yalan söylemek istemezdim ama jiminin acil işi çıkmıştı benim gitmem gerekiyordu."
"Jimin mi?Jungkook neyden bahsediyorsun?"
"Taehyung seokjin aslında beni önceden tanıyor.Ama jimin olduğumu sanıyor.Geçen gün jimini seraya gitmesi için görevlendirmişsin ama acil bir işi çıktı benim gitmem gerekiyordu.Ona jiminin geleceğini söylemişsin.Beni görünce jimin sandı bende o an jungkook olduğumu ona söyleyemedim.Lütfen affet beni."
Hayal kırıklığıyla yüzüme baktı.
"Yani seni jimin sandı."
"Evet ama gerçekten çok özür dilerim.Ben en kısa zamanda seokjinden özür dileyeceğim.Senden de özür dilerim taehyung."
Bir daha tek kelime bile etmedi.Hızlıca şirketin kapılarından içeri girdi.
"Off taehyung neden bu kadar sinirlendin ki."
○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○
Şirkete girdiğim gibi seokjini aradım ve durumu ona açıkladım.İlk başta biraz şaşırsada durumu anlayışla karşıladı.Ondan tekrar özür dileyip konuşmayı bitirdim.Tahyungla gerçek anlamda konuşmam gerekiyordu.Hızlıca odasına ilerledim ve kapıyı çalmadan direkt odaya girdim.Telefonla konuşuyordu.
"Anladım Min Ho.Benimde biraz buradan uzaklaşmaya ihtiyacım vardı.Davetin için çok teşekkür ederim."
Konuşmasını ancak masasındaki bileti görünce anladım.
"Gidiyor musun,gerçekten konuşmadan kaçıcakmısın taehyung?"
Beni farketimce yüzü solmuştu.
"Sana hesap vermek zorundamıyım jungkook?"
"Taehyung lütfen konuşalım.Bak ben böyle olmasını istemezdim."
"Neyi konuşacağız jungkook? Bana yalan söylemeni mi?"
"Taehyung seokjin bile bu kadar sorun etmedi.Neden böyle yapıyorsun gerçekten anlamıyorum."
Bağırarak "Anlayamazsın çünkü jungkook."dedi.
"Neyi anlayamıyorum ben taehyung?Daha bu sabah seninde içinde olduğun güzel bir hayat diledim,hayal ettim.Şimdi olduğumuz durum bu iken tam olarak neyi anlayamıyorum?"
Kızgınca baktı ve"Sen bana ve değer verdiğim bir insana yalan söyledin jungkook ve ben bunu kaldıramıyorum anladın mı?"
Kızgın...Onun bana olan kızgın bakışları beni bitiriyordu.
Ben Jeon Jungkook.Kim Taehyungun derin gülümsemesinde cenneti yaşadım.
Ve şimdi onun kızgın bakışlarıyla cehennemi tadıyorum.○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○
Taehyungla olan son konuşmamızın ardından şirketten çıktım ve hızlıca eve geldim.Odama girdiğim gibi direkt yatağıma uzanıp ağlamaya başladım.Onun bakışları beni yakıyordu ve benim dayanma gücüm yoktu.Yarım saat sonunda sesli ağlamalarım iç çekişlere döndü.Yataktan kalktım ve üstümü değiştirip banyoya ilerledim.Ağır ağır banyoya gittim. Çok üşensemde banyoya girmezsen kendime gelemezdim.Banyoda işlerimi halledip salona indim.Taehyung gelmişti.Banyoda olduğum için farketmemiştim.
"Hoşgeldin."
"Sağol"
"Yemek hazırlamamı ister misin?"
"Gelirken yedim.Hiç uğraşma."
Odasına çıkmak için hızlıca merdivenlere ilerlerken sesimle duraksadı;
"Gerçekten gidecek misin taehyung?"
"Jungkook ben londraya sadece kendi isteğimle değil şirket içinde gidicem.Sadece biraz dinlenmek istiyorum o kadar."
Merdivenlerden çıkarken sesim onu tekrar durdurdu.
"Gitmesen olmaz mı taehyung?"
Dönüp yüzüme baktı ve hiçbir şey demeden odasına gitti.Kendime kahve hazırlayıp balkona çıktım.Balkonda ne kadar kaldığımı bilmiyorum ama sabah uyandığımda kendimi yatağımda bulmayı hiç beklemediğimi biliyordum...
♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wild Flower
FanficJungkook nerden bilebilirdi ki sabahın köründe evinde göreceği bir yabancının onun kalbini çalacağını... ^Semetae^ ♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤ Bu fic Her Yerde Sen dizisinden uyarlamadır.Diziyi izleyenler kitabın konusunu iyi kötü anlar zaten. Keyifl...