Çıtır!

136 21 5
                                    

Elimde pembe termosla kapının önünde Emre'yi bekliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimde pembe termosla kapının önünde Emre'yi bekliyordum. Günlerden Salı'ydı ve Emre gündüzden çıkmış spora geliyordu. Eve geçince beni aramış hem gelip gelmeyeceğimi teyit etmiş hem de kahve istediğini belirtmişti. Zaten pazar gününden sözüm olduğu için kahvesini yapmış söz verdiğim gibi de pembe termosa koymuştum. Evden çıkarken de tekrardan çaldırmıştı. Evini bilmesem de beş dakika içinde geleceğini söylemesine güvenip aşağı inmiştim. Saatime baktığımda, Emre sokağın başında göründü. Çantamı arka koltuğa atacağımdan kolumdan çıkarıp hazırda önüme gelmesini bekledim. Önümde duraksadığında  çantam önümde, elimde kahveyle ön koltuğa yerleştim. Emre selam, dediğinde termosu uzattım ve genişçe gülümsedim.

"Selam, yakışıklı"

Termosun kapağını açmakla uğraşan Emre, şaşkınca kısa bir an bana baktıktan sonra yüzündeki şaşkın ifade yerini geniş bir gülümsemeye bıraktı. Geçen gün adamı ekmiştim, gün gönül alma günüdür.

"Keyfin yerinde" dedi kahvesinden büyük bir yudum aldıktan sonra. Hala bu sıcak kahveyi nasıl dolu dolu içtiğini çözememiştim.

"Çok şükür, sen nasılsın bakalım. Nasıl geçti günün yiğidim?" dedim elimdeki çantayı arkaya atarken. İşimi bitirip ona döndüğümde hala bana bakıyordu. Cevap vermek yerine dikkatle bana baktı bir süre ve ardından kaşları çatıldı.

"Dilara; bu yiğidim, yakışıklı falan derken, ciddi misin?"

Dikkatle yüzüne bakma sırası bana geçmişti. Galiba ona hafiften yandığımı falan düşünüyordu.

"Emre" dedim uzanıp omzuna elimi koyarken, "saçmalama."

Emre yüzünde birkaç ifadenin geçtiği anlar oluştu ancak en sonunda rahatlamış bir ifade hakim oldu yüzüne. Biraz daha kahve içtikten sonra arabayı yola doğru sürmeye başladı. Telefonunu bana doğru uzattı bi anda. Elinden telefonu alıp bugün dilime dolanan bir şarkıyı açtım. Emre, herhangi bir tepki vermeden arabayı sürmeye devam ediyor ara ara da kahvesinden içiyordu.

Şarkıyı kendi kendime mırıldanıyordum, Emre yola odaklanmıştı. Bir anda arabadaki ses azaldığında ben mırıldanmaya devam ettim ve kırmızı ışıkta durduk.

Kim oyuncak ki sen oyuncusun?
Hakkımızda hayırlısı yok daha.
Belki avlanırken av olursun,
Durma çevir aşkımın namlusunu bana.

"Nerden buluyorsun bunları sen?" dedi. Popüler kültür şarkılarından bahsediyor adam bunlar derken. Aramasan da buluyorsun böyle şeyleri, sor değiller ki.

"Unutmuyorum hoşuma giden şarkıları, yine yine dinliyorum. Zamanın iyi şarkıları bunlar" dedim.

"Dilime dolanırsa sorarım hesabını" dedi.

Vur, Kaç ve SaklanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin