Sümer'in önderliğinde çıktığımız yolculuk bir alışveriş merkezinde bitmişti. Esra, alışveriş merkezine yakın bir kuaförden saç ve makyaj için yer ayarlamış ve bugün de prova yapılacakmış. Esra, benim nedimesi olmamı isterken o kadar masum bakmıştı ki bir anlığına ona kıyamayıp kabul etmiştim. Bana da çoktan yanında yer ayarladığını ve aynı kuaförde tüm gün birlikte olacağımızı söylemişti. İşte tam olarak buralarda bir yerlerde elbisemin bu akşam için uygun olmadığı fikrine kapıldım zira ben buraya düz bir elbise ile gelmiştim ancak şu an nedimeydim.Nedime elbisesi almak zorundayım!
"Emre" dedim bu konuşmanın akabinde panikle, aynı alışveriş merkezinin yemek katındaydık. Emre, Sümer ile konuşmasını ya da atışmasını keserek bana döndü.
"Efendim, Dilara" dedi. Sümer, konuşma hakkında hala bir şeyler söylüyordu.
"Acilen bana elbise almamız gerekiyor" dedim. Düğüne yaklaşık olarak iki gün vardı ve içime sinen bir elbise bulmak, kuaför provasına katılmak, Selma teyzenin gün arkadaşlarına takdim edilmek gibi büyük görevlerim vardı. Vaktim yetecek miydi?
"Alırız güzelim" dedi ve Sümer'e geri döndü. "Ödiycen valla damatsın sen. Ya benim kardeşimi finanse edecek durumun yoksa söyle bırakalım düğün işini" dedi.
"Güzel kardeşim, damatsak tek enayi de değiliz çok şükür. Hayvan gibi yiyorsun, ödemem" dedi ve dükkanlardan birine girdi. Evet, ancak girilecek dükkana kadar gelmiştik.
"Kaçma şerefsiz, gel buraya" diyerek Emre de onun peşine gitti.
"Abimle Sümer'in ciddi ilişkisi var maalesef. Biz kuma olarak geliyoruz, bunu kabul etmelisin en başından" dedi. Maalesef ki Antalya'ya girdiğimiz an bunu fark etmiştim. Her ne kadar Sümer ile arasında şu aralar ufak bir tartışma olsa da işin sonunda kardeş gibi büyümüş iki kişinin ilişkisi tatlıya bağlanacaktı.
Emre ve Sümer'in öncülük ettiği dükkana girip bir yer bulup oturduğumuzda bile tatlı sert atışmaları devam ediyordu. Esra ile onları önemsemediğimiz başka bir konu hakkında konuşmaya başladık. Emre, Sümer'in karnına vurduğunda Sümer'in iki büklüm olması ile odağımız dağıldı. Sümer'in yüzünde herhangi bir morluk ya da dayak yediğine dair bir iz olmasa da görünmeyen yerlerde izler olduğu söyleniyordu. Emre, görünmeyen yerlere vurdum, diye dile getiriyordu. Belli ki bu doğruydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vur, Kaç ve Saklan
ChickLitNereye kadar vur, kaç ve saklan. Uslanırım, adam akıllı bi kız bulsam. O gün gelene dek bu eğlenceden bıkmam, eylemlerim devam eder. Evlenmeden durmam.