~Vedalar Ve Merhabalar~
Şarkılar:
-older
-saki
-biri vardı~Sanma ki dert sadece sende var. Sendeki derdi nimet sayanlar da var.~
-Mevlana Celâleddîn-i Rumî-Sakarya
Günümüzden iki gün
önce:Veda... Seneler sonra ilk defa ailemin mezarına geldim onun amacı ise onlara veda etmekti. Saatlerdir ikisinin mezarının karşısına oturmuş kalmıştım. Tek kelime etmeden sadece izlemiştim. Kendimde o cesareti bulmak zaman alıyordu.
"Baba..."
Sessizlik."Anne..."
Sessizlik."Başardım! Aldım intikamınızı. Rahat uyuyun. Ben şimdi gidiyorum ama gelicem söz. Belki çok bekletmem sizi belki şahadete varıp yanınıza, size kavuşurum. Ha olmaz mı?" Yine cevap koca bir sessizlik oldu. Gözlerim doldu burda sınırlar yoktu güçlü olmak zorunda değildim burda ne bı savcı nede bı komutandım ben burda sadece anne sevgisine baba şevkatine aç minik bir kız çocuğuydum.
"Biliyorum bu söylediğim için bana çok kızarsınız dersiniz 'yok öyle hayatını yaşa' ama ben sizi çok özledim." Dediğimde hıçkırarak ağlıyordum. "Artık gitmem gerek kendinize iyi bakın tamam mı? Sizi çok seviyorum." Diyip yavaşça ayaklandım sakin ama emin adımlarla kabristanı terk ettim. Nereye mi gidiyordum yeni hayatıma. Rota belliydi.
Mardin Nusaybin...
Nusaybin
Günümüz:
Askeriyenin önündeydim artık bir askeri savcı olarak burdayım. O nasıl oluyor diye sorarsanız hemen söyleyeyim: Ben eskisi gibi bir komutan olucam askeriyede bir savcılık makamım olucak sadece askeriye ve sınır ile ilgili hukuki işlemler bana gelecek ben hem onlarla ilgilenecek hemde bir komutan gibi operasyonlara gidicektim. Bana adliyede bir oda hazırlamışlar ancak ben kabul etmemiştim hem orası benim ne işime yarıyacaktı? Yavaşça kapı açıldı araba ile içeri girdim yanımda Arslan vardı. O da burda benimle birlikte çalışacaktı hem benim kâtip'im hemde altı ay benim askerim olacaktı. Arabayı park ettim ve yavaşça indim Arslan'da benim gibi indi. Herkez askeriyenin meydanında beni bekliyordu.
Albayım bir hafta önce gelmiş ve benim Sakarya'dan buraya geri dönmemi sağlamıştı ancak açık olmak gerekirse ona gerek bile kalmamıştı benim dönmem için bine yakın dilekçe gelmişti ki son güne kadar bu dilekçeler devam ediyordu. Albayım iki gün önce Mardin'e dönmüştü ancak benim toparlanma işleri yüzünden bir haftada ancak hallettim. Şimdi ise burdayım.
Meydana doğru ilerledim herkes sırada bekliyor albayım ise onların önünde beni görmüş gelişimi izliyordu. Ses duyuldu...
"Asker selam dur!" Diye işitildi bunun üzerine herkes asker selamı verdi. Ben albayın karşısına geçtim. Asker selamı verip, "kıdemli üsteğmen Armina Batu, Sakarya! Emredin komutanım!" Dedim bana karşı sıcak bir ifade ile bakıyordu.
"Rahat asker." Dedi ve selam durdu yine yeniden bütün taburun özünde erine karşı selam durdu. "Albay Erhan Koç, Hatay. Hoşgeldiniz savcım." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Armina Batu Adaletin Savaşı
AcciónHayatı için adalet arayan bir kız... Bir harp öğrencisi iken hukuk okuyan ve savcı bir kadın... Savcılık ile birlikte asker olan ve ilk güç... Üst düzey bir zeka... İşte bu Armina Batu'nun başarı ve acı dolu hikayesi... (Asıl olay örgüsü Armina ve...