Armina Batu Adaletin Savaşı

10.bölüm

-Kayıp-

Şarkılar:
Cem Adrian- Kül
Cem Adrian- herkes gider mi
Murat Kekilli - salını salını (bölüm içersinde geçiyor.)

***

Yusuf:

"Yok... Yok! Yok lan yok nerde?" Etrafta dolanıyor Mavimi arıyordum ama yoktu sanki yer yarıldı içine girdi. Tam bir saat olmuştu bütün araziyi aradık yoktu! Siktiğimin bir arka geçidinden götürmüşler ama orda bile iz yoktu! Omzumda bir el hissettim. Elin sahibine baktığımda Ali'ydi. Yıkık acılı gözlerle bana bakıyordu. Ona yinede umut dolu gözlerle bakarken o bana olumsuz anlamda kafa salladı. "Nerde lan!" Diye bağırarak ona döndüm. Kafasını önüne eğdiği. "Mavi nerde! Bana bak bana! Birisi bana cevap versin!" Derken hiçbirinden ses çıkmadı hepsi kafasını önüne eğdiği. Tek biri hariç... Ecrin. Gözlerini üzerine dikmiş öldürücü bakışlar atıyordu.

"Sen cevap ver komutan bize niye soruyorsun?" Derken rütbeyi sikip atmıştı. Herkesin şaşkın bakışları ona dönerken o bana adımladı. Tam karşısında dikilip, "Sen benim komutanım değilsin Yusuf Karhan! Ancak sen bana komutanımı bulmak zorundasın! Şimdi bağırmayı kes ve görevini yap!" Diye dik ve cesur tavrını ortaya koyup arkasını döndü ancak ilerlemek yerine arkası dönük bir şekilde, "beni istersen şikayet et komutan sikimde değil askerlik. Bil diye söyledim." Diyip hızla mobil hat bağlı olan SUV araca  yöneldi.

Ordan bir askerin ona, "komutanımın emir va-" diye açıklama yapmaya çalışıyordu. Ben özel aramaları yasaklamıştım. Belli ki Ecrin özel bir arama yapmak istiyordu. Karışmadım.

"Lan o antenleri senin bir tarafına monte etmeden ver şu hat numarasını!" Diye kükreyince genç asker yerinde sindi ve hızla kodu söyledi. Ecrin arama yaparken biz topluca onun yanına gitmiştik. Bir dakikadan kısa sürede telefonun karşı tarafı aramayı açınca Ecrin derin bir nefes aldı. "Ağabey." Dedi sesini sabit tutmaya çalışsada titremişti. "Ağabey ablam yok!" Dediğinde telefonun diğer tarafında bir ses yükseldi. "Yok. Göreve geldik herşey iyi gitti sonra arazi kontrolüne başladık herkes bitirdi o dönmedi." Derken artık ayakta duramamış araca yaslanarak yere çökmüştü. Diğer taraftaki tanıdık ses bir anda öyle yükseldi ki sözleri ben dahil herkes çok net duydu.

"Benim kardeşim ne demek yok!" Diye bağırınca Ecrin telefonu Ali'ye uzattı ancak Ali kafasını iki yana sallayarak geri çekildi. Telefonu Ahmet aldı ve hepimizin duyması için hoparlöre aldı. Sesi daha sakin çıkarken, "güzelim benim. Hadi sakin ol ve anlat bana. Hadi canım." Derken ılımlı olmaya çalışıyordu.

Ahmet, "Kardeşim." Diye selendi acı bir sesle.

Telefondaki adam, "Ahmet! Nerde benim kardeşim lan! Ben böylemi emanet etim kardeşimi!" Ahmet cevap vermediğinden iyice sinirlenmişti, "cevap versene lan!" Diye kükredi ancak yine cevap alamadı. "Geliyorum lan oraya. Kendim bulurum kardeşimi sikeyim hepinizin belasını." Diye bağırıp bir hışımla telefonu kapattı.

Beş dakika sonra diğer hattan  albayım aradı. Açtığımda, "helikopter geliyor onbeş dakika içinde buraya geliyorsunuz!" Diyip hırsla telefonu kapattı.

Kafayı yemek üzereyim! Herkes bana gider yapıyor amına koyayım! Lan benim sevdiğim kadın yok ama onlar atar yapıyor! Hay sikeyim ben böyle işi!

Dakikalar birbirini kovalarken helikopterde yerimizi almıştık. Helikopter kalkarken kulaklıklarımı takıp bana şu an en iyi gelebilecek şeyi yaptım. Yıllarca kaybolmasın diye büyük çabalar sarf ettiğim o video.