9.BÖLÜM: ÇEÇEN KIZI

1 1 0
                                    


“İnsan kaçtığı şeyin
mahkumudur...”

Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Birbirimize rastlamadan evvel ki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş.

(SABAHATTİN ALİ)

Tolga’nın beni deli yerine koyuşunun  üzerinden bir hafta geçmişti. Ne Tolga yazmak gibi bir hata yaptı ne de ben yazdım. Beni deli yerine koyan gereksiz bir insanla konuşacak değildim. Konuşmaya devam edecek de değildim.

Onun benim hakkımda düşündüğü şeyler farklıydı. Yanımda durduğu gece beni önemsediğini korkmamı istemeyecek kadar beni önemsediğini, tüm gece yanımda kalarak korkmamı istemeyeceğini düşünmüştüm meğer onun düşündüğü tek şey  kafasına koyduğu tek şey beni bir psikolojik merkeze yatırmakmış...

Önemsenilmeyeşim umurumda değildi. Bu duyguya alışıktım.

Sevilmemek, nefret edilen kadın olmak her zaman bana tatırılan duygulardı.


Ona inanmıştım. Yanımda durması beni korumak istediği için diye düşünmüştüm. Beni bir psikolojik merkeze yatırması aklımın ucundan geçmemişti.

Bir haftadır okula gidip geliyordum. İnsanların iğrenç bakışlarına maruz kalıyordum. Beni gördüklerinde aralarında fısır fısır konuşmalar oluyordu. İçeriye geçene denk de bakışları üzerindeydi.


Bugün de o günlerden birindeydim. Yanından geçtiğim tüm herkes iğrenerek bana bakıyordu. Her yanından geçtiğim kişinin ardından fısıltılar artıyordu.

Her attığım adımda haykırış sesleri yükseliyordu. Attığım her adımda bağırış sesleri yükseliyordu. Ağlıyordu birileri, yardım istiyordu.


Bir haftadır olur olmadık sesler duyduğum için elimden geldikçe sakin olmaya çalıştım. Çünkü biliyordum, bu sesler zihnimin bana oynadığı bir oyundu.


Bir haftadır bunu Tolga olmak üzere yanında ki iki yandaşına da çaktırmamaya çalışıyorum.


Adımlarımı hızlandırıp sınıfa girdim. Her zaman olduğu gibi en arka sırada oturdum. Tolga ve iki yandaşı da sınıftaydı.

Korkuyor muydum?

Kesinlikle, hayır.

Peki ya bu hissettiklerim zihnimin oyunları? Onlar ne olacak? Ne zaman bitecek bu işkence.

Lanet olsun o cesede o kadar bakmamalıydım.

Her kötü olay benim başıma gelmek zorunda mı?


Gördüğüm yüzle anlık nefesim daraldı. Bir haftadır olur olmadık yerlerde  Müge’yi görüyordum.


Evet yanlış duyuyorsunuz, müge şu an tam karşımda. Gerçek olmadığını çok iyi biliyorum ama o kadar gerçek gibi ki. O kadar gerçek olmasını isterdim ki. Olamaz.


Kim diyorum bazen kendi kendime. Kim birini neden öldürmek ister fencbir kıza tecavüz ettikten sonra onu neden öldürmek ister ki.

ÖLÜMÜN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin