Bölüm 2- Bir Bar Meselesi

2K 73 17
                                    

İki saattir prova yapıyorduk, sesim de ben de yorulmaya başlamıştım. Ben sahnedeyken Tolga bar taburesine oturmuş memnuniyetle beni seyrediyordu. İyi çocuktu ama fazla iyiydi... 

Son şarkının da provasını aldıktan sonra derin bir oh çekerek sahneden indim ve Tolga'nın yanına doğru ilerledim.

"Nasıldı?"

"Soru mu bu da Asi her zaman ki gibi mükemmeldin." Suratında her zamanki sırıtış belirdi. 

"Her zamankinden alabilir miyim?" Barmenden içkimi isteyip Tolga'nın yanındaki tabureye oturdum. Konuşmuyor, ona bakmıyordum bile. Tolga ise yanımda kıvranıyordu.

"Bir şey mi söyleyeceksin Tolga?" Gergin bir şekilde bakmıştım, anında o da gerilmişti. Bu kadar çabuk alınması ve korkması sıkıyordu beni.

"Alaz"

"Ne Alaz?" Konu neden hep Alaz'a geliyordu ki.

"Alaz ile aranızda bir şey var mı?"

"Ne alaka şimdi hem bu konu seni niye ilgilendiriyor ki!" Hadsizlerden hiç hoşlanmazdım.

"B-ben şey, benim diğer mekanda hani kameralardan şarkı söyleyişini izlemiştim ve çok beğenmiştim demiştim ya."

"Eee Tolga sadede gel." Alaz haklıydı bu herif fazla sıkıcıydı.

"İşte sizin diğer görüntüleri de gördüm... öpüştüğünüzü.. yani senin Alaz'ı öptüğünü."

"Eee diyorum yine Tolga"

"İşte o görüntüler sonucu aranızda bir şey olabileceğini düşündüm."

"Tüm bunlar gerçekten seni ilgilendirmez Tolga."

Sorduğu sorunun cevabını ben de bilmiyordum. Hayır yok desem de evet var desem de yanlış olacaktı. Bir şeyler vardı ama ne vardı biz de bilmiyorduk.

İçkimin dibini de içtim ve tabureden kalktım. Benim ayaklanmam ile Tolga da ayağa kalktı.

"Tolga senin derdin ne?"

"Sensin benim derdim Asi anlıyorsun, anlamamazlıktan geliyorsun."

Derin bir nefes aldım.

"Evet anlamamazlıktan geliyorum ve bunun anlamını sen de çok iyi biliyorsun."

"İstemiyorsun."

Başını aşağı eğdi. Hiçbir şey demedi bir süre.

"Neden peki Asi?"

Bu sefer ben sessiz kalmayı tercih ettim.

"Alaz" dedi.

"Evet Alaz. Kendin diyorsun kamera kayıtlarını izledim diye. Sence orda arasında hiçbir şey olmayan iki kişi mi vardı Tolga? Lütfen beni daha fazla zorlama seni kırmak istemiyorum."

"Bu mu yani illa Alaz gibi mi olmak lazım." Sesi yükselmişti.

"Bağırma Tolga!"

Tolga ufak saçma bir kahkaha atmıştı. Kaşlarımı kaldırarak baktım ona.

"İyice delirdin sen ben gidiyorum akşam sahneye gelirim."

Tam yanından geçip mekandan çıkacakken sert bir şekilde kolumdan tuttu.

"Tolga bırak canını yakmıyım."

"Alaz gibi mi olmalıyım yani."

"Ya sen ne saçmalıyorsun ya b-" Daha sözümü tamamlamadan kolumdan sertçe beni kendisine çekip dudaklarıma yapışmıştı. Aynı anda hem midem bulanmış hem de nevrim dönmüştü. Hızla Tolga'yı kendimden uzaklaştırıp en sert tokatımı yapıştırdım yüzüne. Tokatı vurmam ile mekanda bir bağırma sesi duyuldu.

"Tolga!"

İkimizde çıkış kapısına doğru baktığımızda gözlerinden alev fışkıran Alaz ile karşılaştık. Ben daha söze girmeden Alaz hızla yanımıza gelip Tolga'nın suratına yumruğunu geçirdi.

"Alaz dur dur" diyebildim sadece, bir yandan da Alaz'ı Tolga'dan uzaklaştırmaya çalışıyordum.

Mekandaki garsonlar da araya girmişti. Zor da olsa ikisini ayırabilmiştik. Tolga burnundan akan kanı elinin tersiyle silerken yerden doğruldu.

"Alaz napıyorsun lan, ben halletmiştim."

"Benim de payım olsun istedim Asi Kız. Hem ayrıca ne oluyor burada?"

"Alaz abi yanlış anladın sen, bir sakinle lütfen." Tolga yerinden doğrulabilmişti.

"Yanlış mı anladım, kızın dudaklarına yapıştın lan sen" Alaz fazla öfkeliydi.

"İkiniz de sesinizi kesebilir misiniz yoksa ben mi keseyim seslerinizi!" İkisi de itiraz etmeden susmuştu. 

Tolga'ya doğru döndüm. "Bir daha bana dokunursan senin fena benzetirim duydun mu!" Tolga onaylarcasına kafasını sallarken Alaz keyiften dört köşe halde yanımda sırıttıyordu.

Bu sefer Alaz'a doğru döndüm "Ve sen Alaz Bey. Sen niye saldırıyorsun?"

"Seni öptü Asi."

"Pardon ama bundan sana ne!" 

"Bana ne mi?"

"Evet sen hangi sıfatla bana karışıyorsun?"

Alaz'ı köşeye sıkıştırmıştım. Derin bir nefes almıştı.

"Hangi sıfatla?"

"Alaz söylediklerimi bana yöneltmeyi keser misin!"

"Kimse sana dokunmaz... Benden başka tabi."

Bu herifin bu rahatlığı beni çıldırtıyordu.

"Saçmalıyorsun uğraşamam ikinizle de."

Bu sefer kolumdan durduran Alaz olmuştu.

"Ne o sen de mi öpeceksin?" Meydan okuyordum. Gözlerindeki parlamayı yakalamıştım. 

"Daha fazlasını da yaptım biliyorsun Asi Kız." Herkesin içinde bunu söylediğine inanamıyordum. Tolga duydukları karşısında iyice eğiyordu kafasını. 

"Alaz bırak gidicem."

"Bırakmıyorum."

"Lan bıraksana."

"Bırakmıyorum dedim."

"Ne istiyorsun ya bırak."

Alaz hızla kolumdan çekiştirip beni mekanın önüne sürükledi.

"Ya senin derdin ne lan?" Kolumu Alaz'ın elinden kurtarmıştım.

"Sensin benim derdim de belam da sıkıntım da."

"Uzak dur o zaman bu kadar dertsem sana."

"Duramıyorum sorun da o. Duramıyorum işte olmuyor. Hep bir şekilde kendimi senin yanında buluyorum."

Sakinlemiştim.

"Bu konuda ne yapmayı planlıyorsun?"

Alaz iyice yaklamıştı. Kelimeler ağzımdan çıkmayacaktı, biliyorum onun da çıkmayacaktı. Bizim farklı bir dilimiz vardı aramızda, gözlerimizden bile anlıyorduk ne demek istediğimizi.

"Var fikrim."

"Nedir?"

"Mümkünse seni bir daha öpmek ve en kısa zamanda seninle bir daha sevişmek."


İtiraf-AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin