Bölüm 8- Dağ Evi

2.3K 67 5
                                    

"Ben çıkıyorum" salona doğru girerken Cesur'a seslenmiştim.

"Ooo Asi Hanım" Cesur baştan aşağı süzdü beni, abartı mı olmuştum acaba? Siyah mini bir elbise giymiş, saçlarımdaki örgüyü açmış ve hafif makyaj yapmıştım.

"Ne lan? Abartı mı olmuş yoksa?"

"Yok yok çok güzel olmuşsun da farklısın." Sorarcasına baktım Cesur'a. "Ne bileyim kızım işte saçın başın filan farklı geldi ama güzel anlamda tabi." Yüzümde sırıtışla öptüm Cesur'un yanağını.

"İyi madem dolapta yemek var yersin gidiyorum ben."

"Akşam gelicek misin?"

Anlık bir duraksadım "Bilmiyorum" dedim sadece. Cesur gülerek benimle dalga geçerken hızla evden çıktım.

Evden çıktığımda Alaz çoktan gelmiş arabasında  telefonuna bakarak beni bekliyordu. Hızla ilerleyip arabaya bindim. Arabaya binmem ile Alaz'ın beni süzmesi bir oldu.

"Sana da merhaba" dedim gülerek. Hala şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. "Ya bu ne kardeşim Cesur da bu tepkiyi verdi." İşaret parmağım ile suratını gösterdim.

"Ç-çok güzel olmuşsun Asi Kız. Saçların da çok farklı. Beğendim."

"Teşekkür ederim. Hadi alık alık bakıcağına sür arabayı."

Hava kararmak üzereydi. Alaz dün akşam beni arayıp yemeğe çıkacağımızı söylemişti. Sevgiliydik evet ama çok yeniydik ve konuşacağımız, çözmemiz gereken çok konu vardı. Bu yemek bunlar için bir fırsat olacaktı.

Bir süre daha yol gittikten sonra güzel şık bir restoranda gelmiştik. Güneş batmış, hava biraz serinlemişti. Alaz arabayı valeye verdikten sonra elimi tutarak restoranda doğru çekiştirdi beni. İçeri girip cam kenarındaki en güzel masaya kurulduk.

Kısa bir sessizlik anı yaşadık. Hatta yemekler bile geldi ama biz konuşmuyorduk. Huzursuzca kımıldandım yerimde.

"Hadi söyle bakalım Asi Kız."

"Neyi?"

"Söylemek istediklerini. Sen bu kadar sessiz kalmazdın, ayrıca kıvranıyorsun. Ayrıca senin konuşamamaktan kıvranman yerine başka bir şeyden kıvranmanı tercih ederdim."

Bu arsızlığına bayılıyordum. Gözlerimi açarak Alaz'a baktım.

"Gerizekalı" dedim ve ufak bir kahkaha attım.

"Dürüstüm sadece" diyerek ellerini havaya kaldırdı.

"Çok hızlı olmadı mı sence de Alaz?"

"Hızlı mı! Kızım aylarca kıvrandık ikimiz de. Buna mı hızlı diyorsun sen?"

"Bu kıvranmalarımızı hiç konuşamadık ama."

"Tamam konuşalım" Arkasına yaslandı.

"Biz ölüm döşeğindeyken itiraf ettik, ya bu durum yaşanmasaydı hala birbirimizi mahvediyor mu olacaktık?"

"Bir yerde patlıcaktık Asi, imkanı yoktu o şekilde gitmesinin."

"He yani bir noktada öpüşecektik ya da sevişecektik mi diyorsun yani? Sen zaten duvar olsa da rahatlıkla öpersin ya hani."

"Hayır bir noktadaki içimizdekileri dökecektik diyorum. Ayrıca duvar meselesine gelirsek. Durup dururken gelip öptüm kızım seni, anlamadım neden yaptığımı, korktum, sen öyle tepki verince de bir şey söylemem lazımdı. O günden beri siktir et duvarı ben kimseye dokunamadım Asi. O öpücük benim başlangıcım, dönüm noktamdı. O zaman anlamasam da şu an o zamanki hislerimi açıkça anlayabiliyorum. Ben resmen o gün o çatıda çekildim sana ve sonrasında ne yapacağımı şaşırdım."

İtiraf-AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin