limanın öbür tarafı

54 11 0
                                    

25 Ocak

Sabah alarmımı 10 dakika erteleyip normalde çıkmam gereken vakitten geç çıkmıştım, üstüne dershaneye giderken o bahsettiğim mekanın yanında Jay'i telefonla konuşurken görmüştüm.

Dün gelmiş olsaydı belki de ona selam verebilirdim ama hızlıca oradan geçtim, umarım beni görmemiştir...

İlk derslerde uyukladım, öğle vakti geldiğinde sınıfta tek ben duruyordum. Genelde herkes dışarıda yerdi, okulun yemekhanesini beğenmiyorlardı. Kantinden birşeyler aldım ve okul binasının arkasındaki o yere gittim. Burada kimse olmazdı. Tel örgülerin dışarısında yol vardı, orada oturup gelip geçenleri izledim ve yemeğimi yedim.

Öğlenden sonra çok sıkıcı geçmişti, dersleri dinlemek ve göz kapaklarımı açık tutmak çok zor geliyordu.

Yani, gelmeyecekse en azından haber verebilirdi işi olduğunu en azından.... Değil mi?

Her zaman ben orada otururdum çünkü. Dershane çıkışı markete gidip birşeyler aldım ve kulaklarımda kulaklığım takılı bir şekilde müzik dinleyerek limana gittim. Boş bankıma oturdum, karnım sızlıyordu açlıktan.

Kucağıma poşetim, aldığım şeyi yerken yanıma Jay oturdu.

"Selam."

Bugün gelmişti demek!

"Merhaba."

Elimde tuttuğum paketi ona uzattım.

"Teşekkür ederim, sen ye. Yorulmuşsundur. Günün nasıl geçti?"

İkram ettiğim şeyi yemediğine göre hepsi bana kalmıştı.

"Geçmedi ki, çok sıkıcıydı."

Sanırım bahsettiği yerde işe girmişti, orada görmemin başka bir açıklaması olamazdı.

"Sen ne yaptın?"

Cebindeki paketten bir sigara çıkarttı.

"Boş boş dolaşmak bir iş sayılırsa günüm çok dolu geçti."

Elleri ile rüzgara kalkan yapıp dudağının ucundakini yaktı, sigara yakarken çok ciddi gözüküyordu, içerken dumanını başka taraf üflüyordu ve her nefes çektiğinde elini aşağıda tutuyordu dumanından rahatsız olmayayım diye.

Aslında normal içse de sorun olmazdı, alışıktım yani.

"Günün nasıl geçiyor ki? Sadece dolaşıyor musun?"

Söze başlamak için dumanı başını kenarıya çevirip üfledi.

"Arkadaşlarım var burada yaşayan, onların yanına uğruyorum arada yoklama amacı ile. Genelde onlarla vakit geçirmediğim zamanlar dolaşırım, biryerlere otururum. Akşam sahilde oturmayı sever misin?"

"Evet."

"Bir ara seni de alırım o zaman."

Eğlenceli olurdu, ama henüz onunla birer yabancıydık. Yeni tanıştığım bir insanla akşam sahilde oturup başıma bela almak istemezdim.

"Nerede yaşıyorsun?"

"Kadıköy, tek başıma küçük bir dairede kalıyorum."

Kendi evi olması güzel birşeydi. Ona bakarken yanda her zamanki simit satan o amcayı farkettim.

"Sen ailenle yaşıyorsun heralde?"


"Hm.. Evet."

İleride bir balıkçı teknesi geçmişti, içerideki insanları görebiliyorum. Bir balıkçı olmak asla istemezdim. İskele genelde çok sesli olurdu ve bu mevsimde balık avlayan insanlar sabahtan akşama kadar denizde botlar ve küçük gemilerle saatlerce boş suda dururlardı. Ben sıkılırdım.

bu aşk fazla sana   | jaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin