İçmeden De Sarhoş Olunur Mu?

59 10 35
                                    

7 Şubat

"Hm? Başka ne izlemeyi seversin?"

"Bilim kurgu izlemekten nefret ediyorum. Çoğunlukla korku ve trajedi izledim."

"Yani minik bir ergen gibi kendini melankolinin kollarına mı bırakıyorsun? Ne kadar depresif bir kişiliğin olsa da içindeki o baharı benden saklayamazsın."

Kıkırdadım, öğlen arasına yalnızca bir ders kalmıştı ve yapacağımız deneme yüzünden hiç gidesim yoktu.

"Bence hayatına biraz romantiklik katmak güzel olabilir, İncir Reçeli. İzlemeni öneririm. Romantik trajedi kategorisinde. Beni gerçekten çok etkilemişti"

"İsmini matematik defterime not aldım. Jay, öğleden sonra deneme yapacağız. Yanına gelebilir miyim?"

Kafam masada, sırada yayılmış bir şekilde yatıyordum; pencereden dışarıyı izliyordum. Eğer burda daha fazla durursam gün bitmeyecekti.

"Bir de soruyor musun? Kafedeyim. Öğlen çıkma iznim yok ama caddeye çıkabilirim seni karşılamak için."

"Tamam o zaman. 40 dakika sonra oradayım. Şimdi zil çaldı, gitmem lazım. Görüşürüz!"

"Seni bekliyor olacağım Jungwon, görüşürüz!."


....


Zil çaldığında çantamı almış, kapıdan çıkan diğer öğrencilerin arasına karışmıştım. Geniş adımlarla yola koyduldum, beni kafenin önündeki bahçede bekliyordu.

Aslında dershaneyi ilk defa asıyordum, bu yüzden biraz heyecanlıydım. Ama deneme olacağız için heralde pek bir sorun olmazdı. Karşı karşıya geldiğimizde gülümsedik birbirimize.

"Bugün menüde ne var?"

Yanına geçtim, içeriye geçerken elini hafifçe belime koymuştu.

"Bugün çok özel bir şey hazırladım, ama sürpriz bu yüzden zamanı gelinceye kadar öğrenemezsin. Mesai saatim dolana kadar biraz burada takılırız, gene aynısından mı?"

Kasanın bulunduğu geniş tezgahın önündeki bar sandalyelerinden birisine oturdum, aç değildim. Buraya gelmeden önce birşeyler atıştırmıştım. Bu yüzden bana bir süredir favorim olan smoothieyi hazırladı.

Mesai saatinin bitmesi çok uzun sürmemişti. O, arada müşterilere içecek hazırlarken konuşmuştuk ve patronu çıkabileceğini söylediğinde çantamı alıp onu takip etmemi söyledi, personel odasına girmiştik.

"Şuraya otur bakalım, geçen konuştuğun arkadaşlarımla beraber takılacağız, hoşuna gider mi?"

Koltuğa yerleştiğimde, çok da uzağımda olmayan dolabın oraya gitti ve içerisinden bir uzun kollu çıkarttı. Öğlenleri hava ılık olduğu için burada çalışırken, üstünde küçük bir logo bulunan ince bir kıyafet ve önlük giyiyordu. Bir anda üstünü çıkardığında çıplak sırtına, bir metre ilerimde duruyordu, bakmaktan kendimi alamadım. Kocaman kasları olmasa da biraz yapılıydı, sırtının kıvrımları o kadar güzel gözüküyordu ki onu durdurup bir süre daha incelemek isterdim.

"Seni şirin bulmuşlar"

Elindeki kıyafetle bana döndüğünde gözlerim bu sefer karnına takıldı. Haftalardır demek ki bu bedene sarılıyordum ben, hayran bir şekilde karnında belirgin olan çizgilerden sonunda beni ayıran şey; yavaş yavaş gözlerimle yukarılara çıkarken sonunda gözleriyle buluşmamdı.

Vücudu muazzamdı. Acaba böyle bir bedene çıplakken sarılmak nasıl hissettirirdi? Derimin üstünde artan sıcaklığa benzer miydi? Yoksa limandayken geçirdiğim zamanlardaki gibi durgun mu olurdum? Dalgalarım birbirine kontrolü yitirmişcesine çarpardı.

bu aşk fazla sana   | jaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin