Dayak

125 18 10
                                    

Hiçbir zaman aktif bir hayat yaşamadım. Hiçbir zaman demem belki biraz yanlış. Çünkü eminim ilkokulda ebelemece ya da saklambaç oynarken birilerinin eline veriyordum ama ilkokuldan sonra aktif olmamak için elimden gelen her şeyi yapmaya başlamıştım. Ortaokulda hasta numarası çekip sınıfta oturmam ya da lisede ayağımı sakatlamış taklidi yapıp hocaya yalvarmam basit bir kaç örnek. En sonunda doktora gidip beden dersinden muaf olmak için belge almıştım. Artık öyle şeylere gerek yoktu çok şükür.

Yine de koşuyordum. Bacaklarım yanıyordu ve kısa sürede yere yapışacağımı biliyordum ama Park Chanyeol iti de hâlâ arkamdan koşuyordu. Neden arkamdan koşuyordu? İnsanlar bize bakıyorlardı. Kim bilir ne kadar aptalca gözüküyorduk?

Acaba daha ne kadar koşabilirim diye düşünecektim. Düşünmeye vaktim olmadan kendimi kaldırım kenarındaki yeşilliğin üstüne attım. Derin nefesler alıp sonumun gelmesini beklemeye başladım.

Park Chanyeol de yorulmuş olacak ki sonum beklediğim kadar hızlı gelemedi. O da benim yanıma kendini fırlattı. Sadece nefes seslerimizi duyarken bir elini atıp kolumu tuttuğunu hissettim. Hala derince solurken dikleşip oturdu. "Kaçamazsın." dedi nefeslerinin arasında. Gözlerimi kapatıp kendimi iyice çimenlere bıraktım. O kadar yorulmuştum ki bir daha tekrar ayağa kalkabilir miyim emin değildim. Beni eve taşısın diye Sehun'u çağırabilirdim belki. Ben bunları düşünürken Chanyeol tekrar konuştu. "Neden kaçtın benden rapunzel?". Olduğum yerden kımıldamadım, gözlerimi açamadım. "Beni dövmek için beklediğini düşündüm.". Kıkırdadığını duydum, kolumdaki eli de titremişti. "Neden seni döveyim?" dedi. "Hayalarına tekme attım çünkü." diye yanıtladım.

"Bir şey olmaz ben de senin balkonuna izmarit atıyorum."dedi. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı işte bunu duyunca. Dimdik olmuştum. "Seninle insan gibi konuştum atma diye.". dedim. "Umrumda değil." dedi.

Ayağa kalktı. Karşıma geçip elini bana uzattı. Beni ayağa mı kaldıracaktı emin değildim. Elini yakalayıp onu aşağı çektim. Yan tarafıma doğru tekrar devrildi. Buna nasıl kandı aptal herif diye keyiflenip yüreyecekken, aptal herifin upuzun bacaklarına takılıp yine yere düştüm. Çok şükür ki ben de çimene düşmüştüm, suratıma bir şey olsa kaldırımın kenarında bütün gün bebek gibi ağlardım.

Yüzüstü çimenlerde yatmaya devam ederken Chanyeol'ün kalktığını hissettim. "Kendine dikkat et komşu kızı." dedi. Tekrar yüzüm gün ışığını gördüğünde çoktan uzaklaşmıştı. Ben de kalkıp sanki hiçbir şey olmamış gibi dersime gitmiştim.

Chanyeol'ü sonraki görüşüm bir sonraki günün akşamı olmuştu. O gün eve dönünce pek misafir ağırlayacak enerjim yoktu. Kendi kendimi doyurabilecek kadar bir şeyler hazırlamış ardından da balkondaki saksılarımı içeri taşıma işine girişmiştim. Saksılarla işim bitince son bir defa balkona bakmıştım. Üzerimdeki pes etmişlik duygusu canımı sıkıyordu. İntikam almanın bir yolunu bulmalıydım belki de. Ama takatim olduğunu sanmıyordum. Artık balkona da bir daha çıkmazdım herhalde. Kapıyı yavaşça kapatıp uyumaya gittim.

Sabah elimde çikolatalı ekmeğimle oturma odasına girdiğimde karşlaştığım manzara pek hoşuma gitmemişti. Zaten yeni uyanmış olmamdan dolayı üzerimde hafif bir mallık vardı. Bitkiler için açık bıraktığım camdan suratıma çarpan sabah esintisi beni biraz kendime getirmiş olmasına rağmen gördüğüm manzara yaklaşık bir dakika boyunca beni olduğum yere çivilemişti. Bitkilerimin topraklarında, saksılarının dibinde, parkelerin üstünde izmaritler görmek hiç beklemediğim bir şeydi.

Ardından pek ne olduğunu anlamadan yine kendimi kapılarında bulmuştum. Açılan kapıda yine yarı çıplak bir Chanyeol vardı. Onu böyle görmek asla dayak atamayacağım gerçeğiyle yüzleşmeme neden oluyordu. Kasları eminim ki taş gibiydi. "Balkona izmarit atıyorsun diye bitkilerimi içeri taşıdım, bu sefer de oraya atmışsın." dedim. Gözlerini gözlerimle buluşturmuyordu. "Olabilir." dedi. "Hiçbir zaman derdim balkonuna izmarit atmak değildi zaten.". Bu ne demekti şimdi? Kendimi çok aptal hissettim. Sadece benimle uğraşmak mı istiyordu? Neden? "Neydi o zaman derdin?".

İzmarit' chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin