Çekim

135 20 18
                                    

Sabah kendimi Chanyeol'ün kolları arasında bulmayı beklemiyordum. Beraber aynı yatakta uyuduğum ilk kişi değildi. Kuzenlerimle ve bir çok arkadaşımla koyun koyuna uyandığım olmuştu. Zaten Sehun her bende kaldığında sarılarak uyuyorduk. Belki de bu benim huylarımdan birisiydi çünkü tek başıma uyurken de yastığıma sarılmayı severdim.

Ama Chanyeol ile o kadar yakın olup olmadığımızdan emin değildim ki zaten uyurken yatağın ona en uzak kısmında olduğumdan da emindim ve ben uykusunda çok hareket eden birisi de değildim. Yine de gözlerimi açtığımda kollarım Chanyeol'ün belinde kafam ise göğsündeydi. Açıkçası bu güzel hissettiriyordu. Ona daha da sokulmamam için bir neden yoktu. Kafamı iyice göğsüne bastırarak tekrar gözlerimi yumdum.

Koltukta uyumak bok gibi bir uyku çekmek demekti. Ve yatağıma da dönemezdim çünkü Jongin zaten oldukça utangaçtı ve ciddi olmayan bir şekilde de olsa sürekli kendisine iltifat eden Hyung'u ile aynı yatakta uyanırsa kalp krizi falan geçirebilirdi. Bunu da riske atamazdım. Jongin ile güzel bir ilişki kurma planlarım vardı. Yolun başında hakkımda sapık olarak düşünmesine yol açacak davranışlarda bulunmamalıydım. Bu yüzden Chanyeol'ün teklifini kabul etmiştim. Artık arkadaş sayılırdık ki çoğu günümüz de beraber geçiyordu. Aramızda böyle bir şeyin lafı olmaz gibiydi.

Ancak kafam göğsünde elim belinde gözlerim kapalı bir şekilde düşünürken aklıma önceki gün Chanyeol'e yaptığımız "Sen top musun la?" temalı kısa konuşma gelmişti. Ben kendimi bildim bileli eşcinsel olduğumun farkındaydım. Ama Chanyeol'ün de eşcinsel olduğu kafama henüz o an bunu tekrar düşününce oturmuştu. Ve Chanyeol'ün sert göğüsü acayip güzel hissettiriyordu. Bir an bir duygu karmaşasına girdim. Acayip rahat ve huzurluydum ayrıca neredeyse altımda da taş gibi bir çocuk vardı. Evet, ilişki istememe konusunda hâlâ daha fikrim değişmemişti. Ama hayatıma birilerini sokmamakla ilgili kırmızı çizgilerim çoktan sikilip atılmıştı ve ben bir süredir kendim gibi de hissetmiyordum. Acaba Chanyeol şahısı nasıl hissediyor diye düşünerek gözlerimi açtım.

Kafamı hafifçe kaldırıp ona baktığımda onun da çoktan uyanmış olduğunu gördüm. Ya ben uyanmayayım diye benden uzaklaşmamıştı ya da bu yakınlık onun da hoşuna gitmişti. Duygusal bir şeyler kaldırabilecek olduğumu sanmıyordum ama Chanyeol'ün de gay olduğunu öğrenmem aramızdaki tensel çekimi fark etmeme neden olmuştu. "Günaydın." dedim boğuk bir sesle. Chanyeol elini kaldırıp gözlerini ovuşturdu. "Günaydın.". Ardından benim kafamın altındaki eli ile beni sırtımdan yakalayıp kendisi yatakta dikleşirken benim de kendisinden uzaklaşmamı engelledi. O an cidden sarılıyorduk. Ve kafam karışıktı. "İyi uyuyabildin mi?" diye sordu. Kafamı tekrar omzuna yaslamak istemiştim ama kendimi tutup geri çekildim ve kollarından sıyrılıp sırtımı yatak başlığına yasladım. "Dün gece koltukta uyumuş olsam şuan her yerim hayvan gibi ağrıyor olacaktı. Kesinlikle iyi uyudum. Umarım sana sarılmam rahatsız etmemiştir. Uyurken sarılmak gibi bir huyum var da." dedim. "Hiç rahatsız olmadım aksine hoşuma bile gitti.". Kolunu yukarı doğru atıp beni omzumdan yakaladı ve kendine doğru çekti. "Daha çok sarılmalıyız kesinlikle.".

"Bilmiyorum. Biraz garip hissediyorum. İkimiz de homoyuz sonuçta." dedim. Ondan uzaklaşıp ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Altımda Chanyeol'ün verdiği bir pijama vardı. Üzerinde civciv desenleri vardı. Kim Park Chanyeol'ün civciv desenli bir pijaması olacağını tahmin edebilirdi. "Sehunla da sarılıyorsun." dedi. Ayağa kalkıp ona döndüm. "Sehun homo değil ki.". O da ayağa kalktı. "Ne? Cidden mi? Ben o da öyle sanıyordum. Hatta bir ara ikinizi sevgili sanmıştım.". Odasının kapısına ilerledim. "Hayır, Sehun bayağı düz. Zaten düz olmasa çoktan evlenmiş olurduk sanırım." dedim. "İyi o zaman." dedi. Tam olarak ne için iyi dediğini anlamadım. Üzerine de düşünmedim.

Pek başka bir şey konuşmadan eve dönmüştüm. Chanyeol'ün ev arkadaşıyla da karşılaşmamıştım. Eve geldiğimde ilk kontrol ettiğim şey yatağımda uyuyan bebekti. Hâlâ yatağımda tatlı bir şekilde uyuyordu. Üzerinden birazcık sıyırılmış olan yorganı tekrar üzerine örtüp odadan çıktım. Kim bilir kaçıncı rüyasını görüyordu. O uyurken güzel bir kahvaltı hazırlasam beraber kahvaltı da yapabilirdik. Daha fazla zaman geçirmiş olurduk böylece kanına da girebilirdim diye düşündüm. Banyoya girip sabahtan beri tuttuğum tuvaletimi yaptıktan sonra mutfağa geçip ne hazırlayabilirim diye dolapları karıştırmaya başladım.

İzmarit' chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin