-Tumblr Çevirileri
-Dikkat; Kitap içerisinde bulunan her şey hayal ürünüdür. Rahatsız edici (NSFW, AU, Angst, Smut vb.) içerikler bulunabilir.
-Rahatsız olacağınız bölümü okumadan geçebilirsiniz.
》Bölümlerin hızlı gelmesi için yorum yapmayı ve vote...
"Üzgünüz, kapalıyız," sevimli barista'nın seslendiğini duyuyorsunuz.
"Jimin, hadi, sadece benim," diye sesleniyorsun kapıdaki tabelaya bakmak için arkanı dönerken. "Ayrıca, tabelayı çevirmeyi unutmuşsun, bu yüzden senin için berbat."
Ailesine ait kafede çalışan en iyi arkadaşına sahip olmak, özellikle gece geç saatlerde kahve içmek için avantajlara sahipti.
"Sen benim baş belamsın," diye iç geçirerek kıkırdamanıza neden oluyor.
Gözlerinizin loş ışıklı alana alışmasına izin vermeye çalışıyorsunuz, hiç olmadığı kadar sessiz. Jimin kapıya doğru yürüdü ve huzursuzca tabelayı çevirdi.
"Ne istedin?" İç çekiyor.
"Karamelli buzlu kahve lütfen," tezgahın arkasına geçerken en geniş gülümsemenizi gösteriyorsunuz.
"Bu soğukta mı?" Sana deliymişsin gibi bakıyor. "Gidip dışarıdaki karı yiyebilirsin."
Seni küçüklüğünden beri tanıyor olmasına rağmen bunu her zaman söylüyor. Ama yine de içkiyi yapmaya devam edecekti.
"Seni seviyorum", en sevdiğiniz masaya doğru ilerlerken yanıt olarak mırıldandığınız tek şey.
Birine sahip olmak aptalca ama ailen mahalleye taşındığından beri ilk kez Jimin'e doğru yürüdüğün yerdi. Çöreğine uzandığınızı, bir ısırık almak istediğini, size varlığının baş belasıymışsınız gibi baktığını hatırlıyorsunuz. Bugüne kadar yaptığı gibi.
Sandalyenin metalinin döşeme tahtası üzerinde sürüklendiğini duyduğunuzda şaşkınlığınızdan kurtuldunuz, Jimin elindeki kupayı size doğru yerleştirirken karşınıza oturdu.
Buharı tütüyor. Olmamalı.
Tabanına dokunduğunuzda parmaklarınız biraz sıcaklıkla karşılanır ve içeriğine bir göz atmak için yukarı kaldırır.
Sıcak çikolata. İnliyorsun.
"Senin sorunun ne? Ve en iyi arkadaşıma ne yaptın?" Alay ediyorsun.
"İç."
"Hayır," sabrın onunla azalıyor.
"Beni zorlama."
Şaşırdın. İçine ne girdi?
Gripten yeni kurtulduğunuzu kabul ettiniz, ancak bu sizi kafeinden tamamen kesmesi gerektiği anlamına gelmiyordu.
"En azından bir Cappuccino ile değiştirebilirdim," diye sızlanırsınız bir yudum almak için kupayı kaldırırken.
"Mhmm" istemsizce mırıldanıyorsun.
Çok uzun zaman oldu, muhtemelen son on iki yaşındayken, tadının ne kadar günahkar olduğunu unutarak Sıcak Çikolatalarını sipariş ettiğinizden beri.
Jimin tepki olarak sırıtıyor. "İyi kız."
Bu iki kelime, sıvıyı yanlış boruya ve burnunuzdan göndermek için yeterliydi. Çılgınca bir peçete ararken Jimin'in neredeyse sandalyesinden güldüğünü duyuyorsunuz.
"Sikeyim" diye bağırıyorsun.
"Ah, görelim" diye yanıtlıyor Jimin.
Gözleriniz kocaman açılıyor ve aydınlanma vurduğunda koluna şaplak atıyorsunuz.
"Senden nefret ediyorum."
Belli ki samimiyetsiz çünkü ondan hiç nefret etmiyorsun. Ve muhtemelen bu yüzden sana küçük numaralarını oynadığında nefret ettin, özellikle de zaten test edecek çok sayıda kızı varken.
- Ne zamandır buraya bölüm atmıyordum bakalım burayı unuttunuz mu?
