Eskişehir...
Hava iyice kararmıştı. Poyraz,eve gitmek yerine motorunu alıp motor yarışlarına katılmıştı. En son geçirdiği kazadan sonra babaanesine haber verip onu telaşlandırmak istemediğinden arkadaşlarıyla biraz takılıp eve geleceğini söylemişti. Motorları çok seviyordu ,kafasını ancak bu şekilde dağıtabiliyordu. Bazen kafası o kadar dağınık oluyordu ki hız sınırını aşıp, kaza yapıyordu istemsizce. Ailesi bu durumdan şikayetçiydi. Ne kadar anlatsalar da Poyraz motor sevdasından vazgeçemiyordu bir türlü. Babaanesi üzerine pek gitmiyordu ama içten içe onun için endişeleniyordu. Motorlara olan ilgisi küçüklüğünden başlamıştı aslında. Kendini ne zaman kötü hissetse, şehrin boğucu havasından kurtulmak istese ilk sığındığı yer motorlar oluyordu. En son ki kazadan sonra motorunu kaybetmişti ama onun için pek sorun değildi. Ailesi istemeye istemeye de olsa ona yenisini almışlardı. Poyraz gecenin karanlığında son hızla motorunu sürerek kafasını dağıtırken yolda gördüğü görüntü yavaşlamasına sebebiyet verdi. Burak bankta oturmuş derin derin düşünüyordu. "Burak'ın bu saatte burda ne işi var ki?" diye düşündü, düşünürken aynı zamanda yavaş adımlarla Burak'ın yanına gidiyordu. Burak'ın omzuna yavaşça dokunmasına rağmen Burak olduğu yerden sıçradı. Karşısında Poyraz'ı görünce şaşırdı, şaşkınlığı yüzüne yansımıştı âdeta...
Burak aniden :"- Ne işin var burda, Poyraz?" dedi."- Öyle motorla hava almaya çıkmıştım, seni burda böyle görünce yanına uğrayayım dedim."
"- İyi ettin, bende akıl danışacağım birini arıyordum. Otursana şöyle..." dedi yanını göstererek...
Burak bir anlığına tereddüt etti, Buse'ye küçüklüğünden beri aşık olduğunu ama yolları ayrılınca ondan vazgeçmek zorunda kaldığını anlatmalı mıydı bilmiyordu. Poyraz'a hiç Buse'den bahsetmemişti çünkü ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Buse Muğla'da yaşıyordu zaten, bir zamanlar Burak'ın yaşadığı memlekette.... Hem Poyraz böyle işlerden pek anlamazdı. Belki bir gün anlatırdı ama şuan kendisini hazır hissetmiyordu. Bu yüzden havadan sudan konuşmayı tercih etti.Burak anlattı, Poyraz dinledi. Bu böyle devam ederken zaman su gibi aktı ve Poyraz kalkmaları gerektiğini fark edince: "- Hadi gel bırakayım seni eve, bende ordan eve geçerim zaten." dedi. Burak başını onaylar gibi yapıp bir ileriye bir geriye götürdü... İkiside Poyraz'ın motoruna atladı. Derken birden Burak'ın evinin önünde buldular kendilerini. Poyraz ve
Burak birbirlerine veda ettikten sonra Poyraz oradan uzaklaştı. Burak'ı hiç anlamamıştı hüzünlü gözüküyordu ama ona sadece klasik, herkesin başına gelinebilecek konulardan bahsetmişti. Sanki ondan bir şeyler saklıyor gibiydi. Ya da Poyraz her şeye fazla anlam yüklüyordu. Kafası allak bullak olmuştu. Eve geldiğinde babaannesinin onu beklemekten koltukta uyuya kaldığını görünce vicdan azabı çekti. Odasından getirdiği yorganı yavaşça babaannesinin üstüne örttü. Acıkmıştı, mutfağa gidip kendine atıştırmalık bir şeyler hazırladı. Bir şeyler atıştırdıktan sonra odasına gidip üzerindeki yorgunluğu atmak için yatağına fırlattı kendini. Üzerindeki yorgunluğu daha net hissediyordu şimdi. Uyumanın vücudundaki ağrılara iyi geleceğini düşündüğünden gözlerini yumdu. Ve kendini rüyalarının esirine bıraktı...⚡💧
Muğla...
Efsun, eve yaklaştığında yağmurdan dolayı sırılsıklam olduğunu fark edince babasının evde olmaması için içinden türlü türlü dualar okudu. Evleri 4.katta olduğu için asansörle binmenin daha mantıklı olacağını düşündü. Asansörde tek başına olduğu için sevindi bir de şu haliyle komşularına rezil olmak istemiyordu. Tam bunları düşünürken uzun boylu, kumral saçlı tahmini 19-20 yaşlarında biri daha bindi asansöre. Efsun yine şom ağzını açmıştı. Bazen bu özelliğinden dolayı kendini öldürmek istediği bile olmuştu. Adını bile bilmediği bu adam yüzüne sırıtarak bakıyordu. Efsun bu bakışlardan rahatsız olmuştu adam bunu fark etmiş olacak ki kendini açıklama yapma gereği duymuştu.
"- Kusura bakma amacım seni rahatsız etmek değildi, seni böyle yağmurda ıslanmış görünce eski anılarım aklıma geldi." bunları söylerken yüzünde buruk bir gülümseme oluşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDE KALANLAR
RomanceBazı hikâyeler mutlu sonla bitmez. Bir tutam acıdan başka bir şey vaadetmeyen bu hikâyelerin ardında hep hüzün ve keder saklıdır. Poyraz ve Efsun ne kadar uğraşsalar da geçmişin derin yüklerinden bir türlü kurtulamayacaklardır. Günün sonunda birbirl...