Herkese merhabaa 🫶🏻
Nasılsınızz??
Ufak bir aradan sonra tekrardan bölüm yayınlıyorum. İkinci kitabımın ilk bölümü hayırlı olsunn
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olurr
İyi okumalarrr
Ömrün ilk yarısı; ikinci yarısını beklemekle, ikinci yarısı da ilk yarısının hasretiyle geçer.
Bir buçuk yıl sonra
Gözlerimi yavaşça açtım. Okulların açılmasına iki ay vardı. Bu sene benim son senemdi. Ondan sonra üniversite için şehir dışına gidiyorum. Zaman çabucak geçmişti. Koskoca bir yılım kaldı.Hızla yataktan kalkıp banyoya gittim. Bugün çok mutluyum çünkü tatile gideceğiz o yüzden hızlı hareket etmem lazımdı. Aynaya baktığımda göz altlarım şişmiş, saçım başım daginikti. Galiba uykumda savaş veriyordum. Elimi yüzümü yıkayıp hızlıca giyindim. Üstüme askılı bir tişört altıma ise bir şort giyip aşağıya indim.
Kahvaltı masasının üstünde ne ararsanız var. Peynir, zeytin, reçel, salatalık ve domates, maydanoz, çikolata ve pankek vardı. Mutfaktan güzel kokular gelince oraya gittim. Annem pişi yapıyor, babam ise omlet yapıyordu. Evet, babam uzun zamandır bize çok iyi davranip yanimizdan ayrilmiyordu. Muhtemelen benim vurulduğum gün aklı başına gelmişti. O günü düşününce gene ürperdim.
Annem beni görünce gülümseyerek "Kızım günaydın." Ben de gülümseyerek "Günaydın," dedim. Annemin yanağından öptükten sonra babamın da yanağından öptüm. Ardından kapi çalınca "Ben açarım." diyip kapiya koştum. Kapıyı açtığımda karşımda kardeşlerimi gördüm. Beste ve Berke her gün bizdelerdi. Hatta çoğu zaman biz de kalıyorlar.
Gülümseyerek "Hoş geldiniz," dedim. Bir ağızdan "Hoş bulduk," dediler. Kapının çekildiğim de içeri geçtiler. Ben de kapıyı kapatıp masaya gittim. Tam oturacaktim ki kapı çaldı. Oturacağım zaman çalan kapılardan nefret ediyorum. Oflayip kapıyı açtım. Ablam, yeğenim ve eniştemi görünce kocaman gülümsedim.
Yeğenim, Eliz bir buçuk yaşındaydı. Çok tatlı bir kız ve çok da uslu bir kız çocuğu. Gülümseyerek "Hoş geldiniz," dedim. Ablam, Eliz'i kucağıma verirken "Hoş bulduk canım," dedi. İçeriye girdikten sonra kapıyı kapatıp masaya ilerledim. Beren'i bebek masasına oturttuktan sonra masaya gidip oturdum. Bu sabah da doyacagiz.
Bir saat içinde her şey bitmiş, çantamı hazırlamaya başlamıştım. Küçük bir valiz hazırlayacağım çünkü bir ay kadar kalacağız. Üstüme askılı beyaz crop altıma ise mavi bir kot giymiştim. Bence tatil için gayet güzel bir kombindi. Küçük valizi ve sırt çantamı aldıktan sonra dolaptan gri uzun hırkamı aldım. Kuşadası'nda büyük bir ev kiralayacaktik. Geçen tatil çok eğlenmemiştim yaşadığım şeyler yüzünden ama bu tatil acısını çok fena çıkaracağım.
Odadan çıkıp aşağı indiğimde herkesin hazırlandığını gördüm. Annemle babam sepete yiyecek bir şeyler koyuyorlardi. Annemlerin yanına gidip "Yardım edebileceğim bir şey var mı?" Annem bana bakıp "Yok kızım. Eğer istersen ablana yardım edebilirsin." Başımla onaylayıp ablamın yanına gittim.
Eliz'i kucağına almış yemek yediriyordu. Ablamın yanına oturup "Ablacım yardım edebileceğim bir şey var mı?" Elindeki kaşığı meyve puresinin içine koyup bana uzatırken "Çok iyi olur canım. Sen yemeği yedirir misin? Ben iyice misafir gibi oldum da azıcık yardım edeyim." Elindeki meyve puresini aldıktan sonra gülümseyip "Yedireyim ablacım ama sen misafir değilsin. Böyle düşünmeni istemiyorum. Senin sadece çocuğun var." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF 2
Acakİntikam... En tehlikeli duygulardan biridir. Bir insan intikam uğruna her şeyi yapabilir, herkesi de karşısına alabilir. Peki bir insan aşık olduğu kişiden intikam alabilir miydi?