BÖLÜM 1

181 73 254
                                    

Biz dört arkadaştık. Hepimiz aynı liseyi kazanmıştık. Biz Cinayet Okulu adlı okulda okuyorduk. Okulda her gün farklı şeyler oluyordu.

Örnek vermem gerekirse: Geçen gün birisi bizim sınıftan birini öldürdü. Bu durumdan dördümüz de çok korkmuştuk. ÇÜNKÜ BU OLAY BİZİM OKULDA OLMUŞTU.VE BİZİM SINIFTA.

Hepimiz bu okulda bir katil olduğunu düşünüyorduk, Doruk dışında, ve bu okuldan kaçmayı düşünüyorduk. Ama engel olamıyorduk. Çünkü biz bu okulu seviyoruz.

Okulda Can adlı kişiye deli gibi aşık olmuştum .Her gün ona bakıyor. Rüyalarımda onu görüyordum. Odamda hep onun posterleri vardı. Bir gün onun yanına yaklaşmıştım. "Napıyorsun sevgilim?" dedim. Ama o "Çekil lan manyak mısın? Allah belanı versin!" dedi. Böyle demesine kırıldım. Bana sevgilim nasıl böyle bir şey yapabilirdi ki. 

Onunla bir süre küs kalmayı düşündüm .Ama onsuz bir hayat olamaz ki. Ben onunla asla küs kalamam. Ben onun sevgilisiyim. Ben ona aşıktım ama o bana aşık değildi. Bu durumdan çok rahatsızlık duyuyordum. O nasıl bana aşık olmayabilirdi ki. Benim gibi güzel birini nasıl sevemezdi. Bazı sıralar onun geri zekalı olduğunu düşündüm .O tam bir geri zekalı olabilir miydi? Acaba onu bırakmalı mıydım ? O bana ya kötü bir şey yaparsa? Diye sorular aklımı kurcalıyordu.

                                                                                        *****

Biz dört arkadaştık dört günahsız can. Ben Ecrin' dim.Sıra arkadaşım yanı kısacası benim best friendsim Sude'ydi. Arkamızda da Doruk ve Semih yan yana oturuyorlardı. Solumda da Can oturuyordu arada bakışıyorduk.


Pazartesi günlerinin ilk dersi matematikti. Matematikten sınıfça nefret ediyorduk fakat bir kişi hariç. Mine diye salak diye bir çocuk vardı. Biz  istemiyorduk ama önde gitmemize rağmen öğretmenim geride kaldık diye bağırıyordu. Tam eşşekti. Onu hiç sevmiyorduk. Onun notları 100'dü.Bu yüzden bize hava atıyordu sanki çokta umurumdaydı. Bana Can yeter idi.


Matematik dersinde denklemleri işledik. Öğretmen listeden seçiyordu. Bu benim en nefret ettiğim şey idi. Listeden öğretmen beni seçecek diye ödüm patlıyordu. Her soruda parmak kaldırıyordu Mine. Sonra öğretmen :

Azıcıkta başka birileri kalksın dedi. Listeyi çıkardı ve 496 numara dedi .Bu Sude'nin numarasıydı beni kıl payı sıyırmıştı. Bir de ben bir tek bir soru yapabilmiştim. Galiba  bu sene sınıfta kalacaktım. Bu durumdan aşırı korkuyordum. Sınıfta kalmak ne kelime okulda bile kalabilirdim .AAAAAA bu dünyanın en kötü şeyiydi. 

Ben bunları düşünürken Matematik öğretmeni Selime öğretmen beni seçmiş ama ben bunları düşündüğüm için bana eksi vermişti. Bu benim performans notumu değiştirecekti.

Saate baktım. Dersin bitmesine üç dakika kalmıştı. Ne kadar yavaş geçiyor yaa. Diye içimden bağırdım. Ve zil çaldı. Dersten kurtulmuştum. Teneffüse çıkacaktım. Bana göre teneffüs dünyanın en güzel şeylerinden birisi.


Teneffüsste biz dörtlü dışarıya çıkmıştık. Kantine gitmeye karar vermiştik. Dördümüz de tost alalım dedik. Ama bir tost 40 liraydı. Böyle şey mi olurdu. Neyse dedik ve tostlarımızı aldık. Fakat ben kantinci ablanın elinde kan görmüştüm. Katilin kantinci abla olacağını düşünüyordum. Evde benim katil listem vardı, okula geldiğimden beri tutuyordum, oraya kantinci ablayı da ekledim belki de katil oydu. Bunun hakkında hiç bir fikrimiz yoktu.

Arkadaşlarıma dedim ki sizde benim gördüğümü görüyor musunuz? Onlar neyi görüyor muyuz? Salak saçma şeyler gösterme bak bize dedi Doruk. Gördüklerine inanamadılar. Karşılarında birisi Engin'i öldürüyordu ki bizi görünce öldürmekten vazgeçti. Az daha Engin'i de kaybediyorduk .

DÖRT GÜNAHSIZ CAN: İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin