♣9♣

51 7 61
                                    

Biz bu çocuğa bu akşam bizde kal dedik ama hiç bu kadar ses olacağını düşünmedik.

"Gidicem şimdi o odaya."
"Sakin ol."
"Seni bir sikerim, sonrada gider futbol takımı kurarım." Aynaya sesli bir nah çekerken konuştum.

"Bok sikersin."
"Yaparım."
"A-"
"Osmanik amca mısın a diyip kaybolacan."
"Şu yirmi yıllık ömrümde bir sürü konuyu değiştirme şekli gördüm ama böylesini görmedim." Sukuna ufak bir hesaplama yaptı, ardından gözü aynadan bana döndü. "Lan sen okula kaç yaşında başladın."

"Ha şey ben okula biraz geç başladım, sekiz yaşındayken ilkokul bir'e gidiyordum."
"Kaçlısın sen."
"2004'lüyüm."
"Yaşlanmışım."
"Yok ya gençsin daha, çıtırsın, kütür kütür."
"Acıktın mı sen?"
"Yoo niye ki?"
"Erikten bahseder gibi ne o kütür kütür."
"Ayy iltifat'tan da anlamıyon."
"Bişi dicem fark ettin mi? Ses kesildi."
"Harbi lan."
"HANGİ ALLAH'IN KULU SUSTURDU BU İKİLİYİ!" Megumi gurur ile kapıyı bir anda açtı.

"Ben." Dedi gururlu bir ses ile
"Helal olsun." Arkadan abim ve Nobara geldi ve üçümüz birlikte ağlama rolü ile ayakta alkışlamaya başladık.

Megumi gururlu bir şekilde göğüsünü gerdi ve kaslarını göstermeye başladı abim ve ben ıslık öttürdük. Nobara ise dilini dışarı çıkararak kusma haraketi yaptı, hepimiz gülüyorduk oda kahkaha sesimiz le dolmuştu.

"Tamam yeter bu kadar eğlence yatın zıbarın."
"Tamam anne." Abim ve Nobara gülerken Megumi bana resmen gözleri ile küfrediyor'du.

"Kardeşiiimm, pamuk şeker saçlıımm, yakışıklımm."
"He abi ne isteyecen."
"Bu gün senle yatam mı?"
"İyi yat hadi."

Megumi ve Nobara odasına gittiler abim ve ben yatağa uzandık, gözlerimi kapatıp kendimi uykuya bıraktım.

Sukuna

Off biz ne güzel yatmadan önce konuşa konuşa uyuyacaktık ne geliyon puşt.

"Sukuna."
"Ne var."
"Sen yuji'yi seviyorsun değilmi?" Heh zurnanın zort dediği yer.
"Evet."
"İmkansız gibi gelmiyor mu?"
"Geliyor belki de gelmiyor."
"Nasıl yani?"
"İmkansız değil ama zor hem de bayağı zor."
"Bak Sukuna Yuji benim tek ailem ve başına bir şey gelmesini istemiyorum eğer incinir, üzülür, kırılırsa senden bilirim."
"Tek ailem derken?"
"Şu an bunu açıklayamam ama eğer ki bir gün kendi bedenine kavuşursan rahatlıkla anlatıcam."
"Peki."
"Şimdiden Yuji'ye dikkat etmeye devam et."
"Tamamdır ve Choso sen gördüğüm en iyi Abi'sin."
"Sen de kardeşimi emanet edebileceğim birisin."

(Hadi öpüşün (ezan okunanzi)

♣♣♣

Yuji öğlene kadar uyudu amına koyim ben de insan... Of aman lanetin yani.

"Ulan velet kalksana."
"Tamam beş dakka daha." Eee ehem gençlik şu anda kalbi benden hızlı atanın amına koyarım. Oğlum bu ses neeeeeğğ çok güzell çıldırcam. Neyse çok çaktırmamak lazım.

"Yok beş dakka mes dakka uyan artık sıkıldım saat bir." Gözleri bir anda açıldı ve yataktan sıçrayarak kalktı.

"nEEEEE!"
"GÜNOOOO!"
"Abim nerde lan."
"Gitti."
"Nereye gitti."
"Cehennemin dibine."
"ÖLDÜ MÜÜĞ."
"He amına koyim öldü geberdi."
"Dalaga mı geçiyorsun amına koyim?"
"Gerizekalı nası ölsün adam, sabah'ın ilk ışığı ile dışarı çıktı önemli biriymiş galiba."
"Sen nerden biliyon amına?"
"Uyku tutmadı o gittikten bir buçuk saat sonra iki saatlik bir uyku uyudum işte."
"Geri uyu o zaman olmaz böyle."
"Gerek yok muhteşemim."
"Ya, ne demezsin." Yuji lavaboya doğru ilerledi aynadan yüzüne baktığında tiksinirmiş gibi baktı halbuki beni öldürüyordu mükenmelliği.

"Sukuna, canım, bebek adamım, yavrucağızım hadi seni uğurlayalım."
"Niye lan."
"Duşa giricem amına koyim."
" He tamam." Nah giderim.

Yuji duşa girdi onu tamamen görüyordum açıkçası... Yani bayağı pürüzsüz yani iyi işte. Yuji'yi izlemeyi bırakıp geleceğe odaklandım.

Yuji

Duştan çıkıp belime havlumu sardım ve başka bir havlu daha alıp saçlarımı kuruttum o havluyu da enseme koydum.

Banyodan çıkıp odaya geçtim dolaptan boxer, bol eşofman ve büyük bir swet alıp giydim, Sukuna'nın sesi kesilmişti.

Bir anda ne olduğunu anlamadan kendimi Sukuna'nın önünde buldum. Kalbim hızlandı, bana olan bakışları o kadar derindi ki hipnoz olmuşçasına baka kalmıştım.

"Selam velet." Dilim tutulmuştu cevap veremiyordum gülmeye başladı.

"Hahaha. Hadi ama kendine gel." İşaret ve orta parmağını birleştirerek gel dedi emrine uyup kuru kafaların üstüne basarak yanına çıktım, kolumdan çekerek kucağına oturttu.

(Lan ben kasıldım)

"Yuji."
"Efendim." Dedim tereddüt ile öyle bir pozisyondaydık ki anlatmaya utanıyorum hatta şu an utançtan kıpkırmızı olduğuma da eminim.

"Seninle bir şeyler konuşmamız lazım." Kaşlarım çatıldı, kendimi daha düzgün bir pozisyona almak için kucağında biraz haraketlenmiş oldum ve pişmanım.

Çünkü yüzünde ki ifade ifade değildi, bismillah çekmedim değil.

"Ne konuşucaz."
"Biliyor musun? Konuşmaktan vaz geçtim biraz böyle kalmak istiyorum."
"Sen ciddi misin?"
"Çok." Dedi yandan bir sırıtış ile. Hadi bakım Yuji o mistik soru anındasın resmen.

Pastaya oturup mu yarrak yiyeceksin, yoksa yarrağa oturup mu pasta yiyeceksin.

Birkaç dakika bakışmalar geçti o baskın bakışları bir an olsun üzerimden ayrılmadı.

"Ağh dayanamayacağım artık." Ne?

Ben ne olduğunu anlayamadan Sukuna bir anda çenemi sağ eli ile kavrayıp kendisine çekti ve dudakları dudaklarımı buldu.

Uzunca öptü ilk başta şaşkınlık ile kala kalmış olsam da sonradan ben de karşılık vermeye başladım.

Ayrıldıktan sonra ne hissettiğimi anlamaya çalışır gibi gözlerimin içine baktı. "Seni seviyorum İtadori Yūji..." Dedi kulağıma doğru ve kendimi odamın ortasında buldum. Ne kadar Sukuna'ya seslensem de iletişime geçmeye çalışsam da olmadı.

Olayları hâlâ idrak edemiyordum bir kaç adım atarak yatağın ucuna oturdum ne olduğunu anlamaya çalışarak yerde ki halıya odaklandım.

EEEEEE NASİ BÖLÜM AMA

Çıkmaz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin