♣7♣

91 7 61
                                    

"Ula götü boklu Sukuna duyuyorum seni, o parmaklarını götüne monte ederim götünde elle dolaşırsın!"
"Şu kızdan beni kurtarın Allah aşkına."
"Geliyorum lan oraya. Yuji Sukuna ol bahem!"
"Gel hadi gücün yetiyorsa gel vur!"
"Abi şu kızı sustur ben bunun icabına bakarım!"
"Tamam!"

"HAY, BİSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSMİLLAAAAAAAHHHH LAN! GELME ÜZERİME KATİL!"
Ulan keşke orda olsaydım acaba ne oluyo şu an seslerden hayır yok.

"Hadi yer değiştirelim de şu kızı benzeteyim bir."
"Of sen de dur artık, kavgalarınız'dan bıktım."
"Peki, tamam."
"Kırıldın mı?"
"Lan yok, yok öyle bişi haklısın ondan."
"İnşallah, seni kırarsam söyle öyle suspus durma."
"Hahaha, oy sen endişelenedin miiiiğ? Yiyem mi seni?" Sinir bozukluğu ile güldüm.

Yaren(ben)
Aldın başına belayı kızım kaç dur şimdi.

"Gelme, gelme, gelmeeeeeeğğ."
"Banane."
"Lan gelmeeeğ, git uzaklaş. Hoşt, pist, kışkış, gehen, Идти, Aller, hangi dilde anlıyorsan işte çevirmen mi olam sana."
"Ne dedin lan küfür mü ettin?"
"Ha yok git dedim."
"Ha tamam."

(Klavye çeviri power)

Oh durdu sonunda.
Hazır kapının dibindeyken kaçsam mı ki?

Önce bismillah. Kapıyı açtığım gibi dışarı çıktım ardından kapının önünde durdum. Kapı açıldı ve Choso'nun yüzü hiç de normal değildi daha çok.

Gözü dönmüş gibiydi.
"N-neyine bu kadar kızdın ki yani, bak konuşarak anlaşabiliriz. Hayvanlar koklaşa, koklaşa insanlar konuşa, konuşa dimi." Dedim ve yarım ağız sırıttım.
"Geç lan içeri!"
"Ya valla iyiyim hiç bir şeyim yok en azından  bir, iki saatliğine lüt-" yanıma gelip omzum'un aşağısından sertçe tuttu.

"Sana içeri gir dedim!"
"Çek elini." Çekmedi.
"Elini çek." Tutmaya devam etti sinirleniyordum, temas bağımlısı olabilirim ama bana iznim olmadan dokunamaz, bu tür temeslardan nefret ediyorum.

Sağ elim ile yüzüne sert bir yumruk geçirdim.
"SANA DEDİM Kİ ELİNİ ÇEK!"
"BEN DE İÇERİ GEÇMENİ SÖYLEDİM!"
"SEN NEYİM OLUP DA BANA EMİR VERİYORSUN?"

Yuji
Dışarda ki sesler ile aniden kalktım ve kapıya yöneldim.
"Yuji dur."
"Ne oldu?"
"Yarı, yarıya gel."
"Tamam." Sukuna ile yarı, yarıya ayrıldık odadan çıktığımızda diğerleri de çıkmıştı.

Abim ve Yaren kavga ediyorlardı ve bu normaldekin'den çok daha farklıydı. Küçücük bir konunun neden böyle büyük bir sorun çıkardığını çözemiyordum.

Araya girmek istedik hepimiz ancak öyle şiddetli konuşuyordular ki tüylerimiz diken dikendi.

"SENİ KORUMAYA ÇALIŞIYORUM!"
"İHTİYACIM VAR MI SENCE!"
"VAR!"
"NE, VAR!"

Abim sessizliğe gömüldü sadece gözlerine baktı. Yanımızdan hiç bir şey demeden gitti Yaren ise ne olduğunu çok sonra fark etti ama abimin onu yanında istemeyeceğini düşünerek peşinden gitmedi. Bence de gitmemeli zaten.

♣♣♣

"Sıkılıyorumğ."
"Yüzek mi?"
"Havalar hâlâ soğuk sayılır. Manga okuyalım mı?"
"Açım ben."
"Sen diyince fark ettim ben de açım."

Odada ki mutfağa geçtim. Yemek yapmayı bilmediğim için kolay bir şeyler yapacaktım.

Ortalama bir tencereye su koydum ve ocağa attım, suyun daha hızlı kaynaması için tencere'nin kapağını kapattım.

Su kaynarken makarna'nın sosunu hazırlamaya başladım. Şu kaynadıktan hemen sonra spagetti leri tencereye koydum.

Makarna bir ocakta sos ise diğer ocakta pişiyordu.

Bir kaç saat'in ardından makarna hazırdı tabağa makarnayı koydum üzerine hazırladığım sosu döktüm ve onun da üzerine kaşar rendeledim.

"Amma hamarat çıktın he."
"Tabi canım."
"Seni seviyorum." Ney?
"Yani bu huylarını seviyorum."
"Ben de..."

Duygularım'dan eminim ben Sukuna'ya aşığım anca onun beni sevebileceğinden emin değilim.

Yemeği yemeden önce telefondan youtube ye girdim. "Ne izleyelim?" Bir yandan da ne açabileceğime bakıyordum.

"Hımm, bilmem sen ne istersen uygun bana da." Gözüme Tuğkan abinin son attığı video takıldı.

Video yu açtıktan sonra yemeğe başladım. Yemeği bitirdikten sonra da izlemeye devam ettik.

"Saat kaç?"
"Bakayım." Ekranı yukarıdan aşağıya doğru çektim ve saate baktım.
"Oha 04:47 olmuş."
"Hey maşşallah."
"Uyusak mı artık?"
"Uyuyalım." Gözlerimi kapattım ve yatağa iyice sindim. Varla yok arası bir ses duydum. "Seni seviyorum..."

Okulun içindeydik sukuna kendi bedenine bürünmüştü arkadan abim ve Yaren'in kavga sesleri geliyordu Nobara ve Megumi yine kendilerini soyutlamışlardı Gojo sensei de ortalarda yoktu.

Sukuna bana doğru döndü ve sağ eli ile çenemi kavradı. Yüzüme yaklaştı aramızda bir karış vardı yoktu, yanaklarımın alev aldığını hissettim.

"Ne kadar zaman oldu ama hala utanıyorsun." Hafif çe güldü ne oluyor Allah aşkına!

Yüzü daha da yakınlaştı dudakları dudaklarıma değmek üzereydi ama bir anda kafasını eğdi.

"Yapamam. Ben bunu sana yapamam, kıyamam gözlerinden akacak bir damla göz yaşı bile canımı yakarken bunu yapamam." Ne diyordu bu aptal gözlerim dolmuştu, etraf bulanıklaşmıştı.

"Neyi yapamazsın?"
"Seni burada bırakıp gidemem."
"Gitme o zaman." Dedim sol gözümden bir damla yaş akarken.

"Gitmek zorundayım. Lütfen lütfen yalvarırım ağlama dayanamam." Yüzümü bıraktığı eli ile sağ elimi aldı ve göğüsüne götürdü kalbinin olduğu yere, çok hızlı atıyordu...

"Ağladığını görmek bile beni bu hale getiriyor. Can acıtıcı bir şekilde." İstemeden daha da ağladım.

"Seni seviyorum ve sana çok aşığım bunu hiç unutma olur mu." Kafamı sağ sola salladım."
"Lütfen..." Ağzımı açamadım, seni seviyorum diyemedim, sana aşığım diyemedim.

Elin elimden yavaşça kaydı ve benden uzaklaştın, dizlerimin üzerine düştüm.

"SUKUNAAAAAAA!" Arkasına bakmadı daha da hızlandı ve gözlerimin önünden kayboldu...

HEHEHEEEEEE NE KADAR MÜKENMEL BİR YAZARIM BEN YA

HEHEHEEEEEE NE KADAR MÜKENMEL BİR YAZARIM BEN YA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SEVİLİYONUZZZZZZ VE ÖPÜLDÜNÜZ BAİİİİİİ🤍

Çıkmaz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin