Sabah uyanmamı sağlayan kapımın delice çalınması oldu. Sıçrayarak yerimden kalktım ve üzerime bir t-shirt geçirdim ve kapıyı açtım.
"Ne var lan sabah sabah?"
"Yuji bari sen kurtar beni."Gojo sensei sabah'ın dokuzunda kapıma dayanmış ve yardım istiyordu.
"Gel lan buraya, sen beni köpek mi zannediyorsun he koduğumun yavşağı!" Şimdi anlaşdı.
"Sensei her ne yaptıysanız yapmadan önce düşünecektiniz."
"Yuji nolur yardım et çiğ çiğ yiyecek bu beni.""Sensei sizin sonsuzluğunuz yok muydu?"
"Anaaa harbi lan." Bu ikisinden kurtulup tekrar yatağa yattım ve uyumaya çalıştım ama bu ikisinin sesleri...Dayanamayarak hızlıca kalktım ve odadan çıktım gözlerim o ikisini aradı en sonunda gördüğüm gibi hızla yanlarına gittim jujutsu'mu yumruğum'da biriktirerek ilk önce Yaren'in kafasının arkasına vurdum ve yere yığıldı.
Yüzünü gördüğümde şok oldum çünkü kafasında sağlam bir kanama vardı. Şu kızın başına bir kez bişi gelmesin yeter be.
Gojo sensei'ye döndüm.
"Sensei?"
"Şimdi şöyleki." Kanaması şiddetliyid.
"Neyse sonra anlatırsınız kanaması var."
"Tamam hızlı ol."
Ben bir kolunu ve Gojo sensei diğer kolunu tuttu sürükleyerek revire götürdük hemen müdahaleye başladılar direk Gojo sensei'ye döndüm."Gücünü kontrol etmeyi öğretiyim derken galiba biraz fazla gittim, o bana ben ona vururken fazla darbe aldı e sende son dokunuş olarak kafasına yumruğu geçirince bayıldı."
"Kanatacak kadar ne oldu?"
"Biraz ciddi kavga ettik diyelim."
"İnşallah bir şey olmaz."
"Olmaz olmaz sağlamdır o."Tam sensei'nin yanından ayrılacak'ken beni durdurdu. "Yuji. Türkiye de bir lanet var ve bu lanet özel seviye yani özel seviye ancak şekil değiştirebiliyor."
"Nasıl yani?"
"Rastgele insanları öldürüp onların bedenini ele geçiriyor."
"Peki onu nasıl bulucaz."
"İşte onu bilmiyorum ancak bu görevi sizlere bırakıcam."
"Peki nerede olduğunu biliyor musunuz?"
"Evet Türkiye'nin şile şuayipli köyünde ancak tam olarak nerededir ya da nasıldır bilmiyorum."
"Peki sensei halletmeye çalışacağız." Dedim ve oradan uzaklaştım.Odama geçip duşa girdim yıkanırken bir esneme sesi duydum Sukuna nihayet uyanmıştı ama yanlış zamanda.
"Yuji..."
"Günaydın.."
"Uyanır uyanmaz böyle bir görüntü ile karşılaşacağımı ben de beklemiyordum açıkçası."
"Yani ben de beklemiyordum."
"Görmediğim şey değil ne de olsa kalsam bir şey olmaz."
"Bu sefer bişi demeyeceğim ki zaten birşey diyecektim sana."
"Söyle yavrum.""Helin'in köy vardı ya."
"Eee."
"Orada bir lanet varmış ama hem özel seviye gel de şekil değiştirebiliyo."
"Onu bulmamız mı gerekiyo?"
"Evet ve kötü bir haber daha var."
"Ne kadar kötü olabilir ki?"
"Helin revirde."
"Niye ki"
"Kafası kan fışkiyesi gibi kan atıyo."
"Bu kız niye sürekli ölüyo?"
"Bilmiyorum."Duşumu bitirip çıktım üzerime okul formamı giyip Yaren'in revir'de olduğunu ve bizim onun köyüne gidip özel seviye şekil değistiren bir lanet bulmamız ve onu öldürmemiz gerektiğini diğerlerine söylemem gerekiyordu.
Okul formasını giyip diğerlerini aradım ve okulun bahçesinin tam ortasında buluşmamız gerektiğini söyledim.
Geldiğimde daha kimse yoktu bir kaç saniye sonra Megumi'yi gelirken gördüm.
"Olay ne?" Diye sordu.
"Abim ve Nobara da gelsin anlatacağım."
"Helin?"
"Sadece diğerlerini bekle onlar da gelince anlatıcam."
"Tamam."Abim de gelmişti ve ardından Nobara, Nobara tabiki bekleme yapmadan sordu. "Helin nerde."
"Anlatıcam."
"Başına bir şey mi geldi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak
Fanfictionİtadori hakkında ki gerçeki öğrenince hayatının bir anda yokuş aşağı doğru inişi