Okul çıkışı Jungkook'la beraber çevre kirliliğini kanıtlayan bazı fotoğraflar çekip sunumun içine eklemeyi planlamıştık.
Heeseung eve gideceğini geveleyip yanımızdan ayrılınca okulun alt sokaklarında beraber yürümeye başladık."İlk önce bir kahve mi içsek beraber? Ya da dondurma?"
Dondurma? Kış ayında? Durup garip garip bakmıştım.
"Kışın ortasında dondurma mı?"
"Ben hep yerim. Sen yemez misin?"
Kafamı olumsuz sallayıp reddetmiştim.
"Hasta olmaya niyetim yok."
Kalabalık caddenin ortasından ilerliyorduk. Bir anda kendimi tek bulunca etrafta Jungkook'u aramaya yöneldim. Dar sokağın arasından benimde onunla gelmem için uzaktan işaret ediyordu. Sıkılarak peşinden takip ettim. Her türlü insan kitlesinin bulunduğu sokağın duvarları sprey boyalarla kaplıydı. Bir an durup yazıları okumaya kaptırmıştım kendimi. Kolumdan çekilip alındığımda Jungkook elimden tutmuştu.
Şaşkın bir halde arkasından, bir adım geride ilerliyordum. Neden el ele tutuşup devam etmek zorundaydık? Köşeyi döndüğümüz gibi de geri aynı sokağa çevirmişti beni.
"Biraz bekle." Dedi.
Ben o dur diye duracak mıydım? "Neden duruyormuşuz? Ben gideceğim!" dedim.
Köşeden çıkmak üzere, kendimi atmıştım fakat beni kendine çekip duvara yaslamıştı. Ellerini iki yanımda bırakıp yüzüme yaklaştı.
"Sana bekle dedim!"
Benden yukarı da bulunan yüzüne nefesimi verip üfledim.
"Neden bekleyecekmişim? Senin istediklerine göre davranamam ben! Abuk subuk isteklerin var zaten. Be-"
Sıraladığım cümlelerin sonunu Jungkook beni öperek getirmişti. Geri çekilip yakından bakmakta olduğum ışıltılı gözlerinden bakışlarımı kaçırmıştım.
"Çok konuşuyorsun"
Dedi. Çok konuşmuyordum! Sadece doğruları söylüyordum ama işine gelmiyordu beyefendinin!
"İşine geldiği-"
Tekrar dudaklarıma bir buse daha kondurmuştu, bu sefer ki daha baskındı.
"Şunu yapmayı keser mis-"
Tekrar hissettirdiği dudaklarını bu sefer geri çekmemişti. Omuzunu pat patlayıp bırakmasını işaret ediyordum ama ısrarla dudaklarıma abanmıştı. Nefesimin kesildiğini hissettiğim an geri çekilip derin bir nefes almamı sağlamıştı.
"Konuşmaya devam edersen bunu yapmaktan vazgeçmeyeceğim."
Sesimi çıkarmadan kaşlarımı çatıp tepkimi ortaya koymuştum ama pek oralı olduğu söylenemezdi. İlk önce kollarını iki yanımda aşağı indirmiş, adımlarını geriye atmıştı.
Kalbim durmaksızın düzensiz ritiminde çarpıp duruyordu. Neler oluyordu böyle? Kendine gelmelisin kalp! Neden delicesine çarpıyorsun?!
"Beni takip et!"
Önden ilerlerken arkasından kendimle ilgili konuşup duruyordum. Tenha, kimsenin olmadığı bir sokağa adımlarken arkamdan duyduğum adım seslerinin Jungkook'un adının yankılanmasıyla kesilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jk.
FanfictionYoongi iki sene boyunca Jake adında bir çocuktan çok hoşlanıyordu. Kimsenin bilmediği bir sır olarak saklamaya devam ederken okulun en popüler çocuğu Jungkook öğrenmişti. Bu sır ikisinin arasında mı kalacaktı yoksa tüm okul öğrenecek miydi?