Sabahları doğan güneş onun içinde bir gün doğacaqını biliyordu. O kadar şanssızdı ki Lale, universiteyi bitirse bile sekreterlikten başka bir iş bulamadı. Her şey kardeşi içindi. Yaşam sebebi belkide. Azra da Laleye benziyordu. Minik burnu ve mavi gözleriyle..
Yanlış yapmamaya ve hayatını düzgün yaşamaya odaklanmıştı. 1 odalı bi evde. Pardon, gece konduda nasıl yaşanılırdı ki?
Günleri sıradandı. Sabah kalk, Kardeşine bak, doyur, işe git , dön ve kardeşinle ilgilen uyu. Taki evli birine aşık olanadek.
Fırat genç bir iş adamıydı.Hayatını sağlam yaşamış babası gibi işinin eriydi.
Evliydi. Ama sevmemişti. Zaten hiç kimseyi sevemezdi. Kalpi yoktu sanki. Karısı Melis iyi kadındı. Her zaman Fırata saygılıydı. Fakat onlar Fıratın annesi Güneş Aroğlu tarafından evlendirilmişti. Sebep mi? Yoktu. 2 Yıldır evlenmelerine rağmen birlikte olmamış annesinin torun ısrarına rağmen karşı çıkmıştı.
Melis 23 yaşında esmer tenli güzel bi kızdı. 21 yaşında sevdiyi, uğuruna canını bile verebileceği sevgilisinden ayrılmıs ve baba zoruyla evlenmişti. Ne dram ama dimi?