Hasat ayı

Antikor

Bekir'in anlatımıyla:
Bekir:
-Gökhan abi hayır.
Cidden beni korkutmuştu ama o an aynı melodi değildi. Tuğra'nın kükremesinden sonra bazı şeyler değişti.

Oscar pencereden dışarıya bakarak havlamaya ve hırlamaya başladı.

Bekir:

-Gökhan abi tuğrayı benim odama götür onunla ilgileneceğim.

ve Oscar'ın yanına gittiğimde dışarının bozuklarla dolu olduğunu fark ettim.

Bekir:

-Gökhan abi bunu görmek zorundasın. Gökhan abi ses tonumdan dolayı hızlıca geldi diğerleride Gökhan abinin arkasından geldi 

Gökhan:

-Buradan derhal çıkmamız lazım.

Aslı ve Yaren aynı anda:

-Peki nasıl?

Yaren:
-Cips kola kilit.

Aslı:

-Yaren ciddi misin? 

Beril:

-Ciddi olsa böyle olmaz.

Yaren:

-Sizde çok sıkıcısınız be of.

Tuğra:

-Ben onları uzaklaştırırım sizde kaçarsınız.

Bekir:

-Olmaz. Seni bırakama-

Tuğra:

-Zaten virüsü kaptım beni burada tutarak eski halime dönmemi beklemeyin. Gitmeniz lazım insanlığı sürdürün her şeyi eski haline döndürün.

Gökhan:

-Haklı. Onu orda tutmamız sadece bize zarar ve bizim kaçmamız lazım.

Bekir:
-Hepimizin kaçması lazım.

Tuğra:

-Bekir dinlemiyor musun sizin gitmeniz lazım. Hemen çantalarınızı doldurun ve ben onları uzaklaştırdıktan sonra olabildiğince uzağa  gidin. Oscar'ı da alın. Söz veriyorum geri gelip sizi bulacağım. Eğer uzun zaman geri dönmezsem bizim hep piknik için gittiğimiz papatya tarlasının ortasındaki ağacın gölgesinde sizi bekleyeceğim.

Bekir:

-Pekala. Hazırlanalım.

Herkes koşuşmaya başladı evde kargaşa vardı saat gecenin 4 ü falandı. Nereye gidecektik bilmiyordum. Tuğra gitmekte çok inat ediyor ona güvenmekten başka şansım yoktu. Çantalarımızı doldurduk ve hazırdık.

Bekir:

-Gökhan abi onlarla sende mücadele edebilir misin?

Gökhan:

-Üzgünüm Bekir ama çok fazlalar. Seni üzmek istemem ama Tuğra geri gelemeye bilir. Dedi fısıldayarak. 

Tuğra:

-Hadi gidelim beni pencereden izleyin ve onlar uzaklaşınca sizde diğer yöne gidin. Ben batıya gideceğim sizde doğuya gidin.

kimse konuşmadı Oscar'da sanki durumun ciddiyetini anlamış gibi susuyordu.

Hepimiz Tuğra ile vedalaştık . Ve Tuğrayı izlemek için pencerenin önüne geçtik. Tuğra elindeki fener ile hepsine ışık tuttu ona koşmaya başladıklarında aynı dediği gibi batıya yöneldi ve koştu. Bir tane bile bozuk kalmamıştı bizde bize dediği gibi doğuya gittik.