Gülçin:
-Sapık mısın nesin uzak dur.
Yaren:
-Of ya. Ama istediğimi almadan ölmeyeceğim.
Aslı:
-Oha ileri düzey sapık.
Yaren:
-Ne sandın.
Ses1 hala kendini tanıtmamıştı o yüzden öne atıldı ve
Ses1:
-Ben Alperen memnun oldum.
Yaren:
-Senin memen yok demi
Alperen:
-Yok.
Yaren:
-Yürü git o zaman.
Alperen:
-Niyee.
Gökhan:
-Yaren saçmalama sayımızı arttırmalıyız.
Aslı:
-Bende aynısını diyorum ama farklı şekilde.
Gökhan:
-Tamam lan bir eczane bulalım.
Bekir:
-Ne için.
Aslı:
-pre-
Gökhan:
-Öhm öhm. Biraz üşütmüş gibiyim o yüzden.
Bekir:
-Tamam.
Pek inanmadım ama sorgulamayacağım. Alper 30 larında Gülçin ise 40 larındaydı bizden büyüklerdi. Gökhan abide olgun seviyordu. Neyse Aslı duymasın.
Gökhan:
-Siz kimsiniz ve nerden geliyorsunuz.
Alperen:
-Biz avcılarız.
Gökhan:
-Avcılar mı ?
Gülçin:
-Evet felaket başladıktan 1 yıl sonra bir birlik kuruldu katılmak için bütün ailenin ölmüş olması ve hiç bir şekilde bütün bozuklara acımadan katletmek şartı ile katılınıyor.
Beril:
-Bende katılmak istiyorum.
Diye öne atıldı. Bütün gözler Beril'in üstündeydi.
Gökhan:
-Emin misin bu zorlu bir iş olmalı.
Alperen:
-Yo aslında basit. Elinize silah verip ormana gönderiyorlar gün içinde en az bir bozuk öldürürseniz yemek yiyebiliyorsunuz.
Bekir:
-Ciddi misiniz ? Hiç eğitim yok mu?
Alperen:
-Eğitime gerek yok. Nüfusumuz,kas gücümüz ve teknolojimiz yüksek seviyede.
Beril Gökhan'a dönerek.
Beril:
-Katılmamak için bir sebep göremiyorum.
Gökhan:
-O zaman bizde katılıyoruz.
Gülçin:
-Buna ben karar vermiyorum. Patronla konuşmanız lazım.
Yaren:
-memeee
Bekir:
-Patron nerede?
Alperen:
-Akşama yemek yemem lazım o yüzden bir bozuk avladıktan sonra patronun yanına gideriz olur mu ?
Gökhan:
-Pekala o zaman yardım edelim.
Hepimiz koskoca ormanda bozuk aramaya başladık ama bir tane bile bulamadık hava kararmaya başladı dönerken yolda karşılaştığımız bir bozuğu avladık ve fotoğrafını çektik. Fotoğraf zorunluymuş. Kovulduğumuz kasabadan çok daha büyük ve gelişmiş bir mekan vardı karşımızda. Kocaman ve kalın bir demir kapı bizi karşıladı kapı ortadan ikiye ayrıldı ve açıldı biraz ilerledikten sonra bizi virüs testine soktular hepimiz negatif çıktık ve yürümeye devam ettik bir tane daha demir kapı bizi karşıladı. Alperen ve Gülçin ceplerinde ki kartları okuttular ve kapı açıldı. İçerideki herkes gülen yüzlüydü elimizi meyve sepetleri vb. hediyelerle doldurdular. Alperen:
-Beni takip edin.
Dediğini yaptık ve kocaman bir meclis binasının önüne geldik.
Bekir:
-Patronunuz burada mı ?
Gülçin:
-Evet ama saygılı olun yoksa size işkence yapmaktan çekinmez. İçeri girdik koskocaman merdivenlerden yukarı çıktık. Önümüzde iki kapılı bir oda vardı Alper ileri adım attı elini uzattı ve kapıya iki kez vurdu. İçeriden kalın bir ses "gelin" dedi.
Bekir:
-Gelin derken başka birinin olduğunu nasıl anladı.
Gülçin:
-Patronun kulağı çok kuvvetlidir.
Aslı:
-Neden herkes ona patron diye hitap ediyor ismi yokmu
Alperen:
-Patron öyle istedi ve kimseye isminde söylemedi ama bizim için sorun yok. Neyse çok konuştuk hadi girin ve nazik olun.
İçeri girdik ve karşımızda uzun bir çalışma masası ve arkası dönük bir sandalye ve sandalyeden çıkan duman ve arkasındaki kocaman Atatürk tablosu vardı. Yaren içeri girer girmez.
Yaren:
-Atatüüüürk
Alperen:
-Dursana saygılı ol
Patron:
-Sessiz olun. Hoşgeldiniz gençler.
Yaren fısıldayarak
Yaren:
-Bu adam nasıl anlıyor ya.
Patron:
-Kulağım kuvvetli Yaren hanım. Sizin geldiğinizi ilk kapı açıldığında anladım.
Sandalye döndü ve resmi giyimli,gözlüklü ve 30 yaşlarında bir kadın vardı.
Yaren:
Senin sesin ve vücudun çok farklı. Memen var mı
Alperen:
-Sussana çocuk. Konuşacaksan da saygılı ol.
Gökhan:
-Biz avcılara katılmak istiyoruz.
Gökhan hemen konuya girmişti.
Patron:
-Yavaş ol koca oğlan daha tanışmadık.
Gökhan:
-Tanışalım o zaman.
Aslı pis bir bakış attı ve
Aslı:
-Tanışalım. Tanışalım yelloz karı senin geberticem.
Bir anda içeri korumalar girdi ve Aslıyı başka bir odaya katledilen Aslı hala bağırıyordu.
Aslı:
-Gökhan hele beni bir aldat kapıyı kırarak gelir boğarım seni.
Patron:
-O kadar gücün var mı?
Aslı cevap vermedi ve bir anda sustu.
Alperen:
-Neyse efendim konuya gelelim. Yeni adaylar getirdim veeee.
Telefonunu çıkarıp avladıkları bozuğu gösterdi.
Patron:
-Ooo Alperen. Bugün doyuyorsun o zaman. Dedi ve sırıttı
-Sizin yemeğinizi bu seferlik bizden normalde eğitim yapmayız ama çok beceriksiz var bozuklar onları öldürmesine açlıktan ölecekler.
Gökhan:
-Bizim burada kalmamıza izin veriyor musunuz?
Patron:
-Tabiki. Yeni kasabaya hoşgeldiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hasat ayı
ActionBir genç ve arkadaşları ile normal bir hayat geçireceğini sanarken dünyayı saran bir virüsün bütün hayatlarını değiştirmesi ve gençlerin bu virüse kimin galip geleceğini gösterecek olmaları