15 yıl sonra
Karşımda titriyordu, yaptığı şeyler için af diliyordu. korkudan ne yapacağını bilemeyip tehdit etmeye kalkıyordu. Beni benle tehdit ediyordu.
"Sen beni öldüremezsin! Senin beni öldürmeye gücün yetmez." sesini her seferinde daha fazla yükseltiyordu ama arkamı dönüp ona bakmıyordum bile.
Önümdeki masadan çeşitli işkence aletlerinin arasından hangisini seçeceğime bakıyordum.
"Benim kılıma dahi zarar gelecek olursan ömür boyu hapis yatarsın. Ben savcıyım!" amacı beni vazgeçirmekti ama ben bir kere yaptığı şeyleri görmüştüm. bundan sonra alacağı her nefes onu ölüme daha çok yaklaştıracaktı.
Elime bir kerpeten alarak arkasında durmuştum. Hala tam anlamıyla beni ne görmüştü ne de sesimi duymuştu. "Adaleti kendi kafana göre sağlayamazsın savcı, yoksa o adalet olmaz." Sesimi duyduğu an ürpermişti.
"öyleyse beni öldür. olur da buradan sağ çıkarsam ölen sen olursun. çünkü peşinde Gece olur. O öldürmese bile çok geçmeden yakalanırsın"duyduklarımla kahkaha atmaya başlamıştım.
Gerçekten kendini önemli biri falan sanıyordu herhalde. " sağ mı sol mu?" ne demek istediğimi anlamamış olacak ki cevap vermedi.
"madem öyle kendim seçerim" sol elinin baş parmağından başlayarak kerpeten ile tırnağını söktüm.
Sözde savcı Yasin'den acı dolu bir çığlık koptu. Artık şakam olmadığını anlamıştı. "sen neden?" konuşmasına izin vermeden bir diğer tırnağını da yerinden sökmüştüm.
Bir kaç tırnağını da konuşmasına izin vermeden sökmüştüm. Acı dolu bir sesle "Bak ben gerçekten pişmanım. özür dilerim. Bir anlık nefsime yenik düştüm"
olduğum yerde doğrulup kafamı gökyüzüne kaldırdım. hava güzeldi fakat biraz soğuktu. içime derin bir nefes çektim.
savcı Yasin hala acıyla bana yalvarıyordu. sertçe saçlarından tutarak kafasını arkaya doğru çektim ve kulağına eğildim "Bak savcı buradan dönüş yok o kıza yaptıklarının bedelini aynı şekilde ödeyeceksin!"
yaptıklarının bedelini misliyle ödemeliydi. Geçen hafta genel göz kontrolü için gittiği hastanede 10 yaşındaki görme engelli bir kız çocuğuna tecavüz edip üstüne de bir kanıt bırakmamak için kızı diri diri yakarak öldürmüştü.
Kızın ailesine konuşmaması için para teklif etse de aile susmayıp savcı Yasin'i şikayet etmişti. Bir savcının böyle bir şey yapması çok ses getirmişti. Çok kısa sürede tüm ülkede duyulmuştu.
Savcıyı sertçe tutarak oturduğu sandalyeden kaldırdım ve yere yatırdım. Sağ tarafımda duran benzin dolu bidonu alarak savcının üstüne bocaladım.
"Hayır, lütfen yapma!" savcı sadece yalvarıyordu. "Beni öldüremezsin, yakalanırsın ,müebbet yersin." yavaş adımlarla savcının karşısına doğru ilerledim . tam önüne geldiğimde ceketimin cebinden sigara çıkardım ve dudaklarımın arasına yerleştirdim.
Sigaradan bir duman çektim ve konuşmaya başladım ."Beni kimse bulamaz savcı. Ben karanlığım, Ben Geceyim. İnsanlar karanlıkta göremez " Artık yaşaması için bir sebep kalmamıştı. Kim olduğumu öğrenmişti.
Savcının dili tutulmuşcasına konuşmuyordu. sigaramdan son bir nefes çekerek izmariti Savcının üstüne fırlattım ve yanmaya başladı.
Bir kaç adım geriye giderek acı çekişini izledim. İşte şimdi hava ısınmıştı.
Ben Gece karaca. Adalet olmayan bir ülke de adalet yaratmak için doğdum. Her bir gece gündüz olana dek, adaleti sağlayana dek her bir gece için birini yakacağıma yemin etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhtimal
ActionArden saate baktığında saat on iki olmuş yeni yıla girmişlerdi. Yeni yılda hem annesini kaybetmişti hem de babasının katili olmuştu. Heycanla girmek istediği yılbaşı kana bulanmıştı. Atlas içeride çığlık çığlığa ağlıyordu. Anneleri Ayça hanım ise Ar...