Son bir haftadır hem Akif Gürsoy'u hem de Ayaz Çelik'i gözetliyordum. Akif hakkında ne kadar bilgi öğrendiysem Ayaz hakkında da bir o kadar şey öğrenememiştim.
Ayaz kendini çok iyi saklıyordu. kendisine ulaşmak çok zordu. Akif ise tersine bir o kadar kolaydı.
Bir haftalık süreç içerisinde Akif'in mekanına girmiş, kendisiyle sohbet edip evinin içine kadar sızmıştım.
Bugün ise Ayaz'ın evine sızacaktım. Adamın evine uğradığı nadir günlerden biriydi. Ayaz sabit bir yerde kalmıyordu sürekli yer değiştiriyordu, ama tahminimce sürekli konum değiştirmesi işlerinden kaynaklı olmasaydı.
Saat gece 3 olmuştu. Evi belli bir uzaklıktan gözetliyordum. son hazırlıklarımı yapıp silahlarımı kontrol ederken, kulağımdaki kulaklıktan Mete'nin sesi yankılandı. "Hazırsan yaklaşmaya başla En fazla bir dakika içinde evin dışındaki güvenlik kameraları devre dışı olacak" Mete benden biraz uzaklıkta, bir karavanda bu geceki görevim için her zamanki gibi bana yardımcı oluyordu.
olduğum yerden hızlı ve sessiz adımlarla uzaklaştım. Evin kocaman bir bahçesi vardı, saray denebilecek kadar büyük bir evdi. En azından Mete ve bana göre.
evin arka duvarına vardığım da iki tane adam olduğunu gördüm. ikisi de resmen ayakta uyuyordu. arkalarından duvardaki çıkıntılardan destek alarak duvara tırmandım.
atlayacağım yer en adam olmayan, korunaksız bölgeydi. atladığım an tekrardan Mete'nin sesini duydum. "olduğun yer şuanda bomboş ama içeri girmen için yirmi saniyen kaldı." adımlarımı hızlandırarak sol tarafa doğru ilerledim.
bir pencerede durduğumda içeriye biraz göz attım. Çamaşırhaneydi. Üzerimdeki ekipmanları kullanarak camı kolayca açmıştım. "Son beş saniye." Hızlıca kendimi pencereden içeri atıp tekrardan pencereyi eski haline getirip kapatmıştım. "İçerideyim , iç kameraları hallet" Mete'den onay beklerken bulunduğum yeri incelemeye başladım.
göze çarpan herhangi bir şey yoktu."kameralar tamam, otuz dakikan var istediğin gibi takıl kardeşim" kapıyı sessizce açıp koridoru kontrol ettim.
en alt kattaydım. ön taraflara ilerledikçe, büyük bir alanda bilardo ve onun gibi oyunlar vardı. bir köşeden ise koltuk ve televizyon vardı. etrafı kontrol ede ede merdivene ulaşmıştım. merdivenin yanındaki duvarda kocaman bir kitaplık vardı.
ilk kata çıktığımda mutfak ve geniş bir salon karşılamıştı beni. etrafta kimse yoktu ve her yer karanlıktı.
bu kadar büyük bir evde kimsenin gezmemesi garibime gitmişti. "Burda neden kimse yok?"Mete ye sessizce ilettiğim sorunun cevabı gecikmeden gelmişti. "Bunu bende bilmiyorum. şuan kameralardan gördüğüm kadarıyla kimse yok."içimdeki tedirginlikle evi kurcalamaya başladım.
Bir üst katın merdivenine tırmanırken " Ayaz yerinde değil" diye Mete'den bir ses geldi. " Ne demek yerinde değil odasında değil miydi?" olduğum yerde kalmıştım eğer Ayaz yerinde değilse bir sonraki kat tehlikeli olabilirdi.
"Odasındaydı fakat şuan yok işte." derin bir nefes aldım "üst kat temiz mi bana bunu söyle Mete" Mete'den bir süre ses çıkmadı. " Evet şu anlık kimse yok" emin olmayan adımlarla kalan merdivenleri de çıkmıştım.
her bir odaya teker teker girerek inceledim.ikinci kat misafir odalarının olduğu kattı. burayı çok fazla inceleme gereği duymamıştım, çünkü asıl aradığım oda bir üst kattaydı.
ikinci katıda gezdikten sonra üçüncü kata çıkarak sonunda Ayaz'ın odasına girmiştim. yatağı dağınıktı ama kendisi burada değildi.
odayı kurcalamak için hamle yapmıştım ki Mete'den endişeli bir ses yükseldi. "Gece kapıda birisi var çabuk saklan" hızlıca etrafıma baktım ve en uygun olan yer yatağın altı olduğuna karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhtimal
AcciónArden saate baktığında saat on iki olmuş yeni yıla girmişlerdi. Yeni yılda hem annesini kaybetmişti hem de babasının katili olmuştu. Heycanla girmek istediği yılbaşı kana bulanmıştı. Atlas içeride çığlık çığlığa ağlıyordu. Anneleri Ayça hanım ise Ar...