Canım okurlarım, söz verdiğim heyecanlı bölümler hız kesmeden her hafta sizinle.
Bölüme başlamadan önce bunun bir geçiş bölümü olduğunu belirtmek istiyorum.
Geçiş bölümleri olay yoğunluğu daha az gibi görünürken kitabın sonraki bölümlerindeki yüksek aksiyonlu gidişata bizi götüren bir köprüdür.
Bu sebeple daha normal bir bölüm okumuş hissiyatı verse de acısı sonraki bölümlerde bolca çıkacak anlamı taşıyabilir :)
Ayrıca vakit ayırıp yaptığınız, bir satır bile olsa samimi şekilde düşüncelerinizi paylaştığınız tüm yorumlara teşekkür ediyorum, bana yazma hevesi veriyorlar.
O halde, keyifli okumalar!
Bölümü yazarken dinlediğim ve okurken dinleyebileceğiniz şarkılar:
- Barış Akarsu, Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş,
-Ferdi Özbeğen, Gündüzüm Seninle
(Nostalji bu kitaba çok yakışıyor, mutlaka denemelisiniz.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu nasıl böyle? Bu nasıl tutku? Bu nasıl özlem? Ne zaman gözlerini görsem Bir çoğalıyorum, bir eksiliyorum
Mutluyum varsın diye Al uzattım ellerimi Seni sarsın diye Ceylanım! Belki bir gün duyarsın diye Çıkmışım bir dağ başına sana türkü söylüyorum
Ne güzel ellerin var incecik Ne güzel saçların var sapsarı Anlasana o yalansız gözleri O kirpikleri, o dudakları Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum
Al desem, sana ömrümü versem Korkarsın, alamazsın ki Dur desem, kaçarsın yine ceylanım Gül desem, ağlarsın Gel desem, gelmeyeceksin, biliyorum
Bu engeller bana göre değil oysa Ben bu dağları aşarım Geçerim bu denizleri, korkma İşte düştüm yollara Dur, bekle beni, geliyorum
Sevmek inancım, tutkum benim en eski Dağıtsam dünyalara yeterdi bu Düşünsene, anlasana ceylanım Sen yoksan ne farkeder ki,
