Halit ise her tembel çocuk gibi şımarık ve egoluydu.Futbolu iyi oynardı ama voleybolda o kadarda iyi değildi.Esmer kısa saçlı uzun ve cılız bir görünüşe sahipti.Genellikle taş ve Yasin ile takılırdı.Alt sınıflardan iki tane kardeşi vardı.Geçen sene 8'den mezun olan bir ablası vardı.
Elif'e her şekilde teklif etmiştir herhalde sevgili olmayı.Şaşırmamak gerekir ki Elif'te her seferinde reddetmiştir.Aslında 8'lerin tüm erkekleri Elif'i seviyordu.
Koridorda ilerlerken Halit Elif 'e sataşıyordu.Benim bunu kızlara anlatmam gerekiyordu.Kızlar kütüphanedeydiler akıllı tahtadan şarkı açıp dans ediyorlardı.İki adet kafası uçuk arkadaşa sahibim.Bununla sanırım gurur duyuyorum.Olanları kazlara anlattım fazla tepki vermeyeceklerini biliyordum ama anlatmadan çatlardım.Kadriye tuhaf tuhaf dans ediyordu.Kadriye esmer,dalgalı saçları;orta boy ve orta bir kiloya sahipti.Görüp görebileceğiniz tüm k-dramaları izlemiş olabilirdi.Cok konuşmayan suskun bir yapıya sahiptir ama aşırı alıngandır.Sınıfın çoğundan nefret eder ve mesafeli davranırdı.Voleybol oynamayı hem sever hemde sevmezdi.Karışık bir kafaya sahipti.
......
Alt sınıf öğrencilerinden birkaçı Gülsüm Müdürün bizi çağırdığından bahsettiler bizde fazla beklemeden müdür odasını kapısını çalmıştık. Gülsüm Müdür'ün
-"Gir"demesi ile içeri girdik.
İçeride Zeynep,Elif,Dilara,Miraç,Toprak,Mehmet ve Ayşe Nur vardı.Sanırım bizi neden çağırdığını anlamıştık.
Gülsüm Müdür:
-"Gelin kızlar "dedi.
Kadriye:
-"Merhaba hocam"
Melisa:
-"Selam Hocam"
Ben:
-"Merhaba"
Gülsüm Müdür:
-"Çocuklar bir tane kitap yarışması var sizi onunbicin çağırdım."dedi.
Biz ne söyleyeceğinin farkında olduğumuz için kafa salladık.
Araya Toprak girdi:-Hocam toplam kaç kitap var
Gülsüm Müdür:
-"Sanırım iki tane kitap var Toprakcım"dedi.
Zıl çaldı.Herkes yavaş yavaş kapıya doğru yol aldı ancak Gülsüm hoca konuşmanın devam ettiğini belirtmek için:
-"Yarışma tarihini bend ize önceden haber vereceğim.Yarışma okulda olacak toplam 50 soru var.
Ödül ise sürpriz."dedi.Ardından öğretmenler zili de çalmıştı.Karşımızda Seyit belirmişti.Hocanın bizi çağırdığını belirtti.Dersimiz bedendi.O yüzden acele etmeden yavaş adımlarla bahçeye inmek için merdivenlerden aşağı indik.Sınıftakiler sıra olmuştu.Ercan Hoca el işareti ile bize de sıraya geçmemizi işaret etti.Her beden dersinde ilk önce sıraya geçer ve futbol sahasında en az 4 tur atardık.
Turdan sonra ise bazı basit egzersizler yapardık.Bu günde her zaman olduğu gibi oldu.Birinci ders bitmişti.Teneffüste voleybol topunu Ercan Hocadan aldık ama bir son dakika fikri ile parkur kurup "Survivor" tarzında oyun oynayacaktık.Malzeme odasından bazı araç-gereçleri aldıktan sonra birkaç erkeği de çağırıp takımları kuracaktık.8 kız ve 8 erkektik.Takımları oluşturmuştuk.Enes,Mustafa,Toprak,Seyit,
Kadriye,Zeynep,Ayşe Nur ve Sema bir takımdı.
Diğer takımda ise ben,Mehmet,Mehmet efe,
Salih,Aydın,Melisa,Medine ve Dilara vardık.Takımlar hazır oyun oynayacaktık Okul kapısının oradan bir takım Sesler geldi:
- Hey bizde oynuyoruz Ercan Hoca söyledi.
Polat'ın sesiydi.
Polat bizden bir üst sınıfta yani 8-a'da okuyordu. Orta boylu zayıf esmer ve düz saçlı bir görünüşe sahipti.Fazla Konuşkan değildi ama fiziksel aktivitelerde başarılıydı. Özellikle futbolu çok iyiydi. Futbol açısından Ercan Hoca'nın takdirini ve övgüsünü kapmıştı.Okulda herkesin bir lakabı olduğu gibi Onun da bir lakabı vardı. Lakabı "Coni" 'di ne anlama veya ne amaçla koyduklarını bilmiyordum.Pek anlam yüklenecek bir lakapta değildi doğrusu. Polat'ın ardından Yiğithan konuşmaya başladı:-"Beyler takımlar kurulmuş belli ki zaten 8 kişiyiz diğerleri oynamıyor dağıtın bakayım bizi."dedi.
Kardiye, Melisa ve Zeynep aynı anda:
-"Of ya yalan atmayın." dedi.
Kadriye: -"Ben Ercan Hocanın yanına gidiyorum." dedi. Zeynep:
- "ben de geliyorum bekle"Heyyy bu bölüm nasıldı?
Biraz yarıda kesmiş gibi oldum.
Not:Bizim okuldaki okurlarım delirmeyin.
😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEHANET
Teen FictionSenin olmayan birini kıskanmak o kadar berbat ki.Ne hesap sorabiliyorsun,ne de kızabiliyorsun.