Hafif hafif yağmur yağıyordu bu sefer. Yağmur damlaları renkli çiçeklerin yapraklarını ve toprağı ıslatıp hayat verirken Minho ile Jisung gökyüzüne bakıyordu. Yağmurlu olmasına rağmen gayet aydınlıktı etraf.Minho aklına gelen fikirle gülümsedi ve aniden ayağa kalktı,Jisung'un önüne gelip bir elini ona uzattı. Jisung ne olduğu anlamadı ama onun uzattığı eli çekingenlikle tutup ayağa kalktı. Minho hızlı hızlı Jisung'u kendisiyle beraber onun evinin bikaç adım ilerisine götürdü. Jisung'un elini halen tutarken karşısına aldı onu. Jisung Minho'nun ne yapmak istediğini anlayınca gülümsedi ve hızlıca uyum sağladı ona. Yağmurun huzuru ve sesi eşliğinde ikiside gülüşerek dans etmeye başladı..
Biraz yorulunca durdular. Ama halen bedenleri birbirine değiyordu. Jisung kollarını Minho'nun boynuna sarmıştı,Minho ise onun ince belini iki eliyle tutmuştu. Gülümseyerek birbirlerinin hallerine bakarken çok tatlıydılar. Ikisininde saçları ve kıyafetleri ıslanmıştı. Ama bu andayken gözleri birbirlerinden başka birşeyi görmüyordu.
"Çok garip değil mi?. Senin hakkında neredeyse hiçbirşey bilmiyorum ama seni seviyorum.."
"Daha çok, seni tanımıyorum ama seni seviyorum."
Burnunu onun burnuna sürttü.
"Sen benim için en güzel insanlardan birisin sevgilim."
Evet, belki Minho'ya hiç çıkma teklifi etmemişti ama 'Sevgilim' demekten hiç çekinmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mor Menekşe 'Minsung
FanfictionJisung Minho'yu her günbatımı ve akşam vakitleri bahçesindeki hiç solmayan menekşelerin arasında otururken görüyordu. ~°💐