Başbaşa oturuyorlardı sessiz sessiz."Sıkıldım ben ya."
Minho kafasını hafifçe aşağı yukarı sallayarak kendisininde sıkıldığını belirtmek istedi.
Vücudunu ona döndürdü ve bağdaş kurdu.
"Aklımda birşey var onu yapalım mı?"
Minho'da ona dönüp bağdaş kurdu. Jisung konuşmaya devam etti.
"Taş kağıt makas oynayalım kaybeden kazananın istediğini yapsın! Nasıl fikir?"
Minho gözlerini kıstı yüzünde anlamamış bir ifade vardı. Kendisi konuşmadan nasıl istediği şeyi dile getirebilirdiki? Jisung bunu sonradan düşündü.
"Sende hareketlerinle ne yapmak istediğini anlatırsın veya sana kağıt kalem getiririm."
Minho başını olur anlamında aşağı yukarı salladı. Ellerini taş kağıt makas oyununundaki gibi yaptılar.
"Taş kağıt makas!"
Jisung kağıt yapmıştı Minho ise taş.
Minho yenildiğini anlayınca utanasıkıla geriye doğru doğruldu. Jisung ise oldukça sevinçliydi, bu yüzündeki ifadeden belli oluyordu. Bir süre düşündü.
"Hmm.."
Minho ise onun ne diyeceğini bekliyordu.
"Öp beni Lee."
Minho'nun gözleri büyüdü,kaşları havalandı.
"Senden isteğim bu."
Minho derin bir nefes alarak tereddüt etmeden ona doğru yaklaştı. Nereden öpmesi gerektiğini bilmiyordu.
"Dudağımdan."
Jisung'un her utanmadan söylediği kelime Minho'nun şaşkınlığına şaşkınlık heyecanına heyecan katıyordu.
Onun belinden tutup kendine yaklaştırmasıyla aynı anda yüzleride uyumlu olarak birbirine yaklaştı. Jisung gözlerini kapattı.
Minho'nun soğuk dudakları çoktandır istediği Jisung'un sıcak dudaklarına kavuştu sonunda. Minho'da gözlerini kapatarak bu güzel anın tadını çıkarmaya başladı. Dudakları kendi aralarında dans ediyor gibiydi. Minho onun ensesinden tutup dudaklarını Jisung'un yumuşak dudaklarına bastırdıkça bastırdı. Minho yavaş yavaş vahşileşmeye başlayınca Jisung ona yetişemiyordu. Minho onun üst dudağını emdi. İşin içine dilleride girince daha çok gelen endorfin sayesinde daha çok zevk almaya başladılar. Ikisininde kalbi adrenalin ile deli gibi atıyordu. Öpüşme ve nefes sesleri bütün ormanda yankılanırken çiçeklerin arasında ne güzel bir andı bu.
Jisung nefes alabilmek için karşısındaki oğlanın dudaklarından ayrıldığında Minho onun hala açık olan ağzına dilini yolladı ve nefessiz kalana kadar öpüşmeye devam ettiler.
En sonunda dudaklarını ayırdılar. Alınlarını birbirine yaslamıs gülüyorlardı. Minho son olarak onun dudağına hafif bir öpücük kondurup geri çekildi.
Bir tur daha oynadılar.
Bu sefer Jisung yine kağıt yaptı Minho ise makas.
Jisung Minho'ya ondan ne yapmak istediğini sormasının ardından Minho biraz geriye gitti ve bacaklarını uzattı. Jisung onun ne yaptığını anlamaya çalışırken Minho kalın uyluğunu patpatlayıp kucağına çağırması sinyaliyle sırıttı.
Çok beklemeden gidip onun kucağına oturdu yavaşça. Bacaklarını onun belinin biraz aşağısına sardı ve kollarını sardığı boynuna kafasını gömdü. Minho ona sarıldı ve ulaşabildiği kadarıyla boynunu öptü. Jisung boynunda hissettiği dudaklar ile ürperdi. Ikiside halinden rahattı..
"Seni seviyorum Minho.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mor Menekşe 'Minsung
FanfictionJisung Minho'yu her günbatımı ve akşam vakitleri bahçesindeki hiç solmayan menekşelerin arasında otururken görüyordu. ~°💐