1. ~ DAHA YENİ BAŞLIYOR ~

217 10 2
                                    

İstanbul-Beykoz ( 6 yıl önce )
25 Aralık 2018.

Herşeyin başladığı gün

~Katilin ağzından~

Bir ebeveyn çocuğunu ne kadar sevebilmiş ise ben o kadar sevilmemiştim. Ben annesi ve babası tarafından kardeşi çok sevilirken kendisi sevilmeyen hatta annesinin doğurmak istemediği o çocuktum. Ona rağmen kötü olmamak için elimden geleni yapmıştım. Fakat annemin beni öldürmeye çalışması son damlaydı ve ben insanların kabusu olan bir canavara dönüşmüştüm.

Saat 03.00' dı. Havanın yağmurlu olduğu, sisin çöktüğü zifiri karanlıkta avıma doğru ilerliyordum. Hatta birilerini gözüme kestirmiştim bile. 3 kişilerdi arabayı park ettikten sonra şapkamı ve maskemi takıp kurbanlarıma doğru ilerlemeye başladım. Bıçağımı çıkardım.

" Şştt gençler " dedim. Bana döndüklerinde bıçağı birinin tam kalbine fırlattım. " Tam isabet " ikinciyi de indireceğim anda öbürü üzerime geliyordu bende ve cebimdeki bıçağı onunda tam kalbine isabet ettirdim. Diğerininde kafasına taşı vura vura öldürdüm.

" Vah vah çok çabuk pes ettiniz be "

İşte o gün bazılarının kurtuluşu, bazılarının kâbusu başlamıştı.....

GÜNÜMÜZ
29 EYLÜL 2024

~Baş kız karakter Arya Taşkın'ın ağzından~

Ben Arya Taşkın. 26 yaşındayım, ablasından ve iki tane canından çok sevdiği arkadaşlarından başka kimsesi olmayan, çeşitli travmaları olan o kızım.

Aynı zamanda Dinçer Hastanenin en gözde doktoru ve genel cerrahıyım.

***********

Salonda oturmuş haberleri izliyordum ve 6 yıldır gündem olmuş tek bir haber vardı. Ne olduğu belirsiz, polislerin bile 6 yıldır bulamadığı hatta bulmaktan korktuğu bir katil ve kurbanları. Saçma sapan haberleri izlemeyi bırakıp hazırlanmaya başladım. Sonuçta hastalarım beni bekler.

Yaklaşık 1 saat sonra hastaneye gelmiştim. Gelen haber üzerine acile doğru koşuyordum.

- Zeynep hemşire hasta nerede ?

- ileride sağdaki 3. Perde de hocam.

- Durumu ne?

- Şeyy hocam kendiniz görseniz daha iyi olur.

Perdeyi açtığımda gördüğüm şeyle kanım donmuştu. Adamın bir gözü yoktu, sol bileği kesilmiş karnında bir bıçak saplıydı. Adamın yanına gittiğimde sol kolunda " BU DAHA FRAGMAN " yazıyordu.

- Hemen ameliyata alın.

*****
5 saatlik bir ameliyattan sonra sonunda kendime ait olan odama gelmiştim. Adamın o hâli ve kolumda yazan şeyin üzerine aklımda tek bir şey vardı 6 yıldır gündemden düşmeyen o katil. Bu konuyu ablamla konuşsam iyi olacaktı.

Ablam Rozerin Taşkın. Hatta Avukat Rozerin Taşkın da diyebiliriz. Aramızda iki yaş vardı. Ben onun için yaşar, o da benim için yaşardı.

Yaklaşık 1 saat avukatlık bürosuna gelmiştim. Hastaneden çıkmadan önce ablama büroya geleceğimin haberini vermiştim zaten. Burada beni tanıdıkları için kimseye birşey söylemeden direkt ablamın odasına doğru gittim.

"Selam avukat" diyip içeri girdim. Ablam gülerek " ooo doktorum hoşgeldin "dedi. Arada birbirimize bu şekilde hitap ederdik.

" Kızım önemli telefonda olmaz falan diyince çok merak ettim anlat hemen nedir bu önemli konu "

- Bugün acile bir hasta getirildi. Adı Sadullah Aydın bir gözü yok, sol bileği kesilmiş karnında da bir bıçak saplıydı. Adamın durumuna bakacağım anda sol kolunda bir yazı gördüm. " BU DAHA FRAGMAN " yazıyordu dediğimde ablam pür dikkat beni dinliyordu. " Bu da adamın dosyası " diyip dosyayı ablama uzattım. Şuan tüm ciddiliği ile dosyayı incelerken gerçekten tam bir avukat haline bürünmüştü.

Ablam " yani kesin birşey söylemeyeyim ama bu olanlar, kolunda yazan şey benim aklıma tek birini getiriyor" dedi. İkimizde aynı şeyi düşünüyorduk.

" Yani kolunda bu daha fragman yazdığına göre bu olanların devamı gelecek demek oluyor değil mi ? " dedim.

" Korkarım öyle o yüzden hastaneye her bu tarz vaka geldiğinde hastanın ölü ya da yaralı fark etmez dosyasını bana getir. Kos koca 6 yıl oldu bu iş artık çok fazla uzadı.

*********

Saat akşam 10.00 dı. Yatağımda uzanmış bugün olanları düşünüyordum kafamı sürekli bir şeyler kurcalıyordu fakat tam olarak çözemiyorum. Telefonumun çalmasıyla irkildim. En yakın arkadaşım Kübra arıyordu. O da benimle aynı hastanede genel cerrahtı.

Kübra ile bebeklikten beri tanışıyorduk. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. 1.70 boyunda beyaz tenli , siyah saçlıydı. Ayrıca fiziğiyle bir çok kıza fark atardı.

Kübra bu gece hastanede nöbetçi olduğu için ona sabahki hasta ile alakalı en ufak şeyde bana haber vermesini istemiştim. Kötü bir şey olmaması ümidiyle telefonu açtım.

- Alo ? Kübra lütfen kötü birşey olmadığını söyle.

- Arya çabuk hastaneye gel hastaya bakmaya gittiğimde odasında yoktu. Üstüne üstlük yerlerde ve yatağında kan vardı.

- tamam hemen geliyorum. Neler oluyordu böyle adam o halde asla kendi başına bir yere gidemezdi, gitmeyi bırak kalkamazdı bile. Düşüncelerimden ayrıldığımda ablamı çağırıp aceleyle hastaneye gittik.

Hastanenin bahçesine geldiğimizde bahçe oldukça kalabalıktı. Doktorlar, hemşireler, hasta yakınları, polisler herkes bahçede toplanmıştı ve belli bir taraf şeritlenmişti. Tüm kalabalığı geçip şeritlerin olduğu tarafa ilerledik. Orada ablamı tanıyan birkaç polis olduğu için şeritlerin içine girebildik. Yerde bir ceset vardı ve tam ceset torbasını kapatacakları esnada onları durdurdum. Cesede daha yakından baktığımda onun sabahki hasta olan Sadullah Aydın olduğunu gördüm. Sadece o da değil yerde kocaman bir yazı vardı. Şöyle yazıyordu ;

" DAHA YENİ BAŞLIYORUZ "

Herkese merhaba. Bu benim ilk kurgum olacak umarım beğenirsiniz 🌸

İlk bölümü nasıl buldunuz?

Karanlığın İçindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin