•Benim Hikayem•

243 20 15
                                    

Hello!

Başlamadan bir şeyler söylemek istiyorum.

Bu kurgu hepimiz için yepyeni bir başlangıç olacak. O yüzden şimdiden yanımda olacaklara sonsuz teşekkürler.

Bölümler 1 hafta arayla gelecek. Bir değişiklik olmazsa cumadan cumaya akşam saatlerinde yayımlayacağım.

'Altay Kolejinde Rönesans' huzurlarınızda!

Keyifli okumalar.

...

Bölüm şarkısı: MFÖ-Tam Ortasındayım

Ben İdil Miray Sarsılmaz. Annemin gökyüzüne ve uzaya olan ilgisi sayesinde Miray ismimi almışım. İdil ise tamamen rastgele bir isim. İkizim Ateş Uzay Sarsılmaz. O da Uzay ismini yine annemin gökyüzüne olan ilgisi sayesinde almış. Ateş ise tamamen rastgele bir isim. Sarsılmaz ise annemizin soyismi. Babam annem bize hamileyken bizi terk etmiş. O yüzden onunla ilgili her şeyi silmiştik hayatımızdan.

2006 yılının bir şubat akşamında Gökçeada'da dünyaya gelmişim. İlkokul ve ortaokulu orada okuduktan sonra annemin orada sahip olduğu okulu İstanbul'a taşımasıyla biz de İstanbul'a taşınmıştık.

Hayatım annemin sahibi olduğu Sarsılmaz Koleji'nde gayet sıradan bir şekilde ilerlerken her şey birden tersine dönmüştü. Şimdi sizinle birkaç gün öncesine gidelim.

İşte bu benim hikayem.

"Gerizekalı niye beklemedin beni?!" dedim Ateş'in motorunun tekerine tekmemi savurup. "Taksi bizim evden okula ne kadar yazıyor senin haberin var mı? Harçlığımdan harcadım senin yüzünden!"

Kaskını kafasından çıkarıp benimkilerle aynı renk olan  kumral saçlarını eliyle karıştırdı. Açık kahverengi gözlerini benim aynı renk gözlerime dikip kibirle gülümsedi.

"Otobüsle gelseydin o zaman ."

Ellerimi belime koydum.

"Aynı evden geliyoruz ya hani! Ölür müsün beş dakika beklesen."

Gözlerini şaşırarak kocaman açtı.

"Ne beş dakikası be? Daha uyuyordun!"

"Uyandırsaydın o zaman Ateş!"

Bana omuz silkip kolundaki akıllı saatine baktı. Kaskını motoruna bırakıp saçlarımı karıştırıp arkasına dönüp okula doğru ilerlemeye başladı. Bana dönmeden konuştu.

"Geç kalıyoruz Miraycığım. İlk ders Piraye Hoca'nın. Azar işitmek istemiyorsan yürü."

Oflayarak ayaklarımı yere vura vura peşinden ilerledim. Güne yine gergin başlamıştım. Bu çocuk her gün beni sinir etmenin başka bir yolunu buluyordu.

Sınıfa önden Ateş arkasından da ben girmiştim. Piraye'nin daha sınıfta olmamasına içimden şükürler ederken sırama geçtim. Eylül'ün çantası buradaydı ama kendisi yoktu.

Eylül Sayar, lisenin başından bu zamana kadar hep aynı sırada oturduğum en yakın arkadaşımdı.

Sonunda hoca gelmeden sınıfa geldiğinde rahatlamıştım. Piraye Hoca'nın derse geç kalan öğrencileriyle ciddi problemleri vardı çünkü.

"Neredesin sen?"

"Neredesin sen?"

Aynı anda kurduğumuz cümlelere kıkırdarken yanıma oturup sarıldı bana. Kısa kıvırcık mavi saçları olan biraz farklı bir tipti Eylül.

Altay Kolejinde Rönesans (kısa süreliğine duraklatıldı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin