1. BÖLÜM KEHANET KİTABI

483 25 65
                                    


MONAROSAİ 1.BÖLÜM "KEHANET KİTABI " 

Kitap rahatsız edici bazı unsurlar barındırmaktadır . Bunun bilincinde olarak okutmanızı tavsiye ederim . Ağır cinsellik . kavga , kan gibi gibi ...

Ve de kahramanlar değil de , bu kitapta sizi bir anti kahramanlar beklemektedir . Fantastik bir evrende geçen bu hikaye zihninizi zorlayacak , hayal gücünüzü arşınlayacaktır .

Bu savaştan geriye sadece büyük bir aşk kalacak . Kehanet yükselecek .... 

📖

" Tetra ODAKLAN " kulağımın dibinde bas bas bağıran bu kalın ve yaşlı ses profesörden başkasına ait değildi . Ellerim iki yan açıkken kendimi biraz daha zorladım . Profesörün hala arkamda durduğunu ve beni iğneler gözler ile  izledi biliyordum . Kapalı gözlerimi biraz daha yumdum ve odaklanmaya çalıştım .

Bir şeyler olmalıydı , yoksa okuldan atılmama ramak kalmıştı .

İki yana açık ellerimi ve parmaklarımı yavaşça hareket ettirdim . Sanki evren tek taraflı bir anlaşma yapmış gibiydi ve hiç bir tık yoktu . Parmak uçlarımda ufakta olsa da bir hareketlilik , bomboş avucumun içinde azda olsa bir his bekledim ama bana kalan tek şey boşluktu . Profesör yapamayacağımı ve zaman kaybından başka bir şey olmadığını anlamış gibi elini omuzuma koydu ve beni durdurdu .

" Yeter " dediğinde ellerim kucağıma büyük bir yenilgi ile indirdim . Omuzlarım yavaşça başarısızlık ile çöktü . Yavaşça kafamı çevirdim ve Profesöre üzgün gözlerle baktım . Gözleri gözlerime dolanırken , bilgece bir an yüzüme baktı . Sanki neden yapamadığımı anlamaya çalışıyor gibiydi . Bu sorunun cevabını en çok ben merak ediyordum .

Bir eli omuzuma iken, üzeri karışıklıklar dolu diğer elini , göğsüne kadar uzanan beyaz saklarına geçirdi ve dudaklarını verdiği derin nefesin ardından birbirine bastırdı . Kötü bir şey söylememesi için çaresizce içimden dua etmeye başladım . Zaten günümde değildim , profesörün azarlarını ve derime iğne gibi batan sözlerini kaldıracak gibi hissetmiyordum . Ama öyle olmadı , eli ile yavaşça destek vermek ister gibi omuzuma okşarken , yerdeki gözlerini gözlerime dikti . Mavi gözler değişik bir sihir ile parıldıyordu , bu adam oldukça yaşlıydı . Belki 190 , belki 200 . Yaşını o bile unutmuş olabilirdi ama yine de benden dinçti .

" Bak Tetra , başarı elbet senin için gelecek ama mezun olmadan önce sihirli keşfetmen gerekiyor . Öğrencilerin sihirini keşfetmeleri için dönem kısıtlaması yok fakat mezun olmak istiyorsan bu dönem en azından biraz yol kat etmen gerek " dediğinde bir an durdum ve kafamı sallayabildim sadece . Eli omuzumdaki çekti ve tek şerit halindeki tahta sıranın etrafından dolanıp hemen karşımızda duran masasının önünde durdu . Oflayarak kafamı masaya yasladım . Hemen yanında oturan gözlüklü , sıska Rozalin yavaşça güldü . Oda benim gibi bu okulda geçirdiği dört yılın sonunda hala sihirini keşfedememiş beş öğrenciden biriydi . Güldüğünde diş telleri arasında tükürük kaçtığını bildiğim ve bir kere deneyimlendiğim için ona dönmedin .  Kendi durumuma ağlamak istiyordum .

" Tetra kafanı kaldır ve bir kere daha deniyorsunuz . HEMEN " dediğinde herkes hareketlini kesti ve odaklandı . Kafamı kaldırdım , oturduğum tahta , rahatsız sırada biraz daha oturuşumu düzelttim ve ellerimi kaldırıp gözlerimi kapattım .

Bu sefer olmalıydı , içimde bir yerlerde saklı olan o lanet sihir açığa çıkmalı ve beni bu iğrenç durumdan kurtarmalıydı . Odaklandım , içimde akan güçlü bir sihir hayal ettim , sihirimin beni sarışını düşledim ve buna inandım .

MONAROSAİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin