2.BÖLÜM AVCI

225 19 48
                                    


MONAROSAİ 2. BÖLÜM "AVCI "


" Sihrin seninle Tetra . Açığa çıkmasına izin ver "

🐱‍👤

" Nerden buldun bu küflü defteri ?" Diye soran Sasha ile İsabella mahcupça bize baktı . İsabellanın gizemlere ve böyle esrarengiz gibi duran kitaplara çok büyük bir ilgisi vardı . Gözlerini gözlerimden kaçırdı ve kitaba baktı . Kitap oldukça eski , sararmış , yazıları neredeyse silinmek üzere olan siyah kapaklı bir kitaptı . Kaplaması deri gibi duruyordu ama tam emin değildim . Siyah kapağının üzerinde kan kırmızısı değişik semboller vardı ve bu kitaba bakmak iyi bir his uyandırmıyordu .

" Okulun gizli kütüphanesinden çaldım " dediğinde şaşırmadık ya da kızmadık . İsabellanın bu hareketlerine alışıktık . Sasha hiç umursama belirtisi göstermeden kendini üzerinde oturdunuz beyaz yün halının üzerine attı ve boş gözlerle tavana baktı . Ethanı düşündüğü her halinden belliydi .

Kitaba doğru uzandım , İsabella her stresli olduğu an yaptığı gibi çikolatasını cebinden her daim duran çikolatalarından birini çıkarmış ve kemiriyordu . Kitabın tozlu , sararmış ve kopmak üzere olan sayfalarını çevirdim . " Acaba kaç yıllıktır ?" Diye sormadan edemedim . Çok ana çok eskiye benziyordu . Yerde uzanan Sasha umursamazsa konuştu .

" Bin yıllık bile olabilir " dediğinde haklıydı . Biraz önce okuduğumuz sayfayı , tozlu sayfalar arasında aramaya başladım . İsabella bir anda kitabı kapattığı için sayfa kaybolmuştu . Elime gelen tozları umursamadım ama kitap içimde kötü bir his uyandırmıştı .

" Avcıların tarihi çok karışık " dedikten İsabella en büyük korkusu bir avcı ile karşılaşmaktı ve kendince avuçlar ile ilgili ne kadar bilgisi olursa kendini  daha fazla koruyabileceğine inanıyordu . Haksızda sayılmazdı . Avcıların ne kadar kötü olduğunu düşünürsek , bu oldukça mantıklıydı . Sayfaları çevirirken o konuşmaya devam etti . " Kurucuları gezegenin kurucusu Ulu bey . Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyduğunu hala anlamıyorum . Sonunda periler bu gezegenin en değerli canlıları , beden onları avlamak istesin ki ?" sözünü kesen benim cümlem oldu . Gözlerimi kitaptan ayırdım ve İsabellanın mavi gözlerine baktım . Ellerim hala kitabın üzerinde duruyordu .

" Güç için tabiki de  . Güçlerimizi alıyor ve kendileri kullanıyorlar . Bahse girerim , o Ulu denen adam perilerden güçlerini çalan ilk kişidir " sözlerim ile İsabella korku ile titredi . Çikolatasından bir ısırık alırken , kitaba döndüm . Bu sırada , yerde uzanan Sasha öfke ile bağırdı . Sesi sadece üç kişinin kaldığı küçük odamızda yankılandı ve diğer odalara sızdı . Biraz daha bağırırsa , öğrenci görevlisi Grendi odamızı basacaktı .

" Umarım biri karşıma çıkar ve bana saldırır . Onlar peri nasıl olurmuş göstereceğim " dediğinde gözlerimi devirdim . Söylemek istediklerimi İsabella benden önce dile getirdi .

" Bir avcının bizi yenmesi ve güçlerimizi alması bir dakika bile sürmez . Yıllardır hayattalar ve akıl almaz derecede güçlüler " dediğinde haklıydı . Sayfaları çevirmeye devam ederken derince bir nefes verdim kitabın üzerindeki tozlar havaya uçuştu . O şurada dışarıda büyük bir şimşek çaktı , üçümüzde aynı anda irkildik .

Sasha çoktan yerden kalkmış ve bir kaç adım ötedeki bütün duvarı kaplayan camın perdesini sonuna kadar açmıştı . Bir kere daha çakan şimşek ile sadece bir kaç gece lambası ile aydınlanan ve kısmen karanlık olan oda hızla aydınlandı . Yağmur çoktan yapmaya başlamıştı ama gezegenin bu bölgesinde yaz ayında çok ama çok nadiren yağmur yağardır . Şimşeğe ise dört yıldır hiç şahit olmamıştım .

MONAROSAİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin