taş kağıt sex/changchan

5

Felix: Ben bir bakayım.

Tam kalkmak için hareketlenmişti ki kaslı olan onu durdurdu.

Changbin: Dur ben giderim.

O ayaklanıp gittiğinde konuşmaya başlayan Minhoya döndü meraklı gözler.

Minho: Felix?

Felix: Efendim hyung.

Minho: Bize hiç yalan söylemezsin değil mi?

Felix: Asla söylemem. Ne oldu ki?

Minho: Chan ve sen bizden ne saklıyorsunuz?

Felix: N-nasıl yani?

Seungmin: Sürekli fısıldaşıyorsunuz, kaş göz işaretleri falan yapıyorsun ona.

Hyunjin: Yoksa ona mı aşıksın?

Felix: NE?! Saçmalama Hyun.

Jisung: O mu sana aşık?

Felix: Hayır yok öyle bir şey.

Minho: Ne var o zaman, neden bize söylemiyorsunuz? Güvenmiyor musunuz?

Felix: Chan hyunga söz verdim söyleyemem.

Çilli oğlan üzgün bir şekilde kafasını eğmişti. Söylemeyi çok istiyordu ama sözünü tutmak zorundaydı. Diğerleri bunun farkına varıp daha fazla üstüne gitmediler. Oluşan sessizliği bu konuda hiç konuşmamış küçükleri bozdu.

Jeongin: Chan hyung Changbin hyunga aşık.

Jisung: NEE!?

Hepsinin ağzı açık kalmıştı. Hyunjin bayılmış gibi kendini Felixin üzerine atıyordu. Birkaç saniyelik şoktan sonra kendilerine gelmişlerdi.

Felix: Sen nasıl biliyorsun bunu?

Jeongin: Meslek sırrı civciv.

Seungmin: Ne yalan söyleyeyim çok da şaşırmadım.

Minho: Ne zamandan beri?

Felix: Emin değilim. Ben öğreneli üç hafta falan oldu. Konuşmaya çalıştığımda hemen konuyu değiştiriyor. Ona açılmasını söylüyorum ama dinlemiyor. Ben de elimden geldiğince ikisini yakınlaştırmaya çalışıyorum.

Hyunjin: Direkt sevişin dedin. Bari öpüşün falan deseydin.

Felix: Changbine sinirliydim o yüzden biraz abartmış olabilirim ama pişman değilim.

Minho: Artık hepimiz bildiğimize göre birlikte hareket ederiz.

Jisung: Götünü niye bu kadar istekli verdiği anlaşıldı.

Hyunjin: Şunlar gelsin de bir yerlere gidelim. Baydı okul beni.

Jeongin: Daha birinci ders yeni bitti ona da girmedik nasıl baydı?

Hyunjin: Anlamıyorsunuz beni, kimse anlamıyor beni.

********

Changbin hızla Chanın gittiği yöne doğru yürümüştü. Okul binasına giren chan gözden kaybolunca üst katlara çıkmaya başladı kaslı olan. Nerede bulacağından emin gibi gözüküyordu. 

İkinci kata geldiğinde yangın merdivenlerine doğru ilerlemeye başladı. Kapıyı açtığında merdivenlere oturmuş Chanla karşılaştı. Kapıyı kapatıp ağır adımlarla ona ulaştı ve yanına oturdu.

Changbin: Anlatmak ister misin?

Uzun olan kafasını kaldırmadan konuşmaya başladı.

Chan: Utandım sadece o kadar.