Telefonlarını bir kenara bırakan ikili, hala yatak başlığına sırtlarını dayamış oturuyordu. Changbin elindeki şişeyi kafaya dikip son damlasına kadar içerken Chan sadece onu seyrediyordu. Bunu fark eden changbin ona dönerek " Sen içmiyor musun?" dedi. Sarhoş olmaya başladığını hissediyordu.
Chan kafasını iki yana sallarken " hayır" demekle yetindi. " İyi o zaman seninkini de ben içiyorum." diyerek elinden şişeyi alıp içmeye başladı. Bunu yapabilmesi için daha da sarhoş olmaya ihtiyacı vardı. O hızla şişeyi bitirirken Chan yatağa paralel uzanan çalışma masasının üzerine telefonunu ayarlıyordu. Son bir düzeltmeden sonra kaydı başlatıp tamamen sarhoş haldeki çocuğun yanına geri döndü.
Yatağa otururken Changbinin elindeki boş şişeyi alıp yandaki komodinin üzerine bıraktı. Kafasını telefona çevirip kayıtta olduğundan emin olurken sarhoş olan konuşmaya başladı.
"Kim... altta olucak?"
"Sen tabiki."
"Ben... nah olurum."
Kelimelerinin arasında bıraktığı uzun boşluklar ve kızarmış suratıyla Changbinin kendinde olmadığını anlamıştı Chan.
"Görücez bakalım." diyerek sarhoş olana iyice yaklaşmıştı. Changbin de ona doğru yaklaşmış ve aralarındaki anlamsız mesafeyi nerdeyse sıfıra indirmişti.
Changbin: Görücez.
Konuşmasıyla dudakları, karşısındaki oğlanın kalın dudaklarına temas etmişti. Bu temas kesilmeden dolgun dudakları, kendi dudakları arasına aldığında ikisinin de gözleri kapanmıştı.
Changbin Chanın üst dudağını emerken Chan da onun alt dudağını esir almıştı. Öpüşmeleri giderek derinleşirken uzun olanın eli, sarhoş oğlanın belini buldu. Kısa olanın elleri Chanın omuzlarında yerini alırken odadaki tek ses öpüşürken çıkan seslerdi.
Chan tuttuğu belli sıkıca kavrayıp yavaş yavaş kendine çekerken diğeri hiç itiraz etmeden ona yanaşıyordu. İyice sertleşen öpücüğe saniyelik ara verip derin nefes alarak devam etmişlerdi. Changbin dilini aralık dudaklardan içeri itince Chan onun dudaklarına bir inilti bıraktı.
Daha da şehvetlenen öpüşmeleri esnasında Chanın diğer eli, kaslı olanın bornozunu çözmeye başlamıştı. Çözülen bornoz geniş omuzlardan kayarken Chan hızlıca onu yere attı.
Artık ikisinin çıplak olan göğüsleri her harekette birbirine sürtünüyordu. Oğlanı hızlıca altına alan Chan dudaklardan ayrılıp boynuna yönelmişti. Tek sıra halinde öpücükler bırakıp yalıyor ve aşağıya iniyordu. Tam göğüslerinin ortasına geldiğinde sulu bir öpücük bıraktı. Göğüs ucuna attığı dil darbesiyle Changbin inlerken o işine devam etti.
Bir yandan dişleyip emiyor diğer yandan da eliyle sıkıştırıyordu pembe tomurcukları. Changbinin elleri hareketlenip üstündeki oğlanın belindeki havluyu buldu. Tek hamlede çıkardığı havluyu yere fırlattı.
Tekrar öpüşmeye başladıklarında neredeyse aynı boyuttaki sertleşmiş penisleri birbirine sürtünüyordu. Changbin, elini üstündeki oğlanın aletine attığı sırada inlemişti Chan. Kavradığı sertliği çekmeye başlarken dilleri adeta dans ediyordu.
Changbin deliğinde hissettiği parmakla irkildiğinde Chan, ona itiraz etme fırsatı bile vermemiş ve parmağını içeri göndermişti. Changbin, acıyla kıvrılıp inlediğinde elindeki penisi daha hızlı çekmeye başlamıştı.
Chan parmağını hızlandırırken çok geçmeden ikinciyi de göndermişti içeri. Yaptığı makas hareketiyle deliği kendine uygun hale getiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
taş kağıt sex/changchan
FanfictionJisung: 72. geleneksel taş kağıt makas turnuvasına hepiniz hoşgeldiniz. Hızlı eller ve keskin gözler hepsi tek bir amaç uğruna savaşıyor.'Kutsal dilek hakkı' {minific} smut var ona göre yan shipler minsung seungin hyunlix #1 (2chan)🥇 #1 (changcha...