[BL ÇEVİRİ] Who Dares Slander My Senior Brother

Nihayet 15 Yaşında

Wen Jing, Yeni Yıl'ın üçüncü gününde buz su kaynağına tekrar geri döndü. Üzerinde pantalonu dışında her şeyi atarak suyun içine girdi. Soğuk, hemen tenine nüfuz etmiş ve dişleri titremeye başlamıştı.Orda duruyor ve aşırı soğugun insanın kemiğini donduracak olan ilk evresinin geçmesini bekliyordu.

Derken "Kısıtlama Tekniği"ni uygulamak üzere içeri kıdemli kardeş Jun girdi.

Jun YanZhi suyun içinde bir ışık çemberi çizdi ve yumuşak bir sesle şöyle dedi: "Öğlen ve akşam saatlerinde Sekizinci Küçük Kardeş yemeğinizi teslim etmeye gelecek. Sekiz saat sonra dışarı çıkabilirsiniz."

"Teşekkür ederim, kıdemli kardeş." Wen Jing dişlerini sıktı.

Jun YanZhi ayağa kalktı, suyun içindeki hafif yapılı bedene bir göz attıktan sonra sessizce oradan ayrıldı.

Wen Jing'in zorluk çekeceğinden endişe etmiyordu.

O gece Wen Jing'in vücudu sıcak bir enerji yaymıştı. Büyük olasılıkla bu gencin fiziği biraz özeldi. Duan Xuan, muhtemelen bu fiziği canlandırmak için ona buz kaynağında yıkanmasını emretmişti. Bu onun xiulian uygulaması için faydalı olacaktı.

O geceyi düşününce......

Jun YanZhi'nin adımları durdu.

22 yıllık hayatı boyunca yaşadığı en sıcak geceydi bu. Tekrar tekrar hatırlamak bile onu sersemletmeye yetmişti.

Jun YanZhi evine döndü, nefesini düzenledi ve yatağında sessizce meditasyon yaptı. İç denizinde, sayısız antik stil karakterin belirli bir sıra olmaksızın belirdiğini ve yavaşça bir kompozisyonun farklı paragraflarını oluşturduğunu hissetti.

Karakterler belirsiz ve anlaşılması zordu ancak hayal kırıklığı duygularıyla karşılaştırıldığında, bunlarla başa çıkmak çok daha kolaydı.

Gece çökene kadar meditasyon yaptı ve sonra gözlerini açtı.

Gökyüzünde asılı duran ay, ince bir dişi andırıyordu. Vadinin karanlığında vücudu bir kez daha titremeye başlamıştı.

Jun Yanzhi yavaşça giysilerini çıkardı, camgöbeği bir pitona dönüştü ve pencereden dışarı çıktı.

Dağların arasındaki yol belli belirsiz bir taslak olarak gözüküyordu. Jun Yanzhi bir süre uçurum boyunca tırmandı, sonra bilinçsizce başını çevirmiş ve ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başlamıştı. O çocuk hâlâ buz pınarında xiulian uyguluyordu. Uzaktan hızlıca bir bakış atmak kolay olurdu.

Zaten Lu Jing'in xiulian seviyesi düşüktü, kendisini fark etmesi pek olası değildi.

Buzlu pınardan on beş adım ötede durdu. Yılan kafası öne doğru uzanırken titreyerek sessizce kıvrılmıştı.

Bir süreliğine bakmış ama aniden kendini biraz tuhaf hissetmişti.

Lu Jing neden hiç ses çıkarmıyordu? Oradan ayrıldığında dişlerinin uzaktan takırdadığını ve vücudu titrerken küçük su sıçramaları duyduğunu hatırlıyordu. Ayrıca, efendisine de içten içe lanet okuyordu.

Öyleyse neden şimdi hareketleri aniden durmuştu?

Eğer geçen seferki gibi sıcak bir enerji oluşturuyorduysa......şimdiye kadar donmamış olması gerekirdi.

Yılanın bedeni anında dışarı fırladı ve karda dolambaçlı izler bıraktı.

Küçük buz kaynağının kenarına gelen Lu Jing beklenmedik bir şekilde hareketsizdi, kaynağın içinde kaskatı kesilmişti, dudakları titrerken gözleri sıkıca kapalıydı.