#3

1.4K 126 476
                                    

Okul çıkışında Changbin işi olduğunu söyleyip Felix'den ayrılmıştı.
Felix ise eve doğru yürürken kestirmeden gitmek için ara sokağa doğru ilerledi.

Önünde zorbalarını görmeyi beklemiyordu tabii. Olduğu yerde durup önce yutkundu daha sonra ise bir adım gerilemişti.

"Hoşgeldin ezik, bizde seni bekliyorduk."
Dedi Wooyoung. Ezik kelimesinden başka
bir şey bilmiyor mu bunlar?

"Tutun."

Felix geri geri gittikçe Yeonjun ve Yeosang
onun üstüne yürüyordu.

"Yapmayın." Diyebildi sadece siyah saçlı oğlan. Diğerleri gülmüştü.

Yeonjun bir koluna, Yeosang ise diğer koluna girip tutmuştu onu. "Bırakın beni!" Felix kurtulmaya çalışıyordu ama olmuyordu.Wooyoung ona doğru yaklaşınca Felix bir anlık korkuyla onun penisine tekme attı. İşte şimdi gerçekten korkması gerekiyordu.. Yüz hatlarını sıkıp yere çöktü Wooyoung. "Ne yaptığını sanıyorsun!"

Sesi yüksek çıktığında irkilmişti Felix.
Wooyung ayağa kalkıp onun karın boşluğuna sağlam bir yumruk attı, bunu 9 kere daha tekrarladı. Öksürmüştü siyah saçlı olan. Wooyoung bu seferde onun göğüs kafesine yumruk attı. "Bırakın."
Felix'i yere attı diğerleri. Daha sonra üçü birden onu tekmelemeye başladı.
"Yeter, durun artık!" Durmadılar.

Durduklarında Wooyoung yerdeki tuğlayı aldı eline. "Wooyoung sakın!" Dedi Yeonjun.

"Bu kadar ileriye gitmene gerek yok!"
Diye devam ettirdi Yeosang.
Tabi Wooyoung onları dinlemedi ve elindeki tuğlayla 3 defa Felix'in kafasına vurdu.
"Umarım geberip gidersin." Daha sonra oradan uzaklaştı. Yeosang'da onun peşinden gitti.

Felix elini zar zor kafasına doğru götürdü.
Eline bulaşan kanı gördüğünde iyice korkarak Yeonjun'a çevirdi bakışlarını.
"Felix.."

"Yeonjun bırak şunu!" Diye bağırdı Wooyoung uzaktan. "Bırakmayacağım,
onu ölüme mi terk edeyim? Gidin siz!"
Dedikten sonra Felix'in yanına eğilip oturur pozisyona getirdi onu. "Hayvan herif!
Niye bu kadar sert vurmuş!" Eliyle yaranın üzerine baskı uyguluyordu Yeonjun.
Felix tepki vermiyordu fakat canı yanıyordu. Gözlerinden belliydi.
"Özür dilerim Felix, bu kadar ileriye gideceğini düşünmemiştim."

"Acıyor."

"Hastaneye gidelim." Başını iki yana salladı yavşça. "Eve gitmek istiyorum."

"Kafan yarılmış Felix."

Oraya doğru koşma sesleri geldiğinde Yeonjun başını kaldırdı. Gelen Hyunjin'di.
Onun burada ne işi vardı ki?
Elini çekip ayağa kalkmıştı Yeonjun.

"Felix?"

Siyah saçlı oğlan başını kendisine seslenen kişiye doğru çevirdi. "Hyunjin bey.."
Hyunjin Felix'in yanına çöktükten sonra bu sefer o eliyle bastırmıştı kafasındaki yaraya. "Korkma, bir şey olmayacak." Gülümsemeye çalışmıştı, ama şu an gülümserken bile canı yanıyordu. "Sizin burada ne işiniz var?" diye sordu küçük olan. "Arka sokaktaki marketten çıktığımda, tam arabaya binecekken kavga sesleri duydum."

"Anladım" Yeonjun'a çevirmişti bakışlarını Hyunjin. "Sen mi yaptın?"
Nedense korkmuş gibiydi Yeonjun.
"Hayır, hayır ben yapmadım. Gerçekten ben yapmadım."

"Sadece kafasından bahsetmiyorum,
zarar verdin mi ona?" Başını yere doğru eğmişti Yeonjun. "Özür dilerim.."

"Kaybol."

Dentist / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin