#11

1K 110 241
                                    

Hyunjin;

Sabah odadan gelen sesler yüzünden
uyandım. Felix yine ağlıyordu ve baya korkmuştu. Beni gördüğü anda çığlık attı.
"Yaklaşma bana! Yaklaşma git!"

Odamdaki televizyonda açık olan şeyi gördüğümde hemen kumandayı alıp televizyonu kapattım.
"Adamı hiç acımadan öldürmüşsün!
Beni de mi öldüreceksin?"

"Felix açaıklayabi-" Konuşmama izin vermeden kendisi konuşmaya başladı.
"Beni de mi o koltuğa bağlayacaksın?
Benimde mi dişlerimi söküp bileklik yapacaksın? Benimde mi karnımı deşeceksin? Benimde mi kolumu yakacaksın? Benim kafama da mı balta geçireceksin? Nasıl bir psikopatsın sen!"

"Çocuklara zarar vermem ben Felix. Umursamadı. O çocuk değildi tabii.
"Sadece zevk için öldürdüğün masumlar peki? Onların ne suçu vardı?
Bir de etlerini kesip doğramışsın, psikopatsın sen! Peki Jeongin? Hiç bir şeyden haberi yok değil mi? Yoksa o da mı seninle işbirliği yapıyor?" Ona yaklaştığımda yorganın altına girdi.

"Dün ölmek istiyordum ama şu an yaşamak istiyorum, öldürme beni. Lütfen!"

Her şeyi öğrendi. Onu öldürmem gerekiyor.
Lanet olsun. O videonun televizyonda ne işi vardı ki!

"Üzgünüm." Mutfağa gidip bir bıçak aldım.
Felix'in yanına geri döndüğümde odada yoktu. "Hay amına koyayım, hangi deliğe girdin bücür!" Kapının açıldığını duyduğumda direkt oraya koştum
tam kaçacaktı ki onu tuttum. Ama elimden kaçıp yandaki odaya girdi ve kapıyı kilitledi.
"Felix aç şunu!"

"Ölmek istemiyorum ben!" Kapıyı yumrukluyordum. Açmıyordu.
Odama gidip yatağın altına sakladığım baltayı alıp kapıyı kırmaya başladım.

Kolumun geçebileceği bir delik oluşturduktan sonra önce içeriye baktım.
Felix odanın köşesine çökmüş, dizlerini kendine doğru çekmiş ve kulaklarını kapatmıştı. Kolumu açtığım deliğe sokup kapını üstündeki anahtarı çevirdim ve kapıyı açtım.

Islık çalarak bir melodi yapıyordum bu sırada. "Buraya kadarmış bücür, yazık olacak."

"Y-yemin e-ederim, kimseye s-söylemem!"

"İnansam mı?" Ellerini kulaklarından çekip dolu gözleriyle yüzüme baktı. Sikeyim.
Çok tatlı bu. "Tüh, inanmadım."
Baltayı kafasına geçirmek için havaya kaldırdığım anda birisi elimden aldı.
Siktir, o kapıyı açık bırakmıştım!
Kim olduğuna bakmak için arkamı dönecektim ki başıma aldığım darbeyle yere düşmem bir oldu. "Siktir!"
Jeongin bu. Neden geldi ki şimdi!
"Felix kaç çabuk!"

Felix;

"A-ama sen ne olacaksın?" Dedim titreyen sesimle. "Boşver beni, çabuk git buradan, uzaklaş." Ayağa kalkıp hızlıca kapıya doğru ilerlerken Jeongin'in elini tuttum.
İkimiz birlikte evden çıkacakken Hyunjin birden ayağa kalkıp Jeongin'i kendine doğru çekti ve boğazına bıçak dayadı.
"Jeongin!"

"Git Felix!" Dedi Jeongin, ama konuşurken boynunda ufak bir kesik oluşmuştu.
"Eğer gidersen o ölür Felix, iyi düşün."
Bıçağı biraz daha bastırırken söylemişti Hyunjin bunu. Jeongin'in gözleri dolmuştu, hem korkudan, hem acıdan.
"Felix git." Yapamazdım, bırakamazdım onu. "Felix, beni bırak ve git!" Bağırdığında boynundaki kesik biraz daha derinleşti.

"Konuşma Jeongin, konuştukça kesiliyor!"

"Felix git artık aptal mısın sen!" Jeongin bunu dedikten sonra öyle bir bağırdı ki...
Gözlerimi kapatıp olduğum yerde titredim korkudan. Jeongin'den ses gelmiyordu ve ben gözlerimi açamıyordum.
"Evet, sıra sende bücür."

Ne yani? Jeongin öldü mü?

Hyunjin arkama geçip bir elini omuzuma attı, diğer eliyle ise saçlarımı çekti sertçe.
Bu sırada gözlerimi açtım. Jeongin ölmemişti. Ama Hyunjin onun koluna derin ve büyük bir kesik atmıştı.
Bana da mı aynı şeyi yapacak?
Ya da öldürecek mi?
"Hyunjin, ona dokunma!"

"Kes sesini Jeongin!" Diye bağırdı arkamdayken. Saç diplerim acıyordu.

Hyunjin;

Felix çığlık atarak uyandığında işlerimi bırakıp yanına koştum hemen.
Kabus görmüş gibiydi. Ağlıyordu.
Etrafına bakındı biraz, ardından bileğine baktı.

"Hyung, ne zamandan beri uyuyorum ben?"

"Biz sana şaka yaptık ya, ondan sonra uykum var dedin ve bu koltukta uyuya kaldın."

"Biz öpüşmedik mi? Ben şuradaki çekmeceyi açmadım mı? İntihar etmeye kalkmadım mı yani?" Başımı iki yana salladım. "Kabus görmüşsün sen." Jeongin odaya girer girmez Felix ona sım sıkı sarıldı. "İyisin..."

"Ne oluyor Felix?"

"Anlatacağım."

Felix;

Tekrardan koltuğa oturdum.
Jeongin'de sandalyeye oturduğunda gördüğüm kabusu anlatmaya başladım.

Dakikalar sonunda kabusu anlatmayı bitirebilmiştim. "Yuh, şeytan çıkmış içimden." Dedi Hyunjin hyung.
"Kolum acıdı şimdi ya."

"O çekmeceye bakabilir miyim hyung?
Emin olmak istiyorum." Hyunjin hyung başını aşağı yukarı salladıktan sonra çekmeceye doğru ilerledim. Açtığımda ise
sadece burada kullanılan aletleri ve bir kaç şırınga gördüm.

——

Piclik yaptim

Dentist / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin